Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir.Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir.Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir.SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, kooperatif hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf da bulunmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Yüksek 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Dava dosyası en son Yüksek 17. Hukuk Dairesi'nin görevsizlik kararı ile Dairemize geldiğinden Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca, üçüncü Dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Olan kredinin son taksitinin tarihi 12.02.2019 tarihi olup, 11.02.2019 tarihinde murisler tarafından ödenip kapatıldığının belirtildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak, her ne kadar davacılar tarafından, murisleri tarafından çekilen kredide , murislerinin vefatı sonrasında ödenilen kredi bedellerinin hayat sigortası yenilenmediğinden bahisle davalı bankanın kusur olduğuna dayalı olarak alacak ve menfi tespit davası açılmış ise de kredi sözleşmesinde hayat sigortası yaptırılması hususunun zorunlu olmadığı,ihtiyari olduğu, davacı ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde hayat sigortası düzenlenmediği,ferdi koltuk kaza sigortası düzenlendiğinin tespit edildiği, kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi bitene kadar, hayat sigortasını yenileme sorumluluğunun krediyi kullanana ait olduğu yönetmelikle hüküm altına alınmış olduğundan,...

          Müşteri, açılan Kredi sebebiyle Banka'nın uygun göreceği bedel ve şartlarda ferdi kaza sigortası, hayat sigortası yaptıracağını önceden yapılmış bir ferdi kaza sigortası, hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde Banka'nın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde gerekli değişiklik yapılarak poliçeyi Banka'ya teslim edeceğini, ... vefat halinde mezkür sigorta sonucu ödenecek tazminattan o tarihte Banka'ya olan borcun mahsubundan sonra kalacak meblağın mirasçılarına ödenmesini beyan, kabul ve taahhüt eder.". Keza, Sigorta Taahhütnamesine göre de " ... Bu çerçevede, ... A.Ş.'nin adıma, all risk kapsamında (bütün riskleri kapsayan) ve daini mürtehini ... A.Ş. olmak üzere, yaptırcağı, ya da bedelini ödeyeceği kasko/konut paket/ferdi kaza/hayat sigorta poliçesinin/ poliçelerinin prim tutarlarını, ferilerinin derhal tarafımdan ödeneceğini, ... poliçelerini yaptırmadığım taktirde ... A.Ş.'nin adıma all risk kapsamında ve daini mürtehini ......

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasında dava dışı banka tarafından kullandırılan zirai kredi kapsamında tesis edilen hayat sigortası poliçesinden kaynaklandığı, davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup banka ile akdedilen kredi sözleşmesi ve kredinin niteliği uyuşmazlığın hukuki nitelemesinde etkili olmadığı, zira hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, çiftçi vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmadığı, davacıların murisi gerçek kişi olup tacir sıfatı da bulunmadığı, bu kapsamda davacıların murisi tüketici olup davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunulduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine...

              DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : *** Mahkememize açılan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kanser hastası olduğunu, herhangi bir taşınmazı bulunmadığını, vergi mükellefi olmadığını, herhangi bir yerde çalışmadığını, babasının vefat etmesi nedeniyle 2.189,48-TL ölüm aylığını aldığını, başkaca bir geliri bulunmadığını, bu nedenle adli yardım talepleri bulunduğunu, müvekkili ile davalı ...Ş. arasında *** tarihinde Hayata Devam Sigortası akdedildiğini, poliçede belirtildiği tarihlerde müvekkilinin düzenli olarak ödemelerini yaptığını, akabinde müvekkilinin kanser hastalığına yakalandığını ve bu hastalığın poliçenin devam ettiği süre içinde tespit edildiğini ve rizikonun gerçekleştiğini, poliçenin yürürlükte olduğu sürede Memorial hastanesinde ameliyat olduğunu ve tedaviye başladığını, farklı hastanelerden...

                Davalı Banka, sözleşmenin 11/2 maddesine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün kredili müşteriye ait olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, murislerinin 05.11.2011 tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortasının yenileme döneminde davalı Bankanın yenileme yapmadığı gibi uyarıda da bulunmadığını bildirerek kredi borcu yönünden borçlu olmadıklarının tespiti için eldeki davayı açmışlardır. Davalı Banka, aralarındaki sözleşme hükümlerine göre bankayı hayat sigortası sözleşmesini yenilemeye mecbur kılan bir maddenin bulunmadığını savunmuştur....

                  Davalı vekili, davacının müvekkili banka ile imzalamış olduğu 08.11.2010 tarihli 10195 sayılı Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesinin 12.6 maddesi gereğince 30.11.2010-31.12.2010 tarihleri arası dönemi kapsayan kredi hayat sigortası yapıldığını ve hayat sigortası prim tutarı olan 259,67 TL'nin kullandırılan kredi tutarı içerisinden tahsil edildiğini, davacının kredi sözleşmesinin 12.2 maddesi gereği süresi biten ... nolu hayat sigortası poliçesini 01.01.2011 tarihinde 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasını kapsayacak şekilde ... nolu poliçe ile yenilediğini, krediye ait yenilenen hayat sigortası prim borcunun müşterinin hesaplarında yeterli bakiye bulunmaması sebebiyle davacı ile imzalanan kredi sözleşmesinin 12.1 maddesi gereği davacının hesaplarına borç kaydedilerek poliçe tahsilatının yapıldığını, takip eden 2012 ila 2017 yılları için de benzer şekilde bir işlem yapıldığını savunarak, davanın reddine istemiştir....

                    Davalı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Sözleşmede bu şekilde bir düzenleme yapılmasına yasal bir engel de bulunmamaktadır. Taraflar açısından sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi esas olup, bu düzenlemenin haksız şart niteliğinde olduğunun da kabulüne olanak yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu