Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2015 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyası için 2 adet tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilince...(....) Cumhuriyet Başsavcılığı Mahkemeler Veznesine 150,00 TL'lik gider avansı ödendiği tespit edilmiştir. Tebligat pullarının da bu avanstan karşılanması gerektiğinden gider avansından 2 adet tebligat pulu aldırılarak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 24.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    tarih ve taşınmaz bedeli net olarak belirtmediği gibi, ayrıca bu harici taşınmaz satışına ilişkin yazılı delil sunulmadığı, dava dilekçesinde ise davacıların yemin deliline dayandığı anlaşılmakla,taraflar arasında harici taşınmaz satış sözleşmesi bulunup bulunmadığı konusunda davacılara davalıya karşı yemin teklif hakları hatırlatılarak davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmadıkları sorularak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken bu konuda araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/461 Esas KARAR NO:2022/524 DAVA:Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ:22/07/2019 KARAR TARİHİ:29/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarından da görüleceği üzere tek ortaklı olduğunu, tek ortağın da yabancı olduğu bir limited şirket olduğunu, davalı şirketin müteahhitliğini yaptığı taşınmaz inşaatının tanımını davacı şirketin müdürüne yaptığını, yatırım amacıyla da 3 adet bağımsız bölümün satışı konusunda tarafların anlaştığının ve 3 adet harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşmede belirtilen taksitleri ödediğini, davalı tarafın, söz konusu taşınmazların devriden kaçındığını, davacı şirketin müdürünün yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğunu henüz öğrendiğini, harici satış-satış vaadi sözleşmeleri için hukukta şekil şartı...

      Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ve Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili T1 ile davalı T5 arasında 13/09/2019 tarihli daire satış sözleşmesi düzenlendiğini, satış sözleşmesi ile birlikte davalı T5 Samsun İli Çarşamba İlçesi, Kirazbucağı Mah., 122 ada 2 parsel de kayıtlı taşınmazı davacı müvekkiline satmayı kabul ettiğini, yapılan harici satış sözleşmesi esnasında satış bedeli olarak belirlenen 200.000,00 TL ye mahsup olmak üzere davacı müvekkilinin dava konusu Akbank' a ait 3 adet çeki düzenleyerek davalı yana teslim ettiğini, çeklerin teslimi sırasında yine taraflar arasında çek iade taahhütnamesi düzenlenerek taraflarca imza altına alındığını, düzenlenen çekin iade taahhütnamesi ile birlikte dava konusu çeklerin daire satışına mahsuben peşin ödeme aracı olarak davalı kötü niyetli tarafından...

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.12.2009 gün ve 228-469 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici taşınmaz satış sözleşmelerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ile davalı arasında düzenlenen ve geçersiz olan 01/12/2014 tarihli '' Satış Sözlemesi Taahhütnamesidir '' başlıklı gayrimenkul satış sözleşmesinden dolayı davacı tarafından davalıya ödenen 380.000- TL'nin 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 18/11/2014 tarihli '' Satış Sözlemesi Taahhütnamesidir '' başlıklı gayrimenkul satış sözleşmesinden dolayı davacı tarafından davalıya ödenen 420.000- TL'nin 18/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, şimdilik 1.000 TL kaçırılan fırsat nedeniyle uğranılan zararın sözleşme tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir....

          Ayrıca ortada geçerli bir harici satış sözleşmesi var ise, ecrimisil hak sahibi zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğundan ve haricen satın alan kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden, verdiği bedel iade edilmeyen harici satın alan, parası geri verilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü tutulamayacaktır....

            Dava konusu 1600 ada 14 parsel,11.02.1998 tarihinde imar yoluyla, dava dışı önceki malikler ... ve ... adına tapuya tescil edilmiş, 03.10.2005 tarihinde satış yoluyla davalı ... Turizm Ltd. Şti. adına, 17.10.2007 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına, son olarak 10.05.2010 tarihinde satış yoluyla dava dışı Kadriye Kaymak adına tescil edilmiştir. Satışın yapıldığı tarihte taşınmaz tapuda kayıtlı olup tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri uyarınca resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Geçersiz bir harici satışa dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz ancak, koşulları varsa ise geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin iadesi istenilebilir....

              Davalı vekilinin alacak isteğine yönelik temyiz itirazlarına gelince; kural olarak geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında herkes verdiğini geri alır.07.06.1939 tarih 1936/31 esas, 1939/47 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı buna imkân tanımaktadır. Sözü edilen içtihadı birleştirme kararları uyarınca alıcı ancak, harici satış senedinde yer alan bedelin tahsiline karar verilmesini isteyebilir. Harici satış senedinde yer alan satış bedeli, denkleştirici adalet ilkesi göz önünde tutularak satış tarihinden dava tarihine kadar güncelleştirilmek suretiyle hüküm altına alınması mümkündür. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

                UYAP Entegrasyonu