Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yasal süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile anılan sözleşmeyi doğrulamış ve fakat bu harici satıştan sonra davacının kendisinden devraldığı payı hapse girmesi nedeniyle mahkeme masraflarını karşılamak için satışa çıkarıp kendi kardeşi olan Haydar Teber'e yine haricen sattığını ileri sürmüştür. Bu duruma göre davacı davaya konu taşınmaz payını haricen satın aldığını ve bedelini ödediğini davalı yanın da kabulünde olan 09.09.2008 tarihli sözleşme ile kanıtlamıştır. Bu durumda anılan sözleşmenin hükümsüz kaldığını (davacıya haricen sattığı payın davacı tarafından kardeşi Haydar Teber'e satıp taşınmazla ilgisini kestiğini) kanıt yükü davalıda olup davalı bu iddiasını ancak kesin delillerle (senede karşı senetle ıspat zorunluluğu) kanıtlayabilir. Davalı yazılı kanıt sunmamış, tanık deliline dayanmış ise de mevcut savunmanın niteliğine ve dava değerine ve senede karşı senetle ıspat zorunluluğuna nazaran davalının savunması tanık delili ile kanıtlanamaz....

nin lehdarı bulunduğu 30.09.2014 keşide tarihli ... seri nolu 40.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve menfi tespit davasına konu olan diğer iki çek ile ilgili bedelin tahsil edilmesinden dolayı istirdat davasına dönüştüğünden 80.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava; taraflar arasında akdedilen araç satış sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davanın açılmasından sonra davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 194. maddesinde "Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir" hükmü yer almaktadır. Dava, davalı şirketin yargılama aşamasındaki iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşmüştür....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki harici araç alım satımı nedeniyle takibe konu senedin düzenlendiğini, aracın trafik tescil kaydının müvekkiline devredilmediğini buna rağmen davalının senedi takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davacı 14.12.2005 tarihli oturumda, davayı istirdat davasına dönüştürmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit-istirdat istemine ilişkindir. Dosyanın yapılan incelemesinde; ilk derece mahkemesince 16/11/2017 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi tarafından yapıldığı ve ... Esas ......

        Dava, "İstirdat" davasıdır....

          . - DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 07/07/2022 YAZIM TARİHİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2022 tarih ve ......

            İcra Müdürlüğü 2016/11385 sayılı dosya, 11/07/2018 tarihli 1261/1 parsel daire satışı başlıklı belge, çek fotokopisi, bilirkişi incelemesi, ATK raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava, İİK 72. Maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır....

              Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Kanun koyucu ----davaları belirlerken konusunun alacak ve tazminat olan davalar olması gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Bu nedenle menfi tespit davası niteliği gereği bir olumsuz durumun tespiti istemine ilişkindir. Bir miktar paranın ödenmesi veya tazminat talebi yoktur. Bu dava davalı açısından bir alacağın tahsili davasıdır---. Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir ----menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları------değildir. Farklı------- sayılı kararında menfi tespit davaları------yönde karar verildiği bilinmektedir. Ancak eldeki davada ödenen-----bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte talep edilmiş ise de talep ödenen paranın istirdadına ilişkindir....

                Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/87 esas sayılı dosyasında mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davalılar tarafından, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığına dair bir savunma ileri sürülmediği gibi, taşınmaz maliki olmayan eşin taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma sonrasında yargılama devam ederken dava konusu taşınmaz cebri icra yoluyla satılmış, davacılar vekili menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam etmek istediklerini bildirmiş, yapılan yargılama neticesinde mahkemece 10.06.2016 tarihli hükümle dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığı ve ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığı belirtilerek ipoteğin kaldırılması davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, davacılardan ...’ın ise istirdat...

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takine konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile borcun dava sırasında ödenmesi sonucu talebin istirdat istemine dönüşmesine ilişkindir. Davalılar vekili davacı tarafın dayandığı kartvizit arkasındaki ödeme belgesinin dava ve takip konusu senede ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceğini, davacının değişik zamanlarda davalılarla alışveriş yaptığını dava dilekçesinde açıkladığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kanıtlanamayan davanın reddine ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu