"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Ayrıntıları Yargıtay CGK’nin 22.10.2002 tarih 2002/4-238 esas ve 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, müştekinin, sanığın ve tanıkların anlatımları ile ilk haksız saldırının hangisi tarafından yapılıp, kavgayı kimin başlattığının kesin bir biçimde saptanamadığı hallerde gerek Ceza Genel Kurulunun gerekse, Özel Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediğinden şüpheli kalan bu halden sanığın yararlandırılması suretiyle, sanığın müştekiye yönelik yaralama eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği kabul edilerek, sanık hakkında hükmedilen cezalardan TCK'nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, “ müştekinin sanığı daha önce yaraladığına dair ... bir delil olmadığından hakkında haksız...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nun 81/1, 29/1, 62/1 maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Dosya içeriğine, mevcut delillere, delilleri takdir ederek değerlendiren mahkemenin gerekçesine göre; maktülden kaynaklanan ve sanığa yönelen haksız fiil nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasında isabetsizlik görülmediğinden, haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nın kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafıinin haksız tahrik...
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 3 - 2013/164102 MAHKEMESİ : Ortaköy(Aksaray) Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2013 NUMARASI : 2011/67 (E) ve 2013/22 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22/10/2002 tarih ve 2002/4-238, 2002/367 sayılı Kararı ve buna uyum gösteren özel ceza daireleri uygulamaları doğrultusunda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilememesi durumunda sanık lehine TCK'nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, ''ilk haksız hareketin kimden geldiği tespit edilemediğinden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına'' biçimindeki hatalı gerekçeyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları...
Ancak failin maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eyleme oranla aşırı bir hal almışsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir. Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı halinde, fail ve mağdurun yekdiğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması halinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir....
Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2022 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre davada; haksız fiil nedeni ile tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla davaya bakmak dairemiz görev alanında değildir. Dava, haksız eylemden kaynaklanın tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2022 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, davalı ...'in haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamından davanın haksız fiil faili olan davalı ... ile 4721 sayılı MK'nın 369. maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla davalı ...'ın anne ve babası olan diğer davalılara karşı açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiil işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük ...'nın 47. maddesi uyarınca haksız fiil faili olarak, anne ve babası ise TMK'nın 369. maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumludurlar. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı dava açabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) DAVACILAR : DAVALILAR : Taraflar arasındaki kooperatifin feshi ve haksız rekabetin önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkil kooperatifin nakliye alanında faaliyet gösterdiğini, davalı şahısların davacı kooperatif ortağı iken aynı zamanda davalı Kooperatifi kurduklarını, müvekkili kooperatifle haksız rekabete başladıklarını, bu durumun kooperatif tüzüğüne aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin feshi ile haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Müdürlüğü'nde çalıştığını, davacının UYAP'tan alınan nüfus kaydına göre de yerleşim yerinin Konak/İzmir olduğunu, HMK'nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu,davacının bu yerlerde dava açmadığını, davalının ikametgahı mahkemesininde yetkili olduğundan davalının usulüne uygun yetki itirazı uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 16. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü ile dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır....
manevi tazminat, karşı dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....