Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Tüketici işlemi olarak kabul edilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemeleri'nin görevli olduğunu benimseyen 6502 sayılı Kanun, 28835 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olup kanunun 87/1. maddesinde "bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer" düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre; 6502 sayılı Kanun, 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalar bakımından uygulama alanı bulacak ve sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda da Tüketici Mahkemeleri görevli olacaktır. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Somut olayda; davacılar, murisleri ile davalı sigorta şirketi arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunmuş olup, davanın açıldığı 03.09.2014 tarihi itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girdiği görülmektedir....

    in davalı sigorta şirketi ile akdedilen grup hayat sigortası poliçesinden ayrılmak istediğini, sigorta tazminatının tarafına ödenmesini 05.10.2005 tarihli dilekçesi ile talep ettiği halde, davalı sigorta şirketi tarafından usulsüz kredi işlemleri dolayısıyla Ahmet'in mali sorumluluğunun bulunduğundan bahisle grup hayat sigortası tazminatının ödenmesine muvafakat verilmediğini, sözleşme ve poliçe hükümlerine göre davacı ...'e birikimlerinin kümülatif tutarının ayrılış tarihine kadar ödenmesi gerektiği, sigorta sözleşmesi ve zeyilnamelere göre davacının sigortalılığının devam ettiği belirtilmiş, mahkemece, davacı ... tarafından sigorta poliçesinin sonlandırılması için başvuruda bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      sorusuna hayır yanıtı verdiğini ve hastalığını gizlediğini, müteveffanın vefatına neden olan bu hastalığı sigortalanma esnasında beyan etmekten kaçındığını, bu nedenle davalı şirketin sigorta poliçesi kapsamında tazminat ödemesinin hukuken mümkün olmadığını, anılan nedenlerle davacıların hukuki mesnetten yoksun talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia savunma toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verimiştir. Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi (6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

        den tahsil etmeli gerektiğini, davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırdığını, esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigorta olduğunu, sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğunu, poliçenin dain ve mürtehini banka olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerektiğini, sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremeyeceğini, çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesi olduğunu, bankanın elinde hayat sigortası...

        Maddesinde banka tarafından, belirlenen tutar üzerinden dilediği bir sigorta şirketi nezdinde banka lehine Hayat Sigortası yaptırmayı, kredi vadesinden önce süresi biten sigortaların poliçe yenilemelerinin kendisi tarafından düzenli olarak yapılarak poliçe tarihinden önce bankaya iletileceği, vade tarihinde yenilenmeyen poliçeler için bankayı poliçelerin yenilenmesi hususunda bizzat yetkilendirdiği hususunun yazılı bulunduğu, ayrıca yine 02/08/2016 tanzim ve başlangıç, 02/08/017 bitiş tarihli 1 yıl süreli Kısa Konut Grup Hayat Sözleşmesi düzenlendiği ve Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş. Kredi Bağlantılı Sigortalar Bilgi Formunun sigorta ettiren bilgileri bölümünde T6 İbaresinin yazılı bulunduğu, sigorta prim bilgileri bölümünde kredi vadesi 1 yıldan uzun olup, sigorta poliçesi yıllık yenilemeli olarak yapılacak olanlarda sigorta süresinin 1 yıl olarak belirtileceği, sigorta kabul ve yenilenmesine ilişkin hususlar bölümünün 3....

        Davalı banka sigorta poliçesinde dain ve mürtehindir. Risk gerçekleşmiş olmasına rağmen sigorta şirketinin sigorta bedelini ödememiş olması sigorta sözleşmesi tarafı olmayan bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağını davacılardan isteme hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi bankanın o ana kadar tahsil ettiği tutarı iade etmesi sonucunu da doğurmaz. Bu nedenle davacıların aldıkları kredi karşılığı yaptıkları ödemelerinin bankadan iadesi istenemeyeceğinden davalı bankaca bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve husumet itirazlarının bulunduğunu, sigorta sözleşmesinin tarafının Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. olduğunu, muris ile 22.500,00- TL bedleli tüketici kredisi sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili banka ile davacıların murisi arasında sözleşmeden kaynaklanan kredi ilişkisinin mevcut olduğunu, davacıların dava dışı Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. ile ilişkisinin ise dava konusu hayat sigortasından kaynaklanan sigorta ilişkisi olduğunu, Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. ile muris Şinasi Seven arasında hayat sigortası poliçesi imzalandığını, murisin kendi hür iradesi ile kredi kullandığını ve hayat sigortası yaptırdığını, bu kredinin hayat sigortasının zorla yaptırıldığı iddiası hukukla bağdaşmadığını, müvekkili Bankanın acente konumunda olduğunu, müvekkili bankanın yapılan işlemlere ilişkin acente olarak herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava dilekçesinde bunun aksinin iddia edilmediğini müvekkili bankanın muhatap olmadığı sigorta poliçesi hükümleri...

          in davalı ... şirketine hayat sigortası yaptırdığını, muris ... 22.08.2011 tarihinde... tarafından öldürüldüğünü, olaya ilişkin ... 2.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama yapıldığını, müvekkillerinin hayat sigortası nedeniyle sigorta poliçesi tutarının kendilerine ödenmesi istemiyle davalı ... şirketine başvurduğunu ancak sigorta şirketi müvekkillerinin murislerinin kusurlu olması nedeniyle ödeme yapmadığını, bu nedenle müvekkillerinin murisi...'in davalı ... şirketine yaptırmış olduğu ve şu an ne kadar olduğu bilinmeyen hayat sigortası poliçesi nedeniyle şimdilik 1.000,00TL poliçe bedelinin davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine, dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili; 21.12.2012 tarihinde taleplerini 10.000TL olarak ıslah etmiştir. Birleştirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esas sayılı dosyasında davacılar vekili; diğer mirasçılar olan .. . ve ... lehine poliçe bedelini talep etmiştir....

            Şubesi olan 27-70 yaş kredili hayat sigorta poliçesinden dolayı davacılara yönelik çıkardığı muarazanın men'i ile poliçeye konu sigorta teminatından dolayı davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespitine, Davacıların davalı ile aralarında borç ilişkisi doğuracak ilişkisinin bulunmaması ve sigorta ile teminat altına alınan kredi borcunun dava dışı bankaya ait olması nedeniyle, menfi tespit davası açmakta hukuki yararları bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine,karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tüketici kredisi kapsamında düzenlenen hayat sigorta poliçesi tazminat istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin 16/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, vefat etmeden önce ...nden 08/11/2013 tarihinde 26.000,00 TL tutarlı 60 ay vadeli tüketici kredisi kullandığını, kredi sözleşmesinin yapılması sırasında murisin hayat sigortası poliçesi yaptırdığını, murisin vefat etmesinden sonra davalı sigorta şirketine başvurduklarını ancak sigorta şirketinin haksız bir şekilde olumsuz cevap verdiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 26.000,00 TL'lik hayat poliçesi teminatının davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu