WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin harici satın almaya dayalı davalıların muvazaalı işlemleri gerekçe gösterilerek davacı tarafından tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığında alacak istemine ilişkin dava açıldığı, bu davada tapu iptal ve tescil talebinin reddine, sözleşmenin tarafı davalı ...'dan ödenen bedelin tahsiline karar verildiği, anılan mahkeme dosyasında da tarafların tüm delilleri toplanarak davalılar arasında muvazaalı işlem iddialarının da değerlendirildiği ve muvazaalı işlem bulunmadığına ilişkin tespitlerin yapıldığı, bu kararın Yargıtay denetiminde geçerek kesinleştiği, bu nedenle davacının alacağının tahsilinin önlenmesine yönelik muvazaalı işlemler yapıldığının tüm dosya kapsamı dikkate alındığında tespit edilemediği, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, haricen satın alma ve TMK'nun 713/2 maddesinde yer alan "ölüm" hukuki nedenlerine dayalı olarak dava konusu 435 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı .... vekili ile diğer bir kısım davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece, harici satım sözleşmesine dayalı talebin kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, TMK 713/2 maddesindeki olağanüstü kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      KARAR Davacı, davalıdan .... ili ...ilçesi ...köyü..... mevkiinde bulunan 322 ada, 4 parselde bulunan davalı hissesini 25/07/2005 tarihinde 50.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, daha sonra söz konusu hisseye ilişkin olarak dava dışı... tarafından davalıya karşı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava dışı...'ün davayı kazanarak 28/01/2009 tarihinde payı üzerine tescil ettirdiğini, davalıya ... olduğu bedelin satım tarihindeki alım gücüne eriştirilerek hesaplanacak değerin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte geri verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı def'inde bulunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/12/2009 gününde verilen dilekçe ile harici satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ödenen bedelin iadesine ilişkin talebin bir kısım davalılar yönünden kabulüne; cayma tazminatı talebinin reddine dair verilen 23/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede dava konusu payların rayiç değerinin tespiti ile davalılardan tahsili ve cayma tazminatı istemine ilişkindir....

          Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu villa niteliğindeki, taşınmazda davacıların 1/2'şer pay sahibi oldukları, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı halde taşınmazı 28.09.2009 tarihli ibra edilen belgede görüldüğü üzere haricen satın almaya dayalı olarak kullandığı, ayrıca davalının Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1371 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığı ve davanın halen derdest olduğu, esasen mahkemece açılan iptal ve tescil davası nedeniyle eldeki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de, 28.09.2009 tarihli belgede 1/2'şer pay sahibi olan davacıların çekişmeli taşınmazı haricen davalıya sattıkları ve bedelin ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre, öngörülen bedelin bir bölümünün davacılara ödendiği, ancak tamamının ödenmediği dosya kapsamı ile sabittir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tazminen tahsiline ilişkindir. Mahkemece bedelin tazminen tahsiline karar verilmiş ve bu hüküm, taraflarca temyiz edilmiş olduğundan, hükmü veren mahkemenin sıfatına göre temyiz incelemesi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenle dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Dava; davacının harici satım sözleşmesine dayalı olarak açtığı tapu iptali tescil mümkün olmadığı takdirde ödenen arsa bedelinin ve taşınmazın( bağımsız bölümün ) inşası için harcanan bedelin taşınmaz rayiç değerine göre belirlenerek ödenmesi istemlerine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki ikinci ve üçüncü bentler kapsamındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının dava konusu bağımsız bölümün inşası için ödediği bedelin iadesi istemine ilişkin temyizi yönünden ; Her ne kadar mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairemiz bozma ilamında; "......

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  Birleştirilen dosya davacısı, iyiniyetli olduğunu belirterek harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede sözleşme hükümleri uyarınca ödenen 200.000,00 TL ile rızai ve iyi niyetli zilyet olarak yapmış oldukları tadilat ve iyileştirme bedelleri olan 200.000,00 TL toplamı 400.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Birleştirilen dosya davalılar vekili, 06.11.2011 tarihinde tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuş ve sözleşme uyarınca ödenen 200.000,00 TL bedelin yatırılabilmesi için ... Şubesinin tevdi mahalli tayin edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    Tarafların da kabulünde olduğu üzere taraflar arasında satım sözleşmesine konu taşınmazlar halen davacı tarafın zilyetliğinde bulunmaktadır. Davacının satın aldığı taşınmazda yaptığı iyileştirme bedelini isteyebilmesi için taşınmazın mal varlığından çıkmış, başka bir deyişle dava konusu taşınmazı tahliye etmiş olması gerekir. Davacının taşınmazı dava tarihi itibariyle kullandığı ve zilyetliğinin devam ede geldiği anlaşıldığına göre davacının iyileştirme bedeline ve bu bedelin faizine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. 4-) Somut olayda, harici satım sözleşmesine konu taşınmaların halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabittir....

                      UYAP Entegrasyonu