Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz ve haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

    Aynı kanunun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16.madde'si hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir. Bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise bu kişilere karşı (birlikte) açılacak tazminat davası, ortak yetkili mahkeme olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalıların hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki değildir. 6100 sayılı HMK'nın 7. maddesi hükmü, haksız fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi haline münhasır olup somut olaydaki davaya uygulanma imkanı yoktur....

      Haksız alıkoyma nedeniyle hak sahibinin zararı sürekli ve belirlenebiliyor ise her günün zararına ait dava hakkı o günden itibaren işlemeye başlar. Buna karşılık TMK’nin 995/1 maddesi gereğince iyi niyetli olmayan zilyedin “geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler” için açılan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin belirlenmesine ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları esas alınacaktır. Buna göre haksız zilyet malı kullanmış ise 818 sayılı BK’nin 126. (6098 sayılı TBK’nin 147.) maddesinde kira alacakları için kabul edilen beş yıllık zamanaşımı süresi; haksız zilyedin malı başkasına kiralaması veya diğer suretle maldan kazanç sağlaması durumunda ise davacının davayı tavsifine göre ya 818 sayılı BK’nin 414. maddesi kanalıyla 818 sayılı BK’nin 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi ya da haksız fiil hükümleri gereğince haksız fiil zamanaşımı uygulanacaktır. 22....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/931 Esas KARAR NO : 2022/1000 DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 14/11/2022 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait ------ hesabında yer alan------adresinde bulunan içerik vasıtasıyla müvekkilinin gerçek olmayan iddialar ile karalanması, kötülenmesi ve müvekkilinin ticari itibarına zarar verilmesi sebebiyle, bu fiillerin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, haksız rekabetin men'i, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması bu suretle haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapıldığını bu beyanların düzeltilmesi ile haksız rekabetin men'ine ve haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, bu beyanların düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, gerekçede ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediğinden dolayı sanık lehine haksız tahrik indirimi yapıldığının belirtildiği, hüküm kısmında ise sanığın eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiğini ifade ederek çelişkiye düşülmesi karşısında, dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilemediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indirimi uygulanırken, TCK'nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık...

            TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Mahkemece olaydan hemen önce mağdurun sanığa küfür etmesi, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına gerekçe olarak gösterilmişse de tarafların ortak arkadaşları olan ve olay yerinde bulunan tanıkların aşamalardaki ifadelerinden, olay günü mağdur ve sanığın barıştırılmak üzere bir araya getirildiği, bu sırada mağdurdan sanığa yönelik herhangi bir haksız davranışın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır....

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, davalılardan T5 yönünden aracı kullanan kişi olması nedeniyle haksız fiil sorumluluğuna, davalı T4 yönünden ise araç maliki olması nedeniyle işleten sıfatıyla kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Somut olayda; kusurlu sorumlu davalı ile kusursuz sorumlu davalı aleyhine birlikte dava açılmıştır. Aslolan kusur sorumluluğudur. Öncelikle değerlendirilmesi gerekir....

              Bilindiği üzere haksız rekabet, TTK m.54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına ve tarafların rakip olmasına da gerek yoktur. TTK 55/1-a-4 bendine göre; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabet sayılır....

                Dava; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabet fiilinin ilanı ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilafın; davalının, davacı ile haksız rekabet içinde olup olmadığı, varsa bunun ne şekilde olduğu, davacının dile getirdiği eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluşturmuş ise bunun ne tür bir rekabet oluşturduğ,u davacının bundan dolayı maddi ve manevi zararlarının olup olmadığı, varsa hangi kalemlerden oluştuğu, miktarı, talep edilen maddi tazminatın fahiş olup olmadığı, haksız rekabetin önlenmesine ilişkin talep edilen yöntemin uygulanıp uygulamayacağı, noktalarında toplandığı görülmüştür. Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya Dr. ..., SMMM bilirkişisi ...ve Prof. Dr. ...'...

                  Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu