Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacı harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmaması halinde ise tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemenin bozma ilamından önceki kararında davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş Dairemizin 22.03.2016 tarihli, 2015/16625 Esas, 2016/3473 Karar sayılı bozma ilamında davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak 01.03.2017 tarihli duruşmada davacının yemin teklifine yönelik talebi reddedilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteminin reddinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Ancak davacı davasının açarken terditli olarak tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde tazminat talebinde bulunmuş ve delil olarak tanık beyanları yanında yemin deliline dayanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıtlı taşınmazda harici satışa dayalı iptal ve tescil, olmadığı takdirde TMK 724. maddesine dayanan temliken tescil, kabul görmemesi halinde ödenen bedelin iadesi talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.09.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava; tapuya kayıtlı taşınmazda harici satış sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK 724. maddesine dayanan temliken tescil, bunun da kabul görmemesi halinde ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/232 E. sayılı dosyası ile açtığı tapu iptal-tescil davası sonucunda, 14.06.2010 tarihli karar ile davasının kabul edildiğini ve taşınmazın adına tescil edildiğini, 15.02.1989 tarihinde davalıların murisinin, davacının harici sözleşme gereği yaptığı 1.170.000 TL(bir milyon yüz yetmiş lira) ödemeye ve harici satışın yapılmadığına herhangi bir itirazının olmadığını, şu an için geçersiz olan harici sözleşme gereği ödenen bedel yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda bugünkü alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davacının ......
Asıl ve birleşen dosya davacıları, davalı ...Turizm Yatırımları Sağlık Hizmetleri İnş. Taah. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti tarafından harici satım sözleşmesine istinaden bedeli ödenerek taşınmaz satın aldıklarını, bedelin tahsil edilmesine rağmen adı geçen davalı tarafından tapuda tescil işleminin yapılmaması üzerine davalı şirket aleyhine taşınmazlar için ödenen bedelin iadesi kapsamında alacak davası açtıklarını ve davaların kabulü üzerine davalı şirket hakkında icra takibi yapıldığı, icra takibinin devamı sırasında davalı şirket adına kayıtlı olması gereken taşınmazların diğer davalı ...’ya alacağın tahsilini önlemek amacıyla tapuda devir işlemlerinin yapıldığını belirterek tapu iptal tescil ve cebri icra yetkisinin verilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...’nın, davalı ...Turizm Yatırımları Sağlık Hizmetleri İnş. Taah. İth. İhr. Tic. Ltd....
ın ölümü ile dava konusu taşınmazın 27.01.2005 tarihinde davalılar adına tescil edildiğini, davalıların müvekkilinin tüm istem ve uyarılarına rağmen haricen satın alınan taşınmazın davacı adına temlik ve tescilini sağlamadıklarını, müvekkilinin Saray Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/232 E. sayılı dosyası ile açtığı tapu iptal-tescil davası sonucunda, 14.06.2010 tarihli karar ile davasının kabul edildiğini ve taşınmazın müvekkili adına tescil edildiğini, 15.02.1989 tarihinde davalıların murisinin, davacının harici sözleşme gereği yaptığı 1.170.000 TL(bir milyon yüz yetmiş lira) ödemeye ve harici satışın yapılmadığına herhangi bir itirazının olmadığını, şu an için geçersiz olan harici sözleşme gereği ödenen bedel yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda bugünkü alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...
Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini talep ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptâli ve tescil olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi ile cezai şartın tahsilinine yönelik olup, mahkemece tescil ve cezai şart talebinin reddi ile ödenen bedelin tahsiline dair verilen hüküm davalılar tarafından temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Birleşen davaya yönelik davalılar ... ile ... mirasçılarının temyiz itirazlarına gelince; Davacı, davacının harici satış vaadi sözleşmesi...
GEREKÇE : Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ödenen bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik alacak davasıdır. Taraflar arasında harici taşınmaz alım satım sözleşmesi yapıldığı hususunda davacıdan 15.000,00 TL kapora alındığı ve sözleşme bedelinin taşınmazın davacı adına devri yapılmadan kalan bedelin de davalı taşınmaz malikine ödendiği ancak taşınmazın 3. bir kişiye devredildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davacının tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde ödediği bedeli davalılardan talep edip edemeyeceği, davacının talebi için de ödenen bedelin iadesi de olup olmadığı hususundadır....
a yöneltilemeyeceği sebebiyle davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, harici satım sözleşmesine dayalı satış bedelinin iadesi talebi bakımından ise, TBK'nin 146. maddesine göre zamanaşımı süresinin ferağ ümidinin kesildiği tarih olduğu, aradan geçen süre ve sözleşmeyi yapan kişinin tapu maliki olmadığına göre ferağ ümidi bulunmadığı gerekçesiyle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre, temyiz eden davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...) Davacı vekilinin tazminat istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebinde bulunmuştur. Kural olarak, ....07.1940 tarih ve .../77 sayılı ......