İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 01.12.2020 tarih ve 2019/427 Esas, 2020/396 Karar sayılı kararı ile özetle; "...Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporları, tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile davacıya satıldığı ancak tapulu taşınmazın harici satışının TMK 706 ve TBK 213.maddelerince geçersiz olduğu, TMK 713/2 maddesi yönünden taşınmazın tapu kaydının devredilmesi için yasal koşulların oluşmadığı, davacının iddiasına zilyetlik süresinin 1995 yılında başladığı ve Anayasa Mahkemesinin 17/03/2011 tarihli TMK 713/2 maddesindeki "Ölmüş" sözcüğünün iptal edildiği tarihe kadar 20 yıllık sürenin de dolmadığı anlaşıldığından yasal şartları bulunmayan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava tapulu taşınmazın harici satımı sebebiyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 12.05.1998 tarihli tarla satış senedi başlıklı köy senedinden davacının harici satım sözleşmesiyle dava konusu taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığı konusunda Mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur. ..Tapulu taşınmazların harici satım sözleşmeleri Türk Hukuk Sistemine göre geçersizdir. Bu sebeple bu sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebini kabule hukuken imkan bulunmamaktadır. Bundan dolayı davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşmelerde aslolan tarafların aldıklarını aynen iade etmeleridir. Ancak enflasyon sebebiyle paranın değer kaybederek bir müddet sonra ödenen paranın ekonomik açıdan anlamsız hale gelmesi yaşanılan bir gerçekliktir....
Somut olayda; davacı ile davalının harici alım-satım sözleşmesi ile, davalıya ait aracın davacıya satışı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının davalıya harici satış sözleşmesi kapsamında araç bedelinin ödediği anlaşılmıştır . Takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda incelenen sözleşme gereğince ödenmiş olan bedelinin tahsili için takipte bulunulduğu ve davalının yasal sürede borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu saptanmıştır. Taraflar arasında imzalanan araç alım satımına ilişkin sözleşme KTK'nun 20/d md gereğince; noterde yapılmaması nedeniyle geçersizdir. Taraflar arasında bedelinin ödendiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen bedelin davalı tarafından davacıya iade edilip edilmeyeceği konusundadır....
Buna göre, yukarıda açıklandığı üzere, eldeki dava davacı taraf, geçeriz sözleşme nedeniyle ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenerek iadesi talep edilmiş olmakla, mahkemece, ödenen bedelin (65.422,00 Euro) satış tarihindeki resmi döviz kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenerek, bu bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücünün (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) uzman bilirkişiden alınacak bilirkişi raporu ile belirlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davacının talebi aşılmak suretiyle, 65.422,00 Euro'nun ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-) Bunun yanında, dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup,...
Davacı vekili dilekçesinde taşınmazın 1971 yılından beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiş ve aynı zamanda tespit sonrası zilyetliğe de dayanmış ise de tapuya kayıtlı bir taşınmazın devri TMK.nun 706, BK.nun 213 (6098 sayılı TBK.nun 237) ve Tapu Kanununun 26.maddesine göre tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından tapu iptali ve tescil talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas, 2022/290 karar sayılı dava dosyasında verilen harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, terdiden ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın tapu iptali ve tescili talebi yönünden esastan REDDİNE, -Davanın ödenen bedelin iadesi yönünden HMK madde 114/1- d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....
Saray Mevkii, 222 parselde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescili; bu taleplerinin reddi halinde davacı müvekkili alınan fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden tahsil edilen 2.000,00 Dolar ve 7.000,00 cezai şart bedelin zenginleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkiline iadesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödenmesi ve cezai şarta hükmedilmesi talebine yöneliktir....
Dava; haricen satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. 1) a) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b) Davacı vekilinin bedele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih, 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.”...
Mahkemece, davacının tapu iptal tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan tapusuz taşınmazın harici satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, tapusuz taşınmazın harici senetle davacıya satıldığını ve zilyetliğinin davacıya verildiğini savunmuş, davacı ise zilyetliğin verilmesine rağmen tapusunun kendisine verilmediğini beyan ederek satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı bedelin iadesi istemiyle dava açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen tapusuz taşınmazın satış sözleşmesi incelendiğinde; dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapusuz taşınmaz olduğu ve zilyetliğinin satışla davacıya verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, harici satın alma ve zilyetlik hükümlerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....