Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, somut olayda davalı tarafça Buldan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına 05.06.2014 tarihinde başvuru yapılmış ve tüketici hakem heyeti miktar itibarıyla görev sınırının üstünde olan uyuşmazlık hakkında karar vermiştir. Hal böyle olunca tüketici hakem heyeti kararının kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemeyeceğinden Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.  SONUÇ: Yukarıda açıklanan nenelerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 210,80 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde iptali istenilen Hakem Heyeti Kararına konu olan uyuşmazlığın değeri 827,05 YTL 'in üstünde olması nedeniyle , infaz kabiliyeti bulunmayan Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali davası açılmasında hukuki yarar mevcut olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı şirket, 21.12.2009 tarihli Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini istemiş olup, herhangi bir eda talebi yoktur. 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı TKHK'nun 22/5 maddesi hükmü uyarınca 1.1.2009 tarihinden itibaren değeri 936.97 TL.nin üzerindeki uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin vereceği kararlar tarafları bağlayıcı nitelikte olmayıp kesin karar niteliğinde değildir. Tüketici Mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilirler. Buna karşılık değeri (karar tarihi itibariyle) 936.97 Tl.nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ise Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemeleri tarafından verilen kesindir. Davamızda iptali istenen Hakem Heyeti Kararına konu olan uyuşmazlığın değeri 66.65 TL....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli ile dağıtım-iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedellerinin abonelere iadesine yönelik olarak verilen Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkindir....

          Davalı vekili, 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesi uyarınca, hakem heyeti kararlarının ancak anılan maddede sınırlı olarak sayılan hususların varlığı halinde iptal edilebileceğini, davacı tarafça bu maddede sayılan sebeplerle değil uyuşmazlığın esasına ilişkin sebeplerle hakem heyeti kararının iptali talep edildiğinden, davacı taraf iddialarının işbu davada itibar edilebilir iddialar olmadığını, hakem heyeti kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Dava; elektrik faturasına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin iadesine ilişkin tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Öncelikle mahkeme kararının kesin olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda davalı tüketici, adı geçen hakem heyetinden, davacının haksız tahsil ettiği kayıp kaçak bedellerinin tarafına iade edilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiş, İskenderun Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığınca da tüketicinin talebi kabul edilerek; ''...2011/4 dönemden 2012/11 döneme kadar olan toplam 315,88 tl kesilme tarihinden itibaren sağlayıcı tarafından tüketiciye iadesine; şeklinde karar verilmiştir....

              Maddesi gereğince, davanın reddine karar verildiğini; bunun üzerine, Bayrampaşa Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyetine başvurduğunu, İlçe Hakem Heyetince ise; 04.03.2013 tarihli 2013/116 Esas- 2013/166 Karar sayılı kararla taleplerinin görev yönününden reddine karar verildiğini belirterek; iş bu dava ile Hakem Heyetinin red kararının kaldırılmasına ve borçlunun takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; "Dava; Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar, davacı vekili itirazın iptali istemi ile mahkememize dava açmış ise de; dava tarihi itibariyle dava değeri 594,74 TL olan miktara bakmaya yetkili yerin Tüketici Hakem Heyetlerinin olduğu anlaşılmakla, açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle, açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....

                Sigorta şirketince il tüketici hakem heyeti kararının iptalinin istendiği Bingöl asliye hukuk mahkemesince; sigortalının ikamet ettiği Ankara’daki evini su basması nedeniyle Bingöl’de açılan Bingöl tüketici hakem heyeti kararının iptali davasında Bingöl tüketici hakem heyetinin yetkisiz olduğu, yetkisiz olarak verilen kararın kaldırılması gerektiği, Ankara ilinde meydana gelen uyuşmazlığın Bingöl tüketici hakem heyetince sağlıklı sonuçlandırılamayacağından bahisle tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verilmiş ise de; sigortalının seçimlik hakkını kullanarak 6502 sayılı TKHK'nın 68/3. maddesi gereği Bingöl il tüketici hakem heyetine başvurmasında hukuka aykırılık olmadığından mahkeme gerekçesi yerinde olmadığı gibi, mahkemece davanın kabulü ile il tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verildiği halde, davalı tüketici aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, Bingöl tüketici hakem heyeti uyuşmazlığı çözmede yetkili olmamasına rağmen davacı aleyhine...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedelinin iadesi hakkında verilen Tüketici Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının itirazının reddi ile;... İlçe Tüketici Hakem Heyeti'nin 13.04.2012 tarih ve 2012/210 sayılı kararının onanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    le organize ve bütün olarak hareket ettiklerini, amaçlarının müvekkilinin işyerinin adını ve faturalarını kullanarak haksız menfaat elde etmek olduğunun anlaşıldığını, aslen davacının talebi hakkında Hal Hakem Heyeti’nin karar verme yetkisi bulunmadığını, çünkü davacının müvekkili ile bağlantı kurmadığını, onu tanımadığını, davacının ... ile bağlantı kurduğunu, onunla birlikte hareket ettiğini, ...’in Hal’de herhangi bir kaydının bulunmadığını, dolayısı ile uyuşmazlığın Hal Hakem Heyeti’nin görev alanına girmediğini, davacının faize ilişkin taleplerinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacının açtığı takibinde Hal Hakem Heyeti'nin kararına dayandığından, Hal Hakem Heyeti kararında herhangi bir şekilde alacaklı olduğunu iddia eden tarafın faiz talep edebileceğine hükmetmediğini, davacının Hal Hakem Heyeti’ne başvurusu esnasında da faiz talebinde bulunmadığını, bu sebeple takip öncesi ve takip sonrası faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı...

                      UYAP Entegrasyonu