Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kullandırılan bireysel kredi karşılığı yapılan hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden doğan tespit ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi uyarınca dosyanın temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Hukuk Dairesince gönderme kararı verildiğinden dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,17/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/12/2019 NUMARASI : 2019/1268 (E) - 2019/262 (K) DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat KARAR TARİHİ: 14/04/2021 Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, grup sağlık sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, uyuşmazlık konusu olan riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. ve 45....

        Somut olayda; davacılar, muris ... adına düzenlenmiş olan Hayat Sigortası sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmışlardır. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. Hayat sigortası sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, murisin tüketici konumunda olup davacılar da irs ilişkisine dayanarak dava açtıklarından ve davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca TÜKETİCİ MAHKEMESİNE ait bulunmaktadır...." şeklinde yerleşik kararlar mevcuttur....

          Mahkemece sigortanın yalnızca ferdi kaza sigortası olduğu ve ölüm sebebinin kaza olmaması nedeniyle sigorta bedelinin ödenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davalı ... şirketince düzenlenen X-L konut sigortası poliçesinden poliçenin genel hayat sigortası mahiyetinde olduğu, bedeli ayrıca ödenmesi koşuluyla ferdi kazayı da kapsar şekilde sigortanın genişleyeceği, davacılar murisinin kalp krizi nedeniyle vefat etmesi durumunun da genel hayat sigortası çerçevesinde kaldığı aşikardır....

            Tüketici kredisi sözleşmesinde ve sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren banka adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Zira mirasbırakan, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere ve bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde tüketici sigortalı; banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen de sigorta şirketi olup; Poliçenin dain ve mürtehini ise bankadır....

            in dava dışı İş Bankasından kullanmış olduğu tüketici kredisi sebebiyle hayat sigortası poliçesini davalı ile imzalamış olduklarını, tüketici kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, ancak sigorta şirketi tarafından bu ödemenin yapılmadığını belirterek 14.526,00 TL'nin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı muris... arasında İş Bankasından kullanmış olduğu, 3 yıl süreli tüketici kredilerine yönelik hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini ve sigortalının 23.08.2010 tarihinde öldüğünü, bu durumda hayat sigortası menfaatlerinin İş Bankasına geçtiğini ve talep hakkının da bu bankada olduğunu beyan ederek usulden ve ayrıca sigortalının sigortadan önceki hastalığını gizlediğinden bahisle esastan davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair verilen hüküm; Dairemizin 30.03.2016 gün 2015/15788 Esas 2016/4061 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur....

              Mahkemece; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 5.129,79 TL tazminat alacağının 01/11/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi murisin hayat sigortacısı olup, Hayat Sigortaları Genel Şartları’nın B maddesi uyarınca sigortalının vefatı halinde hak sahipleri tarafından ölüm ile ilgili bütün bilgi ve belgelerin sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir....

                Şirketi vekili, poliçenin vade tarihinin 09/11/2001 olduğunu, dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığını, Hayat Sigortasının bir zarar sigortası değil bir meblağ sigortası olduğunu, 30 yıllık sürede ödenen paranın 27.600,00 TL olduğunu, bunun da yeni para ile 0,027 kuruş olduğunu, beş yılda bir yapılmış olan kar payının ilavesi ile toplam 3,70 TL'ye ulaştığını, kendisine bu paranın ödeneceğinin davacıya belirtildiğini, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bu kabul edilmediği takdirde hukuken hak ettiği 3.70 TL'yi ödemeyi kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davalı taraf, davacının hayat sigortasını yapan sigorta şirketidir....

                  Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesinden: Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekilinin yargılama sırasında dosyaya sunduğu 02.03.2011 tarihli dilekçede; hayat sigortası başvuru formu altındaki imzanın sigortalıya ait olmadığını ve sigortalının ek teminatlar konusunda da bilgilendirilmediğini açıkça belirtmiş ve sigortalının şüpheli olan ve esasen ona ait olmayan imzaların yer aldığı hayat sigortaları bilgilendirme formu, hayat sigortası başvuru formu asıllarının dosyaya getirtilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin bu açıklamalarından hayat sigortası başvuru formu, hayat sigortaları bilgilendirme formu ve hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formundaki imzaların murise ait olmadığını ileri sürdüğü, başvuru formu ve bilgilendirme formları altında bulunan şüpheli imzaların incelenmesini istediği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu