Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.02.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı Hazineye yönelik davanın husumet nedeni ile reddine davacının ipoteğin fekki isteminin kabulüne dair verilen 23.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 16.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

    olmasına rağmen davalının kötü niyetli olarak şerhi kaldırmadığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından ipoteğin kaldırılması için tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davalı tarafça farklı ve sözleşme kapsamında olmayan sebeplerin kötü niyetli bir şekilde ileri sürüldüğünü, davalı tarafın ipoteği hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak fek etmemesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının olduğunu bu konuda dava açma hakkını saklı tuttuklarını belirterek -------- bağımsız bölümler üzerindeki inşaat teminat ipoteğinin fekkini talep ve dava etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN FEKKİ Yargıtaya Geliş Tarihi: 29.03.2021 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; sahtecilik-şekil eksikliği nedenine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 153. maddesi gereği ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği halde ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra belediye encümen kararı ile 20/05/2005 tarihinde ödenen 102,44 TL mahsup edilerek ipotek bedelinin 163.379,46 TL olarak güncellendiğini, yapılan bu işlemin batıl olduğunu, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafça her ne kadar ipotek bedelinin tamamının ödendiği iddia edilse de ipoteğin, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....

            Şti'nden herhangi bir alacağı kalmadığını ve borcun tamamıyla ödendiğini,... İcra Müdürlüğünün 2015/... Esas sayılı dosyasında 03/08/2022 tarihinde verilen karar ile İİK 150/e hükmü gereği takibin düştüğünü, müvekkili tarafından borç ödenmiş olmasına ve takip düşmesine rağmen davalı bankalar ile yapmış oldukları tüm görüşmelerden olumlu sonuç alınamadığını ve ipoteğin kaldırılmadığını, bu hususta arabuluculuğa da başvuru yapıldığını ve davalı bankalardan ipoteğin fekki talep edildiği halde ipotek herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin kaldırılmadığını, buna karşın ... Noterliğinin 05/05/2023 tarihli, ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 12/07/2023 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnameleri düzenlenerek davalı bankalardan ipoteğin fekkinin talep edildiğini ancak bu taleplerine de olumlu karşılık verilmediğini, bu durumda son bir kez daha davalı bankalara ......

              İlk derece mahkemesince, " ...Dava açılmadan önce davacı tarafından ipoteğin fekki için davalı bankaya başvuru yapılmadığından davalı bankanın davanın açılmasına sebebiyet vermediği, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 883 maddesine göre alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebileceği, davalı banka lehine üst sınır ipoteği tesis edildiğinden davacı tarafından ipoteğin fekki için davalı bankaya başvuru yapılması gerektiği, dava açıldıktan sonra ipoteğin kaldırıldığından davanın konusuz kaldığı ve davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından tarafların beyanları ve gelen yazı cevabı dikkate alınarak davanın konusu kalmadığı..." gerekçeleriyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu, söz konusu ipotek senedinden de anlaşılacağı üzerine 367.500 TL üzerine konulmuş anapara ipoteği olduğunu, zira alacak miktarının kesin olarak belli olmadığını, bu doğrultuda kurulan ipoteğin anapara ipoteği ve süresiz bir ipotek olduğundan borç miktarının tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak ipotek lehtarından; banka ise ipotek fek yazısı başka tüzel kişilik veya gerçek kişide ise lehtarın bizzat tapu müdürlüğüne gelerek yazılı terkin talebinde bulunmasının gerektiğini, teminata bağlanan borcun sona ermemesi sebebi ile ipoteğin müvekkili banka tarafından kaldırılamadığını, ipotek borcunu ödemeyen malikin ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir....

                Temizlik Gıda Ltd.Şti.nin müvekkili bankadan aldığı kredinin kefili olduğu ve bu kredi borcunun halen devam ettiği bu nedenle de ipoteğin terkin edilmediğini açılan davanın haksız olduğunu öne sürerek reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı banka arasında imzalanan ipotek sözleşmesinde ipoteğin dava dışı ... Ltd.Şti.nin her türlü doğmuş, doğacak asıl ve kefalet borçlarının teminatı olduğu hususunun hüküm altına alındığı, dava dışı ... Ltd.Şti.nin kefil olduğu dava dışı ... Temizlik Gıda Ltd.Şti.nin kredi borcunun halen ödenmediği ve devam ettiği ve bu nedenle de ipoteğin teminat yükümlülüğünün halen devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takip dayanağı; 14.11.2018 tarih ve 2992 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; davalı lehine 400.000 TL bedel mukabilinde, 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması ise muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak yapıldığını göstermektedir. Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir. (MK 802 md., TMK. 887 md.) Zira, Borçlar Kanunu'nun 117/2. maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu