vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirketin başlatmış olduğu icra takibinde borçlu taraf olmamasına rağmen, davalı tarafından eczanesine hacze gelindiğini, bir takım malların haczedildiğini, haczedilen malların kendisine ait olduğunun istihkak davası ile kanıtlandığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın giderilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davalı tarafından davacı hakkında sadece haksız icra takibi yapılması davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Keza fiili hacizde uygulanmamıştır. Ayrıca manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Bu halde Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Takibin haksızlığı sabit olsa da, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir....
İcra müdürlüğünün 2015/13491 Esas sayılı dosyasına konu borcun 06/11/2015 tarihinde ödendiği, ilgili borç ödenmesine rağmen ödemeni ertesi günü İstanbul 8. İcra müdürlüğünün 2015/646 Tal. Sayılı dosyası ile evine hacze gelindiği, bu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğu, iş bu sebeplerle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince manevi tazminat isteminin tümden reddi ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımından reddine dair verilen 12/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili, davalıların murisi Avukat ...’ın davacının kızı Serap Aslanel’in avukatı olduğunu, vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle davalıların murisi tarafından davacının kızı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirildiğini,davacıya ait dört adet büyükbaş hayvanın haczedilerek muahafaza altına alındığını, davalıların murisi tarafından hayvanlarının haksız yere haczedildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalılar vekili; davacı ile kızının aynı evde ikamet ettiğini, davalının vekalet ücretini tahsil etmek amacıyla icra takibi başlattığını, davacının iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin peşin olarak yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını, ancak davalının müvekkili hakkında cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra dosyası borcunu ödemek zorunda kaldığını, ayrıca haksız icra takibi nedeniyle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını belirterek, müvekkilinin icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 6.500,00 TL'nin davalıdan istirdatına, %20 kötüniyet tazminatı ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. -----, Karar No : ------ sayılı ilamında da " Mahkemece, sadece kayden haciz yapılması nedeniyle manevi zarar oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmişse de; davacının tüzel kişi (şirket) olması da nazara alındığında en azından banka kayıtlarına konulan haciz nedeniyle banka nezdinde ticari itibarının zarar gördüğünün kabul edilmesi gerekir. Mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir....
Davacı, davalının iki ayrı senetten kaynaklanan borç nedeniyle icra takibi başlattığını, taşınmazları üzerine de haciz konulduğunu, ancak 29/09/2004 tarihinde borcu ödeyip ibraname almasına rağmen davalının 13/09/2006 tarihinde icra takibini yenilediğini ve kendisine takibin yenilenmesi nedeniyle tebliğat yapıldığını, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/642 E., 2007/146 K. sayılı ilamı ile borçu olmadığının tespitine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davalıya bedelsiz senedi kullanma suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/1076 E., 2008/197 K. sayılı ilamı ile ceza verildiğini, davalının ödenen senetler için icra takibini yenilemesinin haksız fiil niteliğinde olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında almadığı bir emtiadan ve imzasını taşımayan bir evrak ile haksız icra takibi yapıldığı, eşyaları muhafaza altına alındığı, komşularına karşı onurunun kırıldığı, davalının ekonomik durumu, yapılan haksız icra takibi ve muhafaza işlemi, menfi tespit davası açılmak zorunda bırakılması, hükümdeki karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi manevi tazminat kararının kaldırılarak manevi tazminat davasının tam olarak kabulünü istemiştir....
Haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Yani salt davacıya zarar vermek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığının ortaya konulması gerekir. Somut olayda, davacının ailesiyle birlikte oturmakta olduğu konutun bulunduğu apartmanın eski yöneticisi olan davalı T5 sahte genel kurul kararı oluşturmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçundan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/755 Esas, 2019/541 Karar sayılı dosyasında mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, bu kararın 16/07/2019 tarihinde kesinleştiği, Kayseri 1....