Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır....

    Davalıların faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; davanın niteliğine göre taraflar arasında taşınmaz satışından kaynaklanan bir dava mevcut olup; alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken, ticari faiz uygulanması doğru değildir. ./.....

      Birleşen dosyada davacı vekili, davalı sürücünün de icra takibine itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Davalı .... A.Ş. vekili, sigortalı aracın kaza tarihinde önce harici satış sözleşmesi ile Adnan Kul'a satıldığını, kaza sonrası ise noter satışı ile Mehmet Salih Yıldız'a devredildiğini, bu nedenle müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kaza tutanağının da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir....

        Birleşen dosyada davacı vekili, davalı sürücünün de icra takibine itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Davalı .... A.Ş. vekili, sigortalı aracın kaza tarihinde önce harici satış sözleşmesi ile Adnan Kul'a satıldığını, kaza sonrası ise noter satışı ile Mehmet Salih Yıldız'a devredildiğini, bu nedenle müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kaza tutanağının da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir....

          Ne var ki, harici satışlarda Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak bahşeder. Şu da ifade edilmelidir ki, 10.7.1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında "Haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir." denilmek suretiyle benimsenen kural gereğince haricen satın alanın fuzuli şagil olmadığı gözetilerek ecrimisille sorumlu tutulamayacağı öngörülmüştür. O halde, davalının çekişmeli taşınmazları haricen satın aldığı gözetildiğinde haksız işgalci konumunda olduğu söylenemez....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/873 Esas KARAR NO : 2022/841 DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/10/2022 KARAR TARİHİ : 14/11/2022 İhtiyati haciz istem dilekçesi ve ekleri incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Talep eden banka vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müteselsil kefil olarak serbest iradesi ile imzalamış olduğu ---- Sözleşmesinden kaynaklı----Esas sayılı takip dosyasından takibe konu alacağa yapılan itirazın iptali ve %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini vekaleten talep etmiştir....

              Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davacı aleyhine akaryakıt satışından kaynaklı alacağı için icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi kartı ile tüm ödemeleri yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 11.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Sayılı dosyası ile davalı aleyhine faturalardan kaynaklı alacağa ilişkin icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, neticeten; itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı şirketin mal kaçırmasını önlemek amacıyla taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına, banka hesaplarına borca yeter miktarda ihtiyati tedbir/haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında taşınmaz alım satımından kaynaklı ilişki bulunduğunu, müvekkillerinin borçlarına karşılık dava konusu 20.000 TL bedelli senedin tanzim edilerek davalıya verildiğini, 20.000 TL bedelli bononun ödenmesi için verilen 13.500 TL bedelli çekin davalı tarafından bizzat tahsil edildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya asıl alacağın 13.500 TL'lik kısmından ve ferilerinden borçlu olmadıklarının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıların taşınmaz alım satımından kaynaklı bakiye borçları için senet verdiklerini, senedin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, çekin taşınmaz satışından kaynaklanan borçla ilgili olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu