WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, indirim uygulanmamıştır. Somut olayda,mütevefa araç sürücüsü dava dışı ...’ün kaza sırasında alkollü olup, mütevefa ... ile arkadaş olduğu, anlaşılmakla tanık beyanları değerlendirilip ve emniyet kemeri takıp takmadığı da irdelenerek bu nedenle zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet verip vermediği hususu tartışılarak,mütevefa ...’in müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 158/1-d, 62/1, 53/1-3, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, ruhsatı kendi üzerine kayıtlı aracı harici olarak... isimli kişiye sattığı, ... 'ın ise aracı katılana harici olarak satıp 30.000 TL para aldığı ancak sanığın aracın devrini vermemek amacıyla borçlu olmamasına rağmen, .... 'in alacaklı kendisinin borçlu olarak yazılı olduğu 2.000 TL değerinde senedi tanzim ederek ..... 'e verdiği ve .... in yaptığı takip sonucu araç üzerine ihtiyati haciz konulmasını sağlayarak aracın devrini katılana vermediği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanıklar .... ve... hakkında katılana yönelik dolandırıcılık suçundan ....8....

      Mahallesi çalışma alanında bulunan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili için kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1866 metrekarelik taşınmaz bölümünün davalı Şehitkamil Belediyesi adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1970 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacı taraf, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, ......

        TMK'nın 713/4. maddesinde kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan olunacağı düzenlenmiş olmasına rağmen, mahkemece ilan yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Selahattin yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; oto alım satım işi yaptığını, 16.08.2010 tarihinde kendini davalılardan ... olarak tanıtan şahsın, davaya konu otomobili satmak istediğini beyan ettiğini, tarafların anlaşarak harici satış sözleşmesi yaptığını, bu arada üçüncü şahıs ... bir süreden beri satışa konu araç muadili bir araç bulması için talepte bulunmuş olduğundan kendisine de haber verildiğini, kendisinin ... olduğunu söyleyen şahıs, ... ve davacının arkadaşı olan ...'...

            Davalı vekili, davacının iddiasına konu satış sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, araç satışlarının harici sözleşme ile yapılmasının yasal olarak geçersiz olduğunu, davacının hiçbir zaman müvekkili adına ödeme yapmadığını, aracın kendisinde olduğu dönemde araç için yapılan masrafların müvekkilinden istenilmesi imkanı bulunmadığını, ayrıca aracın çalıştırılmasından dolayı elde edilen gelirlerden bahsedilmediğini, başlatılan takibin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              -Ç. hattında yolcu taşıma yetkisine sahip Ç.minibüs kooperatifine kayıtlı plakanın da dört yıllığına kiralandığını, davalı kiralayanın borçları nedeniyle aracın haczedilip bağlanmasından dolayı davacının zarara uğradığını belirterek 35.000 TL'si kar kaybı olmak üzere yapmış olduğu masraflarla birlikte toplam 40.000 TL alacağından 3534 TL kira borcunun mahsubu ile kalan 36.466 TL'nin tahsili, kiralayan tarafından açılan karşı davada ödenmeyen 14.80 TL kira bedelinin tahsili, birleşen davada ise kiracı harici satış sözleşmesine konu araç bedelinin ödenmesine rağmen devir işlemlerini yapılmadığını belirterek ödenen 38.000 TL araç bedelinin iadesini istemiş olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Asıl davanın 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 26.09.2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır....

                AŞ. ile akdedilen harici satım sözleşmesi uyarınca 2007 model ... marka aracın müvekkiline satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin bu satış karşılığında 10.000,00 TL yi peşin olarak ödediğini, ... plakalı aracını 7.250,00 TL karşılığı davalı .... AŞ'ne teslim edip araç tesliminde de bakiye 2.750,00 TL nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmede alım satıma konu aracın 18.09.2006 tarihinde teslim edilmesinin öngörüldüğünü teminatı olarak davalı .... AŞ. tarafından müvekkiline 27.09.2006 tarihli 10.000,00 TL bedelli çek keşide edildiğini, teslim tarihi gelmesine rağmen aracın teslim edilmediğini, davalı .... AŞ'nin diğer davalı ... Otomotiv San....

                  - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında araç satışına ilişkin harici sözleşmeler yapıldığını, davalının müvekkillerinden mükerrer senet aldığını, davalının bedelsiz senetlere dayanarak müvekkilleri aleyhine takip başlattığını ileri sürerek, müvekkillerinin takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine %40 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların araç satışından kaynaklanan borçlarına karşılık müvekkiline 24 adet senet verdiklerini, senet bedellerinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddini ve davacılar aleyhine %40 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir....

                    Dava, harici araç satışı nedeniyle ödenen paranın sebepsiz zenginleşme ilkeleri doğrultusunda iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflara hak ve borç tahmil etmeyeceği için, taraflar ancak verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilirler. Somut olayda; taraflar arasında haricen düzenlenen araç satış sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalıya 13.700,00 TL'nin ödendiği, davalının aracı davacıya teslim ettiği, ancak noterde resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle aracın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir....

                      UYAP Entegrasyonu