Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Toplanan delillere göre dava harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ödenmiş olan bedelin iadesi istemi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 03/08/2017 tarihli sözleşmede; satıcı SS Polatcan Yapı Kooperatifi, alıcı T1 olup Nevşehir ili, Merkez ilçesi 2492 ada ve 22 nolu parsele yapılan binanın giriş katındaki (kuzey - batı cephe) dairenin T1'e satışına ilişkindir. 2492 ada 22 parsel 3 nolu bağımsız bölüm dairenin tapu kaydının incelenmesinde, Seyfi Kemal Yıldırım adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....

Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, öncelikle; taşınmazı haricen satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olacağı ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedelin; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel, taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç) bedel, yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü mü olacağı konusunun çözümü gerekir....

    Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 8026 ada 8 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın kayden davalıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ... ile davalı arasında akdedilen adi yazılı “Satış Sözleşmesi” başlıklı belge ile 2694 ada 21 parsel sayılı taşınmazda yer alan arsa üzerine inşa edilen 2. dairenin davacı ...'a satıldığı, bedelinin alındığı, davacı ... emrine, davalı ... ... tarafından düzenlenen 15/11/1999 tarihli 4.500,00 TL bedelli senetten, senedin 1 nolu dairenin satışı için verildiği belirtilmiş, davalı dava konusu 1. ve 2. katta yer alan daireleri davacılara ayrı ayrı sattığını ve bedellerini tahsil ettiğini ikrar etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ Dava, adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan tapu iptal tescil olmazsa ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R İlk dava harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, birleşen dava şufa hakkına dayalı tapu iptali tescili istemine ilişkin olup, mahkemece şufa hakkına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, bu kabule dayalı olarak taraflarca temyiz isteminde bulunulduğundan, temyiz inceleme yeri Yüksek 6.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece ilk hükümle, davanın kabulüne dava konusu 175 ada 215 (236) parsel numaralı taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 29.11.2012 tarihli ve 2012/11492 Esas 2012/11377 Karar sayılı ilamında, yazılı gerekçelerle tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiği ancak davacının dilekçesinde, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedeli ile taşınmaz üzerinde bulunan evin değerinin tahsiline karar verilmesini istediği, davacı vekilinin 24.03.1971 tarihli harici satış sırasında satım bedeli olarak bir kısım davalılar murisi ...'...

            Taşınmazların satışına ilişkin resmi şekilde sözleşme yapılmadıkça TMK. 706.ve TBK'nun 237., Tapu Kanununun 26.ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddeleri gereğince harici satış sözleşmesi hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür . O halde, mahkemece yapılacak iş, harici satış sözleşmesine konu taşınmaz için davacı tarafından davalıya ödenen 5000 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davaıldan tahsiline karar verilmesi gerekirken ,davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı vekili; harici satış sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin 2005 yılından itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescili davasının reddine, alacak davasının kabulüne toplam: 3.500,00 TL'nin 31.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından bedele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize ait değildir....

                Davacı, dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemi dışında kademeli olarak, sözleşme ile ödenen bedel, cezai şart ile taşınmazların dava tarihi itibari ile rayiç değerlerinin ödenmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, devir sözleşmesine dayalı ödenen semenin iadesi talebinin davalı ... yönünden kabulü ile 20.000TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.”...

                  Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Somut olayda, harici satım sözleşmesine konu taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olup davalıların da kabulündedir....

                    UYAP Entegrasyonu