WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak, Alanya Kadastro Mahkemesinin 23.07. 2009 tarih, 1989/ 439 esas ve 1999/122 karar sayılı ilamı ile davacı (söz konusu dosyada müdahil olan) ... yönünden davanın görev yönünden reddine karar verildiği, görevsizlik kararı nedeni ile de ,davacı tarafca Asliye Hukuk Mahkemesinde harici gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak , taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptali ve tescil davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından,asliye hukuk mahkemesinde 26.08.1999 tarihinde,15.01.1996 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dava konusu taşınmazların 20.08.1981 tarihinde tespitlerinin yapıldığı, eldeki davanında tespit tarihten sonra düzenlenen 15.01.1996 günlü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, taşınmazın 2510 sayılı İskan Kanununun 30. maddesi hükmü uyarınca 10 yıl süre ile satılamaz şerhinin bulunması nedeniyle devredilemediğini, sözleşme bedelinden bakiye 80.000 TL’nin de ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesini 08.03.2006 günlü ihtarname ile feshettiğini, davanın reddini savunmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, geçersiz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptal tescil , bu mümkün olmadığı taktirde taşınmaz bedeli için ödenen çek bedellerinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi’nin noterden düzenleme şeklinde yapılması bir geçerlilik şartı olup,taraflar arasında imzalanan adi sözleşme geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye göre taraflar birbirlerine verdiklerini iade etmek zorundadır. Taraflar arasında 25/10/2018 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığı, davalının bu sözleşmeye müsteniden taşınmazın devrini gerçekleştirmediği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu husus taraflarında kabulündedir....

      Noterliğinin 03/03/1988 tarihli 16014 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, satış vaadi alacaklılarının yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, T24 tapudan emekli olup bu işi çözebileceğini, orman sınırları dışına çıkarılan davalılara ait taşınmazın davacıların adına tescil edilmesini sağlayacağını taahhüt ettiğini, sözleşmede belirtilen 4.000.000,00 TL ödenmemiş olup alıcıların yapacakları iş karşılığında alacakları taşınmazın %10'u bedel olarak kabul edildiğini, ancak normal bir satış vaadi sözleşmesi yapılmış ve 4.000.000,00 TL bedel ödenmiş gibi sözleşme düzenlendiğini, sözleşmede gösterilen eski 4.000.000,00 TL ödenmiş olsa bile, satıcılara ödenecek bedel sadece bu bedel olmayıp orman dışına çıkarılan ve davalıların tapu kapsamı içinde kalan yerlerin davalılar adına tescil ettirmesi gerektiğini, satış vaadi alacaklıları T24 ve Baki Bodur yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, satış vaadi ile aldıkları yerleri kısmen 3. kişilere satmak ve satış vaadi sözleşmeleri...

      Yani, değinilen kişisel hak kural olarak haricen satın alan yararına taşınmazı kullanma bakımından hapis hakkı sağladığından, bedel ödenmedikçe taşınmazı haricen satın alanın taşınmazdan tahliyesi istenemeyecek ve bu durumda ancak hapis hakkı tanınmak suretiyle müdahalenin men'i ve kâl kararı verilebilecektir. Ayrıca ortada geçerli bir harici satış sözleşmesi var ise, ecrimisil hak sahibi zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğundan ve haricen satın alan kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden, verdiği bedel iade edilmeyen harici satın alan, parası geri verilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü tutulamayacaktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.07.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

          Davacı dava dilekçesinde; yukarıda parsel numaraları belirtilen taşınmazda davalının mirasbırakanlarının hisselerini davacıya 06. 09.1977 tarihli adi nitelikteki senet ile devrettiğini açıklayarak tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteminde bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nin 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkin olmakla birlikte kök muris Mehmet Oğlu ...’ın veraset ilamının dosya kapsamına alınmadığı görülmektedir. Senedin yapıldığı 06. 09.1977 tarihi itibariyle hem davacı hem de davalının Mehmet Oğlu ...’ın mirasçısı olması halinde davanın belirtilen şekilde nitelendirilmesi uygun düşecektir. Aksi taktirde senet tarihinde tarafların mirasçı sıfatının bulunmaması durumunda davanın miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptali ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılması mümkün değildir....

            KARAR : Davanın kabulüne 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhdesatlar, faydalı masraflar ve taşınmaza katılan değerin tazminine yönelik bedel isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava , inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davacı yapılan harici satış sözleşmesine de dayanmış ise de satış tarihi itibari ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının bulunduğu , tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu , geçersiz harici satış sözleşmesine dayalı olarak tescil istenemeyeceği belirtilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

                DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava noter onaylı satış senedine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin 29/04/2021 günlü 2019/1227 esas 2020/1833 Karar sayılı ilamı ile "...Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın noter satış senedi ile satışı Türk Medeni Kanununun 213 ve Tapu Kanunun 26. Maddesi hükümleri karşında geçersizdir. Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararlarına göre, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler....

                UYAP Entegrasyonu