ın kefil olduğu borcun ödendiğini ve kefalet borcunun kalmadığını belirterek davanın konusuz kaldığı yönünde istinaf itirazında bulunmuş ise de bu davanın konusu dava dışı ...'ın davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olmadığı, davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekki talebine ilişkin olduğu, dava dışı borçlunun kefalet borcunun sona ermesinin davayı konusuz bırakmayacağı ve dava konusu ipoteğin fekkedildiğine ilişkin her hangi bir iddianın da bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle,muhakeme hukuku ve maddi hukuka uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 gün, 2018/41 E-2018/651 K. sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın ......
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermediğini, ipoteğin fekki için daha önce bankaya bir talep ulaşmadığını, dava ile haberdar olunduğunu ve en kısa sürede ipoteğin fek edildiğini, yerel mahkemenin yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı bankayı sorumlu tutmasının hatalı olduğunu, maktu harç alınması gerektiğini, kararın kaldırılarak davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, tüketici tarafından davalı banka aleyhine açılan ipoteğin fekki davasıdır....
İcra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ödeme emri gönderildiğini, tapuya da şerh verildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, zira davacının temerrüde düşürülmediğini, sözleşmenin iptalinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle; tedbir kararı verilmesini, davacı ... ait olan gayrimenkul üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı ... adına kurulan şahıs şirketi ... firması ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda nakit ticari ve çek kredileri kullanıldığını ve bu kredileri teminen ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Ada, ... Parsel ... Nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın banka lehine ipotek verildiğini ve ödenmeyen borçlar nedeniyle İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......
Hal böyle olunca davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şeklide aksine düşüncelerle davanın kabulüne yönelik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir ..." gerekçesi ile hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borçlu olunmadığının tespiti ve ödenmek durumunda kalınan bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davacı vekili takip tarihi itibariyle kapatılmış olan kredilerin teminatı olarak verilen ipoteklerin davalı tarafça kaldırılmayıp başka bir borca istinaden takip konusu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kötü niyetle başlatılan ve taşınmazın satışı sağlanan Konya 7....
a verdiği vekaletname de kabbiyo senetlerinin iskonto veya iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan veya lehine verilmiş ve verilecek teminat ve kefalet mektuplarından ve Bankanın Merkez ve Şubelerinin borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed'i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği kambiyo senedi, mukavele, sözleşme, taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kısa, orta ve uzun vadeli kredi işlemlerinden ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını....' yetkilerinden hiçbirisini vermediğini, vermiş olduğu vekaletin tesis amacı borç ipoteği olmadığını, müvekkilinin malik sıfatı lehine ipotek tesis edilen 2.600.000 TL için ipotek tesisi yönünde özel yetkisi ve talimatı ile bir muvafakatı bulunmadığını, taşınmazın değerinin çok zerinde kredi kullanımı neticesinde ... tarafından dava dışı ......
ın muvafakatının alınması gerektiğini, kanuna rağmen bu şart yerine getirilmeden alınan ipoteğin usule ve kanuna aykırı alınmış olması nedeniyle geçerli olmadığını, belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından, ipotek alınan taşınmazın ... ilinde inşaatı devam eden tamamlanmamış halde olduğunu, aile konutu olmayan taşınmaz için eş rızasının aranmayacağını, teminat alınan ipoteğin kefaletle ilgisi olmadığını, davacı ...'ın açılan bu davada hukuki menfaati bulunmadığını, davacıların ikametgahlarının... olduğunu savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ...'a ait dava konusu taşınmaz tapu kayıtlarında aile konut şerhinin işlenmediği, MK.'...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu, söz konusu ipotek senedinden de anlaşılacağı üzerine 367.500 TL üzerine konulmuş anapara ipoteği olduğunu, zira alacak miktarının kesin olarak belli olmadığını, bu doğrultuda kurulan ipoteğin anapara ipoteği ve süresiz bir ipotek olduğundan borç miktarının tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak ipotek lehtarından; banka ise ipotek fek yazısı başka tüzel kişilik veya gerçek kişide ise lehtarın bizzat tapu müdürlüğüne gelerek yazılı terkin talebinde bulunmasının gerektiğini, teminata bağlanan borcun sona ermemesi sebebi ile ipoteğin müvekkili banka tarafından kaldırılamadığını, ipotek borcunu ödemeyen malikin ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir....
nın davalı bankadan kullandığı krediyi ödenmesine rağmen ve müvekkili tarafından ipoteğin fekki istendiği halde davalı bankanın ipoteği feketmediğini, ayrıca müvekkilinin kefil olmadığı ve ipotek kapsamı dahilinde olmayan ...'nın borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrildiğini, müvekkilinin bu nedenle zarara uğtradığını ileri sürerek 1.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Islah ile 409.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ipoteğin borçlu ...'nın doğmuş ya da doğacak asaleten ya da kefaleten tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, ipoteğin borçlu ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin kararının yasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ipotek alacaklısı olan davalı belediyenin ipotek koyduğu taşınmaza inşaat için yapı ruhsatı verdiğini, tapu sicil kaydına haciz koyduğu ve alacağını tahsil ettikten sonra haczi kaldırmasının üzerinden 20 yılı aşkın süre geçen alacağının tahsiline yönelik hiç bir işlem yapmamış olmasının yaşamın doğal akışına aykırı olduğunu, davalı belediyenin kusurundan avantaj sağladığının anlaşıldığını, hukuk tarafın kusurundan avantaj sağmasını korumayacağı kuralı gereğince, davacının davalı belediyeye ipotek bedelinin tamamını ödediğinin tespitine davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ödeme dekontları sunulamayan taksitlerin ödenmediğinin kabul edilerek, yasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı ve fahiş uyarlama sonucu bulunan rakam depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesinin yasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kaldırılması...
Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği halde ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra belediye encümen kararı ile 20/05/2005 tarihinde ödenen 102,44 TL mahsup edilerek ipotek bedelinin 163.379,46 TL olarak güncellendiğini, yapılan bu işlemin batıl olduğunu, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafça her ne kadar ipotek bedelinin tamamının ödendiği iddia edilse de ipoteğin, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....