Şti. adına kayıtlı aracı haricen satın aldıktan sonra 11.12.2004 tarihli harici sözleşme ile davacıya satıp teslim ettiği, bir süre sonra aracın dava dışı malikin borcu nedeni ile haczedilerek icra kanalı ile 3. bir kişiye satıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır Taraflar arasında haricen yapılan satışlar, 2918 ... Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Sözleşmeler geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Ancak, davacı (araç geri alındığı için) ödemiş olduğu satış parasını geçersiz sözleşmenin (11.12.2004 tarihli sözleşmenin) tarafı olan davalıdan talep edebilir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş usul ve yasaya aykırıdır....
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK'nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir....
KARAR Davacı, kendisine ait aracı harici satış sözleşmesi ile dava dışı ...'ya sattığını,...'in de yine haricen davalıya sattığını, satış bedelinin 5.500.00 TL'sinin ödendiğini, kalan bakiye için senet düzenlendiğini, davalının aracı dava dışı şahsa kiraladığını ve bu şahsın araç ile kaza yapıp öldüğünü, karşı taraf için sigortanın ödediği bedelin kendisine rücu ile 9.300.00 TL ödediğini ileri sürerek, 14.300,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, husumet itirazı ile davanın reddini dilemiştir....
-YTL.ye aldığını, davalıya bu harici satış karşılığında 05.08.2006 vade tarihli 1.000.00.-YTL.lik ve 15.01.2007 vade tarihli 3.000.00.-YTL.lik senetler verdiğini, davalı taraf aracı geri aldığı için senet bedellerini ödemediğini, senetlerin haksız olarak icra takibine konu edildiğini ileri sürmüş ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, Harici Satış Sözleşmesi’ndeki imzanın kendisine ait olduğunu, davacının borcuna (4.000.00.-YTL.lik) karşılık bir adet açık senet verdiğini, davacı borcunun ödemediği için aracın geri alındığını ve boş senedin iade edildiğini, icra takibine konu edilen bonoların araç satışı ile alakası olmadığını, davacının kendisine olan borcu nedeniyle dava konusu bonoların verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Aracın motor kaput vidalarının sökülüp takılması, sökmeden kaynaklı izler olması, motor kaput civatalarının ezildiği iddiası yönünden yapılan değerlendirmede söz konusu ezilme ve izlerin araç satışı anında var olup olmadığı tespit edilememiş olup, araç satışı anında var olsa dahi açık ayıp olarak nitelendirilecektir. Açık ayıp yönünden satım tarihi ... tarihi olup davacının ihbar tarihi ... olduğundan ayıp ihbarı süresinde de değildir. Araç üzerindeki boya farklılıklarının olduğu iddiası yönünden ise, boyaların orjinal olduğunun tespit edilmesi, söz konusu boya farklılıkların fabrika genel üretim sınırları içinde kaldığının tespit edilmesi karşısında söz konusu boya farklılığı tek başına ayıp olarak nitelendirilemeyeceğinden; ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacı, araç satın almak üzere davalı ile 05/10/2012 tarihli harici sözleşme imzaladıklarını,sözleşmeye göre araç belirlenen tarihte teslim edilmez ise, 30.000 TL araç bedelinin davalı tarafından kendisine ödeneceğinin belirlendiğini ancak araç teslim edilmediği gibi bedelinde ödenmediğini, bu alacağın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın haksız olduğunda iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin haciren yapıldığından geçersiz olduğunu, sözleşmede yazan 30.000 TL tutarında cezai şart olarak düzenlendiğini, geçersiz sözleşmeden dolayı cezai şart istenemeyeceğini, 30.000 TL bedelin de kendisine ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının yemin teklifi üzerine davalının yemin ettiği, bu nedenle davacının araç bedeli olarak 30.000 TL.yi ödediğini ispatlayamadığı gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplana delillere göre davacı ile dava dışı ...’ın araç alım-satımı yaptıkları, davacının almış olduğu araç karşılığında bono verdiği, bonoların gününde ödendiği, buna rağmen ayrıca aracı aldığı kişinin yanında çalışan ......
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın harici araç satım sözleşmesine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 16/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın harici araç satım sözleşmesine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2013/310-2014/267 Taraflar arasında görülen itirazın iptali (harici araç satış sözleşmesi) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 392.75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....