Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacılar tarihsiz harici satım sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazların bulunduğu.... tapulama işlemleri 1962 yılında yapılmış, dava ise 28.06.2013 tarihinde açılmıştır. Tespitin kesinleştiği günden dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Bu açıklamalar karşısında kadastro yoluyla oluşan kesinleşmiş sicile karşı harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmelidir. Ayrıca davacının .... maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil talebine gelince; dava konusu payın davacıların ve davalıların kök muris.... ait olduğu, harici satış sözleşmesinin davacıların murisi.... ile davacıların ve davalıların kök murisi .... arasında yapıldığı anlaşılmıştır....

    in aldığı, daha sonra bu taşınmaz ile ilgili sorunlar yaşandığı ve bu nedenle davacılar ile davalının bir araya gelerek geçmişteki alacak husumetini sulha bağladıkları...’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde; davacıların murisi tarafından davalıya 239 parsel sayılı taşınmazın harici satım sözleşmesi ile satıldığı, ancak tapu devri yapılmadığından davalı tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı, taraflar arasında geçerli bir satım sözleşmesi olmadığından davanın reddine karar verildiği, sonrasında davalı tarafından ödenen bedelin iadesi için alacak davası açıldığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleşmeden icraya konularak davacıların murisinden 3.600,00 TL olarak tahsil edildiği, temyiz sonucunda verilen kararın bozulduğu, bozma sonrası verilen kararın davalı tarafından yeniden ilamlı icraya konulduğu ve icra dosyasında daha önce ödenen 3.600,00 TL mahsup edilmeden 17.943,00 TL olarak ödendiği anlaşılmaktadır....

      GEREKÇE: Taraflar arası uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde davacı tarafça taşınmaza yapılan imalat nedeniyle imalatların taşınmaza kattığı ekonomik değerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanarak, yine davacı tarafça davalıya ödenen bedelin iadesi istemine yöneliktir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafından akdi ilişkinin devamı sırasında taşınmaza yapılan imalatların ve bunların taşınmaza kattığı ekonomik değerin ve yine taşınmaz için davalıya ödediği bedelin ekonomik değerinin Denkleştirici Adalet İlkesi gereği hesaplanarak belirlenen bedelin tazmini talep edilmektedir....

      Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış vs. ortalamaları göz önünde tutulmalıdır. Mahkemece; ödenen satış bedelinin, ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle (tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih) (çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olduğu, hükmün bedelin tahsiline yönelik kurulduğu ve hükmü bedele yönelik olarak davalının temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/274 ESAS, 2020/404 KARAR DAVA KONUSU : Harici Satıma Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Ödenen Bedelin Tahsili KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, haricen satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı olarak ... parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı hissenin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı halde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen bedelin çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle ulaşacağı alım gücünün hesaplanarak belirlenecek miktarın davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Davacıların satış bedelini ödemiş olması, 21.10.2008 tarihli sözleşme konusu bağımsız bölümün davacıya teslim edilmiş olması ile davalı şirketin taşınmazı davacıya devretmeye hazır olduğunu ve tapu iptal tescil talebini kabul ettiklerini beyan etmesi sonrası taraflar arasındaki harici satış sözleşmenin tapu devri ile geçerli hale gelecek olduğunun anlaşılması nedeniyle davacının öncelikle ödenen bedelin iadesi talebi dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan tazminat isteminin reddi ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

              No: bila , 400m2 arsa içinde 100m2 gecekondunun 10.000.000.000TL karşılığında satıldığı ve paranın tamamının alındığının belirtildiği görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemi dışında kademeli olarak dava konusu taşınmazın ve gecekondunun bedelinin ödenmesi, bu talebin de mümkün olmaması halinde sözleşme ile ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu