Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil ile ikinci kademe tazminata ilişkin asıl dava ile; birleştirilen tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat ve bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen tapu iptali ve tescili ile tazminat talebinin reddine, bedel iadesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın Dairemizce bozulması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Maddesi karşısında tapunun verilmesi gerektiğini,tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ise bedelin günümüz koşullarına uyarlanarak iade edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline müvekkili adına tesciline, tapu iptal talebinin kabul görmemesi halinde devri yapılmayan dava konusu taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle ödenen bedelin günümüz şartlarına uyarlanarak davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkiline iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, 72.000 liralık senedin teminat amaçlı verilmediğini, taşınmazın temlikinden sonra vaadedilen taşınmaz yerine başka bir yerin teslim edilmesi üzerine zararının karşılanması amacı ile verildiğini, tapuda ödenen bedelin iadesi olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş, davalı vekili 28.02.2014 günlü oturumda senet almalarının nedeni olarak müvekkilinin yapmış olduğu harcamalar olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ''... özellikle davalı vekilinin Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesindeki beyanları ile 28.02.2014 günlü oturumdaki açıklamaları, senet arkasındaki şerh ve bilirkişi raporu gözetildiğinde davalının icra marifetiyle davacıdan tahsil ettiği bedelin zararın tazmini niteliğinde olmayıp, çekişmeli taşınmaz için davacıya ödediği bedelin iadesi olduğu dolayısı ile temlikin bedelsiz kaldığı sonucuna varılmaktadır....
Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., cevap dilekçelerinde; açılan iş bu davanın haksız usul ve esas yönlerden yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların davalılar aleyhine açtıkları tapu iptali ve tescil davacının reddine dair kararın gerekçesinde de belirtildiği gibi, tapulu taşınmazların satışının geçerli olması için satış işleminin resmi senetle, yani; tapuda yapılması gerektiğini, dava dosyasına sunulan harici satış senedi hukuken yok hükmünde olduğunu, geçersiz bir senetle bedel ödendiğini de kabul etmediklerini, ayrıca isnat edilen senet tarihi itibariyle verilen bedelin iadesine ilişkin talep hakkının da zaman aşımına uğradığını savunarak; davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK. nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde hisse bedelinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili; dava konusu 323, 369, 1185 parsel sayılı taşınmazları haricen satım ve devraldığını ileri sürerek öncesi davalılardan ...'a ait iken tapuda diğer davalı ...'e satılan paya ilişkin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ile davalı ... davanın ayrı ayrı reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulü ile davalılardan Münevver adına kayıtlı hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, harici satın almaya dayalı tapu payının iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Taşınmazın satışına ilişkin işlem tapu sicil müdürlüğünde değil de noterde kurulmuşsa, o satış işlemi geçersizdir. Fakat tarafların bu yönde bir irade açıklaması olursa, geçersiz olan taşınmaz satış sözleşmesi taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dönüştürülebilir. Geçersiz satış sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunulamaz. Geçersiz sözleşmeye dayalı borç ilişkisinde taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade borcu altındadırlar. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun 706, TBK'nun 237. , Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. İade edilirken, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekmektedir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/01/2021 NUMARASI : 2020/594 ESAS - 2021/4 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Sözleşmenin Uyarlanması KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Esenyurt 43 parsel G blok 662 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği, dava konusu taşınmazın satış sözleşmesine dayalı müvekkiline zamanında teslim edilmemesi ve hukuki ifa imkansızlığının (taşınmaz tapu kayıtlarında yer alan ipotekler ve hacizler) olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği sözleşmenin feshi ile müvekkili tarafından davalıya ödenen bedelin, dava tarihindeki ödenen 150.600,00 $ (Yüz Elli Bin Altı Yüz USD )'nin, 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca Devlet Bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, belediye encümeni kararı doğrultusunda ihale ile satın alınan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı taraf kendisine Sarıkent Belediyesi encümeni tarafından ihale ile satılan 750 parsel sayılı taşınmazın tapusunun devredilmediği iddiası ile eldeki tapu iptal tescil talepli davayı açmış olup süresi içerisinde sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesiyle, tapu iptal talebinin reddedilmesi halinde ödediği bedelin yasal faiziyle tarafına iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 750 parsel olduğu belirtilmiş ise de gelen tapu kayıtlarında taşınmazın 210 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve taşınmazın T2si adına 2014 yılında tashihen devredildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava,paydaşlar arasında harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....