Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava haksız rekabetin tespit ve meni ile maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalının müvekkiline ait ürün fotoğraflarını kendi sitesinde kullandığı, ayrıca müvekkiline ait ürünleri daha ucuza satarak müvekkilini zarara uğrattığını ayrıca şirketin itibar kaybı yaşadığını öne sürmüştür. Taraflar tacir olup hem kendi ticari büyüklükleri hem de faaliyetlerinin kapsamı dikkate alındığında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un uyuşmazlıkta uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığa TTK'nın haksız rekabete ilişkin 54 ve devamı maddeleri uygulanmalıdır. Bunun yanında haksız rekabet temelinde bir haksız fiil olduğundan hüküm bulunmayan hallerde Türk Borçlar Kanunu'ndaki haksız rekabet hükümleri ile haksız fiile ilişkin genel hükümler uygulama alanı bulacaktır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın haksız takip ve haksız haciz sebebi ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin bulunmasına, iddiaya konu haksız takibin bonoya dayanmasına ve bu niteliği itibariyle ticari haksız fiil olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 04.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizin haksız tahrike ilişkin uygulamalarında her iki tarafın karşılıklı olarak haksız fiillerinin bulunması halinde kabul edilen temel ilke haksız davranışların tüm yönleriyle irdelenmesi, failin başlangıçtaki haksız davranışına mağdurun gösterdiği tepkide aşırılık ve orantısızlık tespit edilirse fail hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması yönündedir. Buna göre haksız davranışlar birbiri ardına değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları, birbirine etki-tepki şeklinde gelişip gelişmediği dikkate alınmalı, ulaştıkları boyut, vahamet düzeyleri ve derecelerine göre etki-tepki arasında denge bulunmadığı gözetilerek failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir orantısızlık varsa failin haksız tahrikten faydalanması yoluna gidilmelidir. Etki-tepki dengesinin bozulmadığı durumlarda fail hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanamaz....
Birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; davaya cevaplar tekrar edilerek, haksız birleşen davadaki tüm taleplerin reddi talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, haksız rekabete dayalı açılan haksız rekabetin önlenmesi, kaldırılması ve uğranılan maddi zararın tahsili isteminden ibarettir....
56/1 maddesi gereğince davalıların müvekkili kurum adına yapmış olduğu haksız eylemlerinin men'ine ve haksız rekabetin sonucu olan tüm maddi durumların ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu noktada Mahkememizce --- tarihli bilirkişi raporunun ---yerinde olmadığı değerlendirilmşitir. --- tarihli bilirkişi raporunda davalı .----- tarihinde açıldığı, dolayısıyla iş bu davanın ----- zamanaşımı süresi geçtiği yönünde değerlendirmede bulunulmuş ise de; Haksız rekabet devam ettiği sürece, haksız rekabette zamanaşımı cereyan etmez. Çünkü haksız rekabet fiili devam etmekte ve her gün için yeniden dava hakkı dğmaktadır....
Modern haksız rekabet hukuku temelde rekabete dayalı ekonomik düzeni korumayı amaçladığından, haksız rekabetten söz edilebilmesi için fail ile mağdur arasında rekabet ilişkisinin bulunması şart değildir(ARKAN, Sabih, age, s.306, AYHAN, Rıza, ÇAĞLAR, Hayrettin, ÖZDAMAR, Mehmet, age, 234). Dolayısıyla uğraş alanları farklı olan tacirler arasında da haksız rekabet oluşabilir. Nitekim Kanunun gerekçesinde belirtildiği gibi haksız rekabet hükümleri "hukuka uygun/saf/dürüst" ve "bozulmamış" rekabeti tüm katılanların menfaatine olacak şekilde sağlar. Bu bağlamda haksız rekabet hükümlerinin amacını bildiren TTK m.54/1’de ki “Haksız rekabete ilişkin aşağıdaki hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.”...
Aynı Yasa’nın 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Anılan Yasa hükümlerine göre, birden fazla kişi tarafından işlenen haksız eylem nedeniyle açılan tazminat davalarında davalılar için ortak yetkili mahkeme; haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir. Haksız eylemden doğan tazminat davalarında davacıya yetkili mahkeme konusunda seçimlik hak tanıyan HMK’nın 16. maddesi karşısında, bu maddenin amacına aykırı bir yorumla HMK’nın 7/1. maddesi gereğince haksız eylemin gerçekleştiği yer mahkemesinin tüm davalılar için kesin yetkili olarak kabul edilmesi mümkün değildir....
müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiği ve haksız rekabet oluşturduğu hususlarının tespitini, davalının eylemlerinin 6100 sayılı HMK nın 106. maddesi ve 6769 sayılı SMK'nun 149/1-a,TTK 54 ve diğerleri maddeleri uyarınca müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, 6769 sayılı SMKnun 7. maddesi ve 149/1-b-c maddesi uyarınca müvekkilinin marka hakkına ihlal oluşturan davalı...eylemlerinin önlenmesini ve durdurulmasını, 6102 sayılı TTK 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabetin men'ine ve haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, müvekkilinin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesini ve durdurulmasını temin etmek için ve haksız rekabetin ref-ini ve men-ini sağlamak açısından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden ... adresli web sitesine erişimin engellenmesini, 6100 Sayılı HMK madde 389 ve diğerleri maddeleri ve 6769 sayılı SMK madde 159 uyarınca, ihtiyati tedbir olarak marka hakkı ihlali ve haksız rekabet teşkil...
Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabetin varlığı için, haksız ve hukuka aykırı bir fiil ile iktisadi rekabetin kötüye kullanımı yoluyla bir zarar veya zarar tehlikesinin yaratılmış olması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği doğru olarak tespit edilmesine rağmen haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebi yönünden de davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....