. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile kamyonet alım satım konusunda 15.06.2009 tarihinde harici satış sözleşmesi yaparak anlaştıklarını, müvekkilinin davalıya satış bedeli olarak 15.09.2009 vade tarihli 22.000 TL bedelli senet verdiğini, ancak davalının aracın devrini gerçekleştirilmediği gibi araç satış bedelinin kendisinden borç alındığını dayanak göstererek müvekkili aleyhine ... İcra Müd.'nün 2009/6439 sayılı dosyasında 22.000 TL'nin, tahsili için icra takibi yaptığını ileri sürerek icra takibinden ve senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı ve aracın resmi sahibi olan dava dışı ...'in aracı kendilerine sattıklarını ve kendisinin de araç bedeli olarak 22.000 TL ödediğini, davacının daha sonra aracı kendisinden alıp davaya konu 15.09.2009 vade tarihli 22.000 TL bedelli senet verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 28.9.2006 tarihli araç satım sözleşmesi uyarınca 27.000 TL bedelin araç karşılığında müvekkilinin 14.000 TL nakit ve 14.000 TL bedelli bono verdiğini, kullanılan taşıt kredisiyle davalıya 11.500 TL ödemede bulunduğunu, daha sonra müvekkilinin söz konusu aracı satın almaktan vazgeçtiğini, parasının iade edilmemesi üzerine başka bir araç satın almak zorunda kaldığını, karşı tarafa 15.000 TL değerinde araç teslim edildiğini, müvekkiline teslim edilen araçta 4.400 TL’lik hasar bulunduğunu belirterek, davalının icra takibine konu ettiği bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödenen 4.900 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca noterde yapılmayan harici araç devir sözleşmelerinin geçersiz olduğu ve herkesin aldığını geri vermekle yükümlü olduğu dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sanığın, yurt dışında yaşayan katılanın Türkiye'ye dönüş yapmasından sonra, bir araç satın alarak servis işi yapmaya karar vermesi ve bu amaçla ............. plakalı aracın satın alınması ile ilgili olarak araç satıcısı ........... isimli kişi ile anlaşıp, 54.000 TL olan araç bedelini bu kişiye ödeyerek taraflar arasında harici satış sözleşmesi düzenlendiği sırada katılan ile yakınlık kurup, işlerini takip ederek bu aracın trafikte adına tescilini katılan adına yapıp karşılığında aracın işletilmesi ve elde edilecek kazancın yarı yarıya paylaşılması yönünde aralarında sözleşme yaptıkları, ancak aracın tescil işlemlerini kendi adına yapıp katılana da adına tescil edilmiş gibi düzenlenen motorlu araç trafik ve tescil belgesi fotokopileri ile araca ait kasko, sigorta poliçesi örneklerini gösterip kandırdığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/6261 sayılı takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itirazında bulunulmadığını, sözleşme Lüleburgazda yapılmış olup, ifa yerininde Lüleburgaz olduğundan Lüleburgaz Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazın reddi gerektiğini belirterek yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava harici araç satış bedelinin iadesine yönelik yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Taraflar arasında harici de olsa yazılı sözleşme bulunmadığı, bazı watsapp yazışmalarının sunulduğu,ancak sunulan havale dekontlarında BMW X5 araç bedeli açıklamalı olarak davacı tarafça davalıya 07/09/2017 tarihinde 100.000 TL,15/09/2017 tarihinde 82.500 TL BMW X5 kalan tüm bakiye açıklaması ile gönderilmiştir....
Harici satış geçersizdir. Somut olayda ise, davalı ... kazaya karışan ... plakalı aracı üzerinde takyitat bulunduğu nedenle geri devir etmek istediğini ancak takyidat nedeni ile devir yapamadığını, aracın zilyetliğinin kendisinde olmadığını tazminat sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş ise de; 2918 sayılı KTK'nın 20/d maddesinde, trafikte kayıtlı motorlu araçların her çeşit satış ve devirlerinin araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterce yapılacağı, noter tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu düzenlenmiş olup, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının aracı kaza tarihinden önce yasal prosedüre uymaksızın harici olarak sattığı yönündeki savunması hukuki sorumluluğu kaldırmayacağından ilk derece mahkemesince davalı ...'ın 2918 sayılı KTK'nın 85. maddesi gereğince araç maliki ve işleten sıfatıyla sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır (Benzer yönde Yargıtay 17....
Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek, uygun oranda bir indirim yapılması gerekir. Somut olayda, hatır taşıması bulunduğu ve davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün 2.54 promil alkollü olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, hatır taşıması nedeniyle %20, desteğin, alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu belirtilerek aktüerya bilirkişi tarafından belirlenen tazminattan %60 oranında indirim yapılmıştır....
Bununla birlikte davacının kaza esnasında ehliyetsiz araç kullandığı kolluk görevlilerine verdiği ---- tarihli ifadesinde kendi beyanıyla ortadadır. ----- uyarınca, zarar gören zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise tazminatın indirilebileceği veya tamamen kaldırılabileceği, öngörülmüştür. Davacının ehliyetsiz olarak araç kullanmasını müterafik kusur kapsamında değerlendirmek gerekmiş olup bu kapsamda hesaplanan tazminatta indirim yapılması yoluna gidilmiştir.------ konuya ilişkin kararlarında müterafik kusur durumunda hesaplanan tazminatta %20 oranında indirim yapılması yolunda içtihat oluşmuştur. Mahkememizce de bu oranda indirim yapılmasına karar verilmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında oto alışverişi olmadığını, buna dair harici bir oto alım satım sözleşmesi yapılmadığını, davacı tarafın iddia ettiği 25.08.2017 tarihli harici satış sözleşmesi yapılmamıştır.Bu nedenle davanın öncelikle husumet noktasından reddine karar verilmesini arz ve talep ettiklerini, dva konusu 43 BC 454 plakalı araç satış sözleşmesi 25.08.2017 tarihli olup .... .... ile vekil eden davalı şirket arasında yapılmıştır....