Uyuşmazlık, Hal Hakem Heyeti Kararının iptaline ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz etmeyen davacının katılma yoluyla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Dosya içeriğinden; Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce alınan 25/09/2018 tarihli raporda, davalıca sigortalı araç sürücüsünün 108 promil alkollü olduğu, meskun mahalde kontrolsüzce aşırı hızlı seyrettiği, kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı, kavşakta sağdan gelen ve doğrudan geçen araca ilk geçiş hakkını vermeden hızlıca kavşağa giriş yaptığı gerekçesiyle asli ve tam kusurlu olduğu, ancak olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında ise davalıca sigortalı aracın...
Mahkemece, bu olgular ışığında davacının Tüketici Sorunları Hakem Heyetinden ne talep ettiği, hakem heyetinin verdiği kararın özeti,davacının talebi, davalının savunması, dosyada bulunan delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebeplerinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin kararda gösterilmesi gerekirken; Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının neye ilişkin olduğu dahi belirtilmeksizin “dosya kapsamı,taraf beyanları, hakem heyeti dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının reddine karar verilmiştir” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir....
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kısmen kabulü ile 186.970,99 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davalının itirazının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun kısmen kabulü ile 51.452,03 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi...
TKHK'nın 70/5. maddesi ile, "Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir." düzenlemesi yapılmıştır. Hal böyle olunca, yerel mahkemece verilen kararın kapsamı dikkate alındığında davacının istinaf talebinin reddine ilişkin 04/03/2022 tarihli istinafa konu ek karar usul ve yasaya uygundur. Dava dosyası kapsamı, mevcut kanıt durumu ve HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülerek, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Elektrik Dağıtım A.Ş. aralarındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı Kararının İptali davasına dair ...Tüketici Mahkemesinden 18.11.2014 günlü ve 2012/287 E-2014/2604 K sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 26.01.2016 günlü ve 2015/1476 E-2016/741 K sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 17.maddesi ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26.maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır....
Hal Hakem Heyeti kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön inceleme sonucu gereği düşünüldü: 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve Geçici 2 nci maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri, 07.11.2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 20.07.2016 tarihinden itibaren tüm yurtta göreve başlamıştır. 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar hakkında, istinaf yoluna başvurulabilir....
Hal böyle olunca TTK 1439/2 uyarınca sigortalının kusuru var ise kusurun ağırılığına göre ancak indirim yoluna gidilebilir. Bu nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti Kararının bozulması gerektiğini düşündüğüm için Sayın Çoğunluğun ''onama'' görüşüne katılamamaktayım....
Ne var ki, büyükşehir statüsünde olmayan Çorum il merkezinde ikamet eden davacı yönünden, dava tarihi (19.8.2014) itibariyle 2.632,00-TL miktarındaki uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici hakem heyetine ait olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, davacı 12.3.2014 tarihli hakem heyeti kararının infaza elverişli olmadığından söz ederek eldeki davayı açmış ise de; uyuşmazlığın değerinin, Hakem Heyeti'nin görev sınırı içinde bulunması nedeni ile 12.3.2014 tarihli ve 766655/2865 sayılı Çorum İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının delil mahiyetinde olmasına ve delil niteliğindeki kararların da iptalini istemekte davacının hukuki yararı da bulunmamaktadır....
Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, Büyükşehir statüsünde bulunmayan il merkezlerindeki illerde, 3000,00 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, 3000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gidilmesi gerekecektir. Somut olayda davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen 2.434,51-TL masrafa ilişkin talepte bulunmuş; mahkemece, davanın kabulü ile 2.434,51-TL’nin iadesine karar verilmiştir. Her ne kadar, davacı 20.04.2014 tarihli hakem heyeti kararının infaza elverişli olmadığından söz ederek eldeki davayı açmış ise de; uyuşmazlığın değerinin, Hakem Heyeti'nin görev sınırı içinde bulunması nedeni ile 20.04.2014 tarihli Sultangazi İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının delil mahiyetinde olmasına ve delil niteliğindeki kararların da iptalini istemekte davacının hukuki yararı da bulunmamaktadır....