DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, tapu iptali ve tescil ile terditli olarak alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın davalı T5 yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine diğer davalı yönünden tapu iptal ve tescil talebinin reddine alacak davasının ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı tarafın istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususlardan biri reddedilen tapu iptali ve tescil davası yönünden lehine vekalet ücreti takdir edilmemesine ilişkindir....
ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında 22.10.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, taraflar anlaşmaya varmadan önce binanın temelinin atıldığını, kaba inşaat olarak bodrum ve garaj katın da başkaca bir inşaat şirketi tarafından yapıldığını, müvekkilinin inşaatın yapımına bodrum kat üzerinden devam ettiğini, kesinleşen mahkeme ilamı ile 13.06.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilerek müvekkiline devredilen tapunun iptal edildiğini ileri sürerek 784 m²'lik inşaat alanına harcanan SSK prim ve işçilik ücreti dahil tüm maliyet bedelinden oluşan şimdilik 70.000 TLnin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla dava değerini yükseltmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/243 E. 2018/264 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıların murisi aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Altınova İlçesi, Havuzdere köyü, 507,515 ve 524 parsel sayılı taşınmazların davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 11/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
Hemen belirtilmelidir ki, davada ileri sürülen iddia ve buna bağlı istek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bulunmaktadır. Muris muvazaasına ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği gerek Yargıtay ve gerekse doktrince kabul edilen yerleşik içtihatlardandır. Bu isteğe bağlı açılan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin başlama tarihinin ise iptal ve tescil isteme hakkının ortadan kalkacağı tarih olacağı da tartışmasızdır.. “Somut olayda, davacılar tapu iptal ve tescil isteyeceği yerde taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle tazminat istemişlerdir. Bir kimse, sahip olduğu seçimlik haklardan birisi için dava açma yönünde zorlanamaz. Tapu iptal ve tescil davasının reddi durumunda açılacak tazminat davasının B.K'.nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık süreye tabi olacağı kuşkusuzdur. O halde, eldeki tazminat isteği bakımından zamanaşımı süresinin geçtiğinden söz edilemez....
inşaat sözleşmesi neticesinde Veysel KÖSELER'in eşi Nilüfer KÖSELER adına haksız olarak çıkardığı 49/576 paylı hisse olduğunu, ödenmesine karar verilen teslim edilmeyen daireler sebebi ile hükmedilen tazminatın tapu iptal ve tescil hükmü ile bağlantısı dahi bulunmadığını, Çorlu 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2015/159 E....
nden bedelini ödeyerek harici satış sözleşmesi ile 6 ve 7 nolu bağımsız bölümleri satın aldığından bahisle muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açtığı ve halen derdest olduğu, davalı tarafça Mahkememizin 2017/240 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmiş, mahkememizce de Mahkememizin 2017/240 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş olsa da bu ara kararımızdan kayıtların iptaline yönelik açılan davaların yıkım isteği içermediği sürece el atmanın önlenmesi davaları bakımından bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığından rücu edilmiş, davalının davacıya ait meskende haksız bir şekilde el attığı anlaşıldığından davacının meni müdahele talebinin kabulüne, davalının işgal tarihinden dava tarihine kadar kira bedelleri inşaat mühendisi tarafından hesaplanmış ve inşaat bilirkişi raporunun denetlenebilir ve olaya uygun olduğu anlaşıldığından bu rapordaki veriler dikkate alınarak davacının ecrimisil talebinin kısmen kabulüne" şeklinde karar...
Bu durumda davacı yararına tapu iptal ve tescil koşulları oluşmadığından, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi ve yükleniciye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili davasını çok az bir anlatımla harici satın alınan taşınmazlara ilişkin yerlerin tapu iptali ile tescili, mahkeme de harici satış sözleşmesiyle alınan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak nitelendirmiş ise de, dosya münderecatı özellikle yapılan keşifte çekilen fotoğraflardan ve bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere birbirinden bağımsız ayrı ayrı şahıs davacılar T21, T4 T3 ve T1'in, davalılar veyahut davalıların murislerinden 45 sene önce tapulu bir yerden harici senetle aldıkları araziye ev yaptırdıkları, halen de burada oturduklarından bu yerlerin tapusunu istedikleri, bu nedenle ve olayları anlatmak taraflara, davayı nitelendirmek ise hakime ait olduğundan, dava özü itibariyle doktrinde haksız inşaat veyahut da kendisine ait malzeme ile başkasının arazisine inşaat yapma nedeniyle inşaat alanının veyahut da bina alanının tapu iptali ve tescili talebinden ibarettir. Yani haksız inşaat nedeniyle tapu iptal ve tescil talebidir....
Somut olayda, davacının ilk talebi tapu tahsis belgesine dayalı şuyulandırma ve ifraz işlemleri nedeniyle yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil, ikincil talebi taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup ilk talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden terditli dava açılması nedeniyle ikinci kademedeki taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi hakkında delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir....