Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna tabi olup, haricen satışı TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı BK’nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince geçersizdir. 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalıların murisi .... arasında 20/10/1984 tarihinde alım-satım protokolü düzenlendiği, düzenlenen protokolün harici satış sözleşmesi niteliğinde olduğu, hukuken gerekli şekil şartlarını taşımadığı, sözleşmede bahsi geçen binalar ve dükkanların 2558 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, ilgili parselin imar uygulamasına tabi tutularak 9974 ada 2 ve 9975 ada 1 numaralı parsellerin oluştuğu, arazinin satış değeri ile dükkanın rayiç bedeli talep edilmiş ise de harici satış için ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin istenebileceği ve bu miktarın da bilirkişi raporu ile hesaplandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli alacak talebinin kısmen kabulü ile 8.767,30TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....
Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu bakımdan Mahkemece tapu iptali ve tescile ilişkin isteğin esastan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel, sözleşmeden dönülmesi halinde kararlaştırılan cezai şart ve taşınmaza yaptığı faydalı masraflar yönünden tazminat talebinde bulunmaktadır....
Somut olayda, mahkemece taşınmazın niteliğine göre bölünemeyecek olması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiş ise de, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır....
Dava, harici satışa dayalı tapu iptali tescil, olmazsa denkleştirici adalet ilkesi gereği bedel tahsiline yönelik alacak istemine ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706. maddesi, 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesi ve Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacak ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı vermeyecektir. 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/254 E. sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin imar uygulamasından önce 15/06/1997 tarihinde 300 m²'sini 600.000,00....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının tapu iptal ve tescil talebi değerlendirildiğinde, taşınmazın 1979 tarihinde tapuya kayıtlı bir taşınmaz olduğu, TMK.nun 706, BK.nun 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K. 60. maddelerinde, tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılması gerektiğinin düzenlendiği, resmi biçimde yapılmayan taşınmaz satım sözleşmesi hukuken geçersiz olup, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağı bildirilerek bu nedenle davacının tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, davacının terditli talebi ödenen bedelin iadesine ilişkin olduğu, davacının davalıların murisine bu taşınmazın geçersiz satışı için ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği, davacının 1979 yılında ödediği 50.000,00 ETL bedelin ifanın imkansız hale geldiği dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin kabul ve takdir edilen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 24.174,20 TL olduğu bildirilerek bu miktarın davalılardan müteselsilen...
Davacının tapuda 844 nolu parselde kayıtlı taşınmazdaki muris ... hissesini murisin oğlundan 25.7.1989 tarihli sözleşme ile haricen bedelini ödeyerek 2009/2813-4963 satın aldığı ve tapu devrinin verilmediği, açılan dava sonucu da önce tescil kararı verildiği ancak davalılar yönünden bu kararın yargılamanın iadesi yolu ile iptal edilerek davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Tapulu taşınmazların haricen satışı T.M.K. 706.,B.K. 213 ve T.K. 26. maddelerine göre geçersiz olup, geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile mükelleftir. Somut olayda davacı taşınmaza ödediği bedelin tahsilini talep etmiştir. Burada söz konusu olan zamanaşımı süresi, satış bedelinin iadesi taahhüdünden kaynaklandığından Borçlar Kanunu 125. maddesine göre 10 yıldır (1936/31 esas, 1939/47 karar sayılı ve 7.6.1939 tarihli Yargıtay Tevhidi İçtihadı Kararı) Delil olarak sunulan tescil dava dosyasına göre satıcı diğer davalıların satışından sonra zilyetliğin davacıya devredildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satın almadan kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil olmazsa bedelin iadesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,7.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....