Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" KARAR Davacı, haricen yapılan araç satış sözleşmesi ile dava dışı şahıstan satın aldığı aracın bedelini ödediğini, banka kredisi bitince devrinin yapılacağında anlaşıldığını, kredi borçları ödenmeyince araç elinden alınmasın diye taksitleri kendisinin ödemek zorunda kaldığını, harici sözleşmede kefil olan davalı aleyhine yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 günlü ve 3 sayılı kararı ile bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2004 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı, davalıdan 2.8.2001 tarihinde harici satış sözleşmesi ile satın aldığı araç için kendi aracı ile 3 adet senet verdiğini,kendisinin arabanın devrini verdiğini, ancak davacının devri vermediği gibi ödediği bedeli de iade etmediğini ... sürerek 17.500.000.000 TL araç bedeli için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı,aracı davacının iki yıldan fazla kullandığını , hukuki probleminin çözüldüğünü, devri alabileceğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatını talep etmiştir.. Mahkemece, kullanma payı düşülerek 16.903.000.000 TL üzerinden itirazın iptaline,fazla kısım ile inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 7.11.2006 gün 9741 esas 14580 karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının inkar tazminatı yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiş,davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici araç alım-satımından kaynaklanmakta olup, yerel mahkemece, tescilli araçların noter dışındaki satış ve devirlerinin geçersiz olduğu ve tarafların sözleşme gereğince aldıklarını aynen iade ile yükümlü bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne ve araç bedeline ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, ancak birlikte ifa kuralı gereği aracın iadesi yününde bir hüküm oluşturulmamıştır. Oysa taraflar arasında görülen Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/58 Esas sayısında kayıtlı menfi tespit davasının yargılaması sırasında muhtelif celselerde bu davanın davacısı, anılan menfi tespit davasının davalısı durumundaki ... vekilinin ve asilin beyanları ile Bakırköy 2....

        Davalı ... vekili, dava konusu aracın borçlu tarafından harici satış ile dava dışı Hasan Balcı'ya satıldığını müvekkilinin aracı bu şahıstan aldığını ancak resmi satışın borçlu üzerinden yapıldığını, mal kaçırma amaçlarının olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalı ... ile ... arasında bir tanışıklık olduğu aynı bölge içerisinde ticaret yaptıkları, birbirlerinin mali ve sosyal durumlarının bilebilecek durumda oldukları, tanık beyanları kayıtlar ile belirlenmiş olup, icra takibinden sonra çok kısa bir süre içinde gerçekleşen araç satışının bu nedenle alacaklının alacaklarına kavuşmasına engel olmak amacıyla yapılan bir tasarruf olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece; dosyaya celp edilen araç trafik tescil müracaat ve işlem formunun incelenmesinde araç malikinin....i olduğu ve davalı tarafça süresi içinde husumet itirazında bulunulduğu gerekçe gösterilerek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; harici araç satışı ve yapılan bu satışın geçerli olmaması nedeni ile, davacının ödediği satış bedelinin tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali istemlidir. Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar....

            Dava, harici araç satış sözleşmesi gereğince aracın mülkiyetinin tespiti ile tescili, bunun mümkün olmaması halinde ödenen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, birleşen dava, harici satın almadan kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, diğer birleşen dava harici satış senedinin sahtelik nedeniyle iptali istemine ilişkindir.Asıl uyuşmazlık , harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,9.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda iddia, savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında, davalıya ait ticari aracın %50 hissesinin ihtiyati tedbir isteyen davacıya devrine ilişkin harici sözleşme düzenlendiği, hisse devrine dayalı olarak aracın elde ettiği gelirden pay verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, uyuşmazlık konusunun hisse devrine konu araç olmayıp, aracın işletilmesi suretiyle elde edilen gelir olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık konusu olmayan araç hakkındaki ihtiyati tedbir isteminin bu gerekçeyle reddinde bir isabetsizlik yoktur. Kaldı ki aracın kar elde edip etmediği de yargılama sonucunda tespit edilebileceğinden, bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

                  , harici ----- beslendiğini, araçtaki tüm fonksiyonların çalıştığını, hata kodu düşmediğini, araçtaki yanmanın araç tesisatından kaynaklanmadığını, harici etkenden kaynaklığı kanaatine varıldığının belirtildiğini, davalı ------- sorumluluktan kurtulmak adına objektiflikten ve gerçeklikten uzak böyle bir rapor düzenlediğini, yangın sebebiyle müvekkili şirketin de zarara uğradığını, her türlü yasal haklarının saklı kalması kaydı ile, müvekkili şirketin yangının meydana gelmesinde hiçbir kusurunun olmaması sebebiyle, ayrıca araç kiralama sözleşmesi ile kiralanan araçta oluşabilecek hasara ilişkin ------ sorumluluğun davacı üzerinde olması sebebiyle, açılan davanın reddini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir....

                    , harici ----- beslendiğini, araçtaki tüm fonksiyonların çalıştığını, hata kodu düşmediğini, araçtaki yanmanın araç tesisatından kaynaklanmadığını, harici etkenden kaynaklığı kanaatine varıldığının belirtildiğini, davalı ------- sorumluluktan kurtulmak adına objektiflikten ve gerçeklikten uzak böyle bir rapor düzenlediğini, yangın sebebiyle müvekkili şirketin de zarara uğradığını, her türlü yasal haklarının saklı kalması kaydı ile, müvekkili şirketin yangının meydana gelmesinde hiçbir kusurunun olmaması sebebiyle, ayrıca araç kiralama sözleşmesi ile kiralanan araçta oluşabilecek hasara ilişkin ------ sorumluluğun davacı üzerinde olması sebebiyle, açılan davanın reddini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu