Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çalıntı kaydı düşürüldüğünü, müvekkilinin bu nedenle ifadeye çağrıldığını, ... plakalı aracı iade ederek taraflarınca araç satış bedeli olarak ödenen 165.000,00-TL 'nin iadesi için dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle işbu davayı açmanın zaruri olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen araç satış bedelinin iadesi için 1.000,00-TL 'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Dava, 03.02.1986 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemenin, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle bedel yönünden de davanın reddine karar verilmesi yönündeki görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 2393 parselin kadastro tespiti 29.07.1977 tarihinde yapılmış olup, kadastro tutanağının 26.01.1978 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuş ve 02.09.2003 tarihinde kayıt maliki ...’ın mirasçılarına paylı mülkiyet şeklinde intikalin .//.. 2013/2202-2014/1152 -2- sağlandığı tapu kaydı ile belirlenmiştir. Saptanan durum karşısında söz konusu parsel 26.01.1978 tarihinden beri tapulu olup, harici satışın yapıldığı 02.03.1986 tarihinde de tapuda kayıtlı bir yerdir....

      açmış bulundukları tapu iptal tescil davasının elden çıkarılmayan 13 parsel 2....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir....

        Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil, aksi takdirde alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tapu iptal ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin alacak isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacının, 04.04.2012 havale tarihli dava dilekçesinin deliller kısmında açıkça yemin deliline de başvurduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacı tarafa yemin deliline de dayandıkları hatırlatılarak, yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarının sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

          Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın tapu iptal tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne dair verilen kararın esastan reddine ilişkin verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın tapu iptal tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.04.2023 tarihli ve 2022/7455 Esas, 2023/1911 Karar ... kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal tescil/tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın reddine, tazminat davası yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı murisi ... ile davalı murisi ... arasında dava konusu ... İlçesi ...Mah. ... ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile 1462 ada 2 parsel sayılı taşınmazların satımına ilişkin davaya dayanak 1943 tarihli harici satım sözleşmesinin dava dilekçesi ekinde yer aldığı belirtildiği halde dava dilekçesi ekinde ve dosya arasında bulunmadığı anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, harici ...... sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, bu istem kabul edilmezse bu szleşmeye dayalı sebepsiz zenginleşme iddiası ile tazminat istemine ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazı babasından satın aldığını, davacının yapmış olduğu harici satışın şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğunu, husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu 308 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... payının iptali ile davacı adına tesciline, dava dışı belediyeye ait paya karşılık arsa bedeli olan 231.570 TL’nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasıdır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....

                  Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken, ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, faiz, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları göz önünde tutulmalıdır. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından ödenen bedelin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ifanın imkansız hale geldiği dava tarihindeki ulaştığı değer hesaplanmış, ancak hesaplamada ekonomik etkenlerin tamamı yerine bir bölümü esas alınmıştır. Rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu