Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza ilişkin Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici kooperatif arasında imzalandığı, kooperatifin tasfiye edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, sözleşmeye dayalı olarak ancak sözleşme taraflarının talepte bulunabileceği, davacı kooperatif ortağının doğrudan arsa sahibinden talepte bulunma ve dava açma hakkının söz konusu olamayacağı, davadaki talebin halen tapu maliki gözüken arsa sahibine karşı açılması nedeniyle davalı tarafın pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı kooperatif üyesinin Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayalı olarak arsa sahibinden tapu iptal ve tescil talebi hakkı bulunmadığı için davanın aktif husumet ehliyeti nedeniyle reddi gerekirken, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş ise de sonuç olarak davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması...
Blok Giriş ... ve ... bağımsız bölüm numaralı iki adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline tapu iptal ve tescil taleplerinin mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmazların Mahkemece tespit edilecek olan bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekilinin sistem üzerinden mahkememiz dosyasına göndermiş olduğu 31/10/2022 tarihli dilekçesinde; davacı müvekkili lehine açmış oldukları tapu iptal ve tescil davasından her iki davalı taraf içinde feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, dosyanın karara çıkarılmasını talep ve beyan etmiştir. Dava dilekçesinin ekindeki davacıya ait vekaletnamede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı....
Mahkemece, sözleşmenin ayakta olduğu gerekçe gösterilerek yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden tapu iptali ve tescil konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de bu gerekçe doğru değildir. Mahkemece tapu iptali ve tescil yönünden verilen ilk karar davalı ... dışındaki davalılarca temyiz edilmeyerek bu davalılar yönünden kesin hale gelmiştir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş "tescile ilişkin ilk hükmün, davalı ... dışındaki diğer davalılarca temyiz edilmemesinden dolayı, tapu iptal ve tescil hususunun bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması gerekçesiyle tescil hususunda karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinden ibaret olduğundan, yanılgılı gerekçeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve tazminat, elatmanın önlenmesi ve ecrimisl Davacı-karşı davalılar ... ve ... ile davalı-karşı davacı ... davalılar ..., ... Turizm İnşaat ve Taahhüt Ltd. Şirketi, ..., ve .. Emlak Komisyonculuğu Ltd....
O halde uyuşmazlığın ----görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." belirtilmiştir. ----- sayılı ilamında:"Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. ----- dava taraflar arasındaki ticari alacaktan (cari hesap) kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteminden ibarettir. ------kendi borcundan dolayı; borçlu bulunduğu ---- aleyhine----- dosyalarında yapılan takip nedeniyle davalı ------ üzerine alınmayıp mal sahipleri üzerinde bırakılmasından dolayı tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmakta olup, davacının diğer davalı ----- ticari alacağına dayandığı, davanın kaynağının cari hesap sözleşmesi olduğu, bu itibarla dava ticari davadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı arsa sahipleri kooperatifler ile davalı ...Konut Yapı Kooperatifleri Birliği arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığını, davacı kooperatifin, davalı Birliğin üyesi olduğunu ve anahtar teslim inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre B bloğun davacıya tahsis edildiğini, ancak davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin mahkeme kararlarıyla geriye etkili feshedildiğini, davalıların inşaat nedeniyle sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek, B bloğa isabet eden hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini mümkün değilse B bloğun bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının halen kooperatife borçlu olduğu, ferdileşme sonrası oluşan site yönetimi sebebiyle bağımsız bölüme düşen aidatların dahi kooperatif tarafından karşılandığı, davacının üyelik sorumluluklarını yerine getirmediği, kooperatife karşı tüm borçlarını ödedikten sonra tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği, üyeler arasındaki denge ve eşitliğin ancak bu şekilde sağlanabileceği, tapu iptali söz konusu olmadıkça men'i müdahale talep edilemeyeceği, dairelerin ince işlerinin genel kurulda alınan karar doğrultusunda üyeler tarafından yerine getirildiği bu sebeple inşaat yapım gideri ve kira bedeli istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 02/05/2018 tarih ve 2018/6044- 12011 E.K. sayılı ilamı), taşınmaz başında 17/04/2019 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen ve inşaat bilirkişi raporu ve inşaat bilirkişisinin ek raporunun denetime ve karar vermeye elverişli oldukları, her ne kadar davalı tarafından başka bir mahkemede tapu iptal ve tescil talebiyle dava açılmış ise de; eldeki davada kâl istemi bulunmadığından, davalının açmış olduğu tapu iptal ve tescil istemine ilişkin dosyada, davanın kabulü yönünde verilebilecek bir hüküm ile oluşturulacak tapu kaydının açıklayıcı değil, kurucu nitelikte olacağı ve bunun sonucu olarak da tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği, bu suretle ilgili tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen davanın esastan reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici ... . Turizm Sanayi Ltd. Şti arasında 27/07/2006 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen davalı tarafından 26/10/2010 tarihinde alt yüklenici olan müvekkiline ve dava dışı yüklenici şirkete tapu iptal tescil ve alacak davası açıldığını, bozma sonrası İzmir 5....
Somut olayda, davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil talebi hakkında mahkemece bir hüküm kurulmadığı gibi kararın gerekçesinde de bu talep yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiştir. Kaldı ki, davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilse dahi, davacı tarafından davalı yükleniciye ödenen 35.000,00 TL davalı arsa sahiplerinin kabulünde olup bu davalılar yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi hükümde davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine yönelik de bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil talebi hakkında gerektiğinde yeterli araştırma da yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....