Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi, 'taşınmaz alım satım sözleşmesinin unsurlarından bir olan bedel unsurunun da resmi şekilde kararlaştırılması gerektiği, resmi satış sonrasında tarafların bedele ilişkin olarak yaptıkları harici sözleşmelerin ve cezai şart kararlaştırmalarının geçersiz olduğu, takibin dayanağını teşkil eden sözleşmedeki cezai şartın bu nedenle geçersiz olduğu, alacaklının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı' gerekçeleri ile davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2015/50311 sayılı takip dosyasında davacı borçlunun davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali talebinin ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermiş; bu karara karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur. Davacının istinaf itirazlarını inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....

    imalat hatalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya noterden gönderilen ihtar ile sözleşmeden döndüklerini bildirdiklerini, satış bedelinin iadesi sözkonusu olacağından, davalıya verilmiş olan toplam 35.000.- TL bedelli 4 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile menfi tespit talebinin yanında sözleşme gereğince ödediği 105.000,00 TL'nin iadesini ve makinenin davalıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasında Bolu ili Göynük İlçesi Bölücekova Köyü Çatak Mah.No: 38 ada 101 parsel (1- 2- 3- 4- 5- 6- 7 bloklar)arsa üzerinde inşa edilecek olan T1 isimli tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen mesken olarak kullanıma tahsis devremülk dairesinin satışına ilişkin satış sözleşmesi yapıldığı, imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'satıcı mülkiyetindeki Bolu ili Göynük İlçesi Bölücekova Köyü Çatak Mah.No: 38 ada 101 parsel (1- 2- 3- 4- 5- 6- 7 bloklar)arsa üzerinde inşa edilecek olan T1 isimli tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen mesken olarak kullanıma tahsis devremülk dairesinin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesindir' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasındaki sözleşmenin devremülk satış sözleşmesi olduğu, ancak imzalanan devre mülk sözleşmesinin haricen düzenlendiği ve geçersiz olduğu görülmüştür....

      SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında hiçbir sözleşme yapılmadığını, müvekkil şirketin dava dışı kişilerle sözleşme imzaladığını ve 200 daire satışı ile ilgili harici bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin ticari bir sözleşme olduğunu, alıcıların ödemelerini yapmadıklarını müvekkil firmanın ise arsadan kaynaklanan imar problemleri ve zoruluklar sebebi ile ruhsat alamadığını ve inşaata başlayamadığını, bu sözleşmede taraflar dışında 3. kişilere müvekkil şirketin hiçbir taahhüdü olmadığını açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Dava, harici satış vaadi sözleşmesine dayalı satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

      Bu nedenle resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle verilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı ..., biçer döverle ilgili sözleşmenin tarafından yapıldığını senetleri ...’e biçer döverin satış vekaletiyle birlikte verdiğini bildirmiştir. Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 01/03/2014 tarihinde ... ve ... no'lu devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, 250 TL ödediğini, geriye kalan kısmını taksitlendirdiğini, toplam 17.100 TL bedelli 60 adet senet imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk satış sözleşmesinin iptalini, sözleşme sebebiyle imzalanan senetlerin iptalini, 250,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, Taraflar arasında düzenlenen 01/03/2010 tarihli ......

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesinin süreklilik taşıyan performans düşüklüğü nedeni ile feshedildiği, davacının davasının haklılığını ispata elverişli delil sunmadığı, davalının sunduğu somut deliller incelenmeden karar verildiği, kendisinden beklenenin çok altında, süreklilik gösterir şekilde performans düşüklüğü olduğu, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenerek sözleşmesinin feshedildiği, performansının son üç yılda sürekli düşüş gösterdiği, performans puanının 1,96’ya kadar gerilediği, son çare olarak sözleşmesinin feshedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, işveren tarafından yapılan feshin geçersizliği ve davacının işe iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili İstinaf yoluna başvurmuştur....

            Daha sonra kiralamaya konu malın satış bedelinden de borcu mahsup edilerek icra takip tarihi itibarı ile taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespit edilmesi gerekir. Finansal kiralama sözleşmesinde kiralamaya konu malın tezgah ve kesme havuzu şeklinde belirtilen iki ayrı unsurdan oluştuğu, bilirkişi raporunda kesme tezgahının kesme havuzu ile birlikte satıldığının tespit edilemediğini belirtmiş olmasına rağmen mahkemece tezgah ve kesme havuzunun birlikte satılmışcasına değerleri tespit edilerek borçtan mahsup edilmesi yoluna gidilmiştir....

              Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

                UYAP Entegrasyonu