Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı takip dosyasında 25.000 TL cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespitine kararının, usule ve hukuka aykırı olduğunu, araç satış sözleşmesinin araç satışına yönelik bir sözleşme (satış vaadi sözleşmesi) olması nedeniyle bir şekil şartına bağlı olmadığını, sözleşmenin özel şartlar başlıklı 2....

Sayılı takip dosyasında 25.000 TL cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespitine kararının, usule ve hukuka aykırı olduğunu, araç satış sözleşmesinin araç satışına yönelik bir sözleşme (satış vaadi sözleşmesi) olması nedeniyle bir şekil şartına bağlı olmadığını, sözleşmenin özel şartlar başlıklı 2....

Taraflar arasındaki sözleşmenin kanuni şartları taşımadığı, yine sözleşme çerçevesinde teslimin de mümkün olmadığı, davacının sözleşmeden dönmeye yönelik talebinin kabulü gerektiği, bu çerçevede davalının da aldığı bedeli iadesi gerektiği, talep çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesinde dava tarihi itibariyle talep edilebilecek bedelin 37.912.77 olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddiyle taraflar arasındaki 07/07/2015 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin iptaline, davacının anılan sözleşme çerçevesinde borçlu olmadığının tespitine, dava tarihi itibariyle tespit edilen 37.912,77 TL' nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Eyfel yapıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

Dava, harici olarak düzenlenen Devremülk Satış Sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle bedel iadesi, düzenlenen senetlerin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı T2 ile davalı Termal Saray ... A.Ş. Arasında 18/05/2017 tarihli YLV2252AAAA numaralı, 23/03/2013 tarihli YLV2252 numaralı, tarihsiz YLV2252A, 03/04/2015 tarihli YLV2252AA numaralı, 02/05/2015 tarihli YLV2252AAA numaralı, davacı T1 ile 26/06/2015 tarihli İK01- 0253 numaralı, 22/11/2015 tarihli İK01- 0253A numaralı, İK01- 0253AA numaralı, 27/05/2017 tarihli İK01- 0253AAA numaralı sözleşmelerin düzenlendiği, bu sözleşmeler nedeniyle davacılar tarafından dosyaya sunulan makbuzlar karşılığında peşin ve taksitli ödemeler yapıldığı, ayrıca sıralı senetlerin düzenlendiği anlaşılmıştır. Düzenlenen tüm sözleşmeler adi yazılı şekilde düzenlenmiştir....

Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vek. Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin harici satış sözleşmesiyle davalıdan kamyonet alıp karşılığında 14.01.2009 vade tarihli 10.000 TL ve 20.07.2009 vade tarihli 25.000 TL bedelli iki adet bono verdiğini, bonolardan 10.000 TL' lik olanının bedelinin davalıya ödenip bononun iade alındığını, davalının aracın resmi satışını gerçekleştirmediği gibi aracın üzerine haciz koydurup müvekkilinin elinden aldığını ileri sürerek 10.000 TL' nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, 20.07.2009 vade tarihli 25.000 TL' lik bonodan dolayı davalıya borçlu olunamadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/6 KARAR NO : 2023/235 DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/08/2016 KARAR TARİHİ : 06/04/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ... ile dava dışı ... Şti arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı tarihte borçlu şirketin yetkilisi veya ortağı olmadığını, o sırada kendisinin ... olarak görev yaptığını müvekkilinin ... TL limit ile kefil sıfatı ile imzaladığını ancak o sırada evli olan müvekkilinin kefa- letine usulüne uygun olarak eşinin rızasının alınmadığını, kredi kefalet limiti ve imzanın yer aldığını sözleşme metninde rakamla " ......

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ...’ün imzaladığı harici satış vaadine ilişkin protokole istinaden adı geçen davalının müteahhit sıfatı ile inşa edeceği binanın bir dairesini 60.000.000.000.-TL. bedelle müvekkiline satışını vaat ettiğini, satış vaadi anlaşmasına uygun olarak peşin ve senet karşılığında yapılan ödemeler tutarının 34.000.000.000.-TL.sına ulaştığını, protokol uyarınca davalı ...’a teslim edilen beher 1.000.000.000.-TL. bedelli senetlerden toplam 6 adedinin henüz vadeleri gelmediğinden davalı ... elinde olduğunu, senetlerden 20.000.000.000....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 23.01.2022 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin gayrimenkul (taşınmaz) satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olmadığını, gayrimenkul (taşınmaz) satış vaadi sözleşmesinin bir taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan koşullarla ilerideki bir zaman diliminde devrini amaçlayan ve iki tarafa da borç yükleyen sözleşmelerden olduğunu, bir diğer deyişle, ileride tapu memuru önünde resmi bir şekilde yapılması gereken taşınmaz satım sözleşmesi yapılmasının taahhüt edilmesi olduğunu, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliğinin resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmelerinin geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılıklarının olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir....

          Hukuki yarar HMK 114/1- h maddesinde dava şartları arasında sayılmış olup menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu açıktır. Ancak takibin haksız ve aynı zamanda kötüniyetli yapıldığı ispatlandığı taktirde kötüniyet tazminatına karar verilebileceği değerlendirildiğinde,davacının söz konusu harici taşınmaz satış sözleşmesinde taraf olmadığı açıkça görülmekle,davalıların davacı hakkında takip yapmaları hem haksız ve hemde kötüniyetlidir. Bu durumda mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu