Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oto...Ltd.Şti hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptıklarını, ipotekli taşınmazın 28.02.2012 tarihinde yapılan ihale ile davalı ...'ya satıldığını, ihalenin kesinleştiği düşünülerek tapuya tescil yazısı yazı yazılarak ipoteğin terkin edildiği, ancak ipotekli taşınmazın maliki ...tarafından ihalenin feshi davası açıldığı ve yargılama sonunda ihalenin feshine karar verilerek bu kararın kesinleştiği, bu aşamada taşınmaz davalı ... tarafından muvazaalı olarak ...'e satıldığından, bu satışın iptali ile yeniden ipotek tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli alıcı olduğunu belirterek davanın reddine istemiştir. Davalı ..., haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tescili mümkün olmadığı takdirde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi gereğince tazmini davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 12.03.2013 gün ve 2012/25212 Esas - 2013/4200 Karar sayılı ilama karşı davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK'nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından REDDİNE, davalı idareler harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 218,00...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı ... tarafından maden sicilinden haksız şekilde terkin edildiği iddia edilen ipoteğin terkin kararının iptaliyle davacı lehine ipoteğin tekrar tescili istemine ilişkindir. Davacı tarafından açılan bu davanın davalı tarafından yapılan itirazlar olarak idari ve adli görev yönünden ayrıca husumet yönünden ilk itirazların değerlendirilerek ipoteğin terkin kararının iptaliyle davacı lehine tekrar tesciline ilişkin işlemin belirtilen itirazların ayrı ayrı değerlendirilerek davanın adli yargı mı yoksa idari yargının mı görevli olup olmadığı, yine adli yargı görevliyle idarenin tek taraflı olarak ipoteği kaldırmasında yasa kapsamında yetkisinin bulunup bulunmadığı, yetkisi bulunmadığı taktirde işlemin iptaliyle tekrar maden siciline ipoteğin tesciline karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir....

        -TL bedelli ipoteğin terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dav alı vekili, davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin davacılar ... ile ... tarafından gerek kendi doğmuş doğacak tüm borçları gerekse davacı şirketin doğmuş doğacak bayilik sözleşmesinden ve taahhütnamelerden doğan cezai şartlar da dahil olmak üzere her türlü ticari ilişki nedeni ile doğan borçların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, davacı şirketin, bayilik sözleşmesi ve sair tüm sözleşmeleri haksız ve hukuka aykırı olarak feshederek taşınmaz üzerindeki akaryakıt faaliyetini sona erdirdiğini, başka bir akaryakıt dağıtım şirketi ile anlaşarak faaliyetini söz konusu şirketin amblem ve markası altında sürdürmeye başladığını, ipoteğin fekki talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          -TL bedelli ipoteğin terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dav alı vekili, davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin davacılar ... ile ... tarafından gerek kendi doğmuş doğacak tüm borçları gerekse davacı şirketin doğmuş doğacak bayilik sözleşmesinden ve taahhütnamelerden doğan cezai şartlar da dahil olmak üzere her türlü ticari ilişki nedeni ile doğan borçların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, davacı şirketin, bayilik sözleşmesi ve sair tüm sözleşmeleri haksız ve hukuka aykırı olarak feshederek taşınmaz üzerindeki akaryakıt faaliyetini sona erdirdiğini, başka bir akaryakıt dağıtım şirketi ile anlaşarak faaliyetini söz konusu şirketin amblem ve markası altında sürdürmeye başladığını, ipoteğin fekki talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Ne var ki, Hazine tarafından açılan ve aynı yer mahkemesinin 2001/507 Esasında kayıtlı dava dosyasında davacı hazine kurulan kat irtifakının yolsuz tescil edildiğini ileri sürerek kat irtifakının iptalini istemiş, mahkemece de 21.10.2003 tarihli kararla 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaza kurulan kat irtifakının iptaline karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Görülüyor ki, üzerine ipotek tesis edilen bağımsız bölümlerin oluşturulmasında yasal bir sebep kalmadığı, başka bir anlatımla kat irtifakı tesisine ilişkin tescil isteminin yolsuz bir tescil olduğu yargı kararı ile saptanmış, bu şekilde kurulan kat irtifakı tapudan terkin edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 717. maddesi hükmünce terkin nedeniyle taşınmaz mülkiyeti kaybedilmiş olacağından ve davalılardan banka yararına konulan ipotek münhasıran tapudan terkin edilen taşınmaz üzerine konulduğundan ipoteğin tesis edilen üst hakkına yansıtılma olanağı bulunmamaktadır....

              İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ipotek borcunun tapu kaydında varlığını devam ettirdiğini, sadece ipotek süresinin sona ermiş olmasının ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmadığını, Tapu Müdürlüğü'nün ipoteği terkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ipoteğin terkin edilebilmesi için ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartının arandığını, 10/07/1959 tarihli 6.200,00 TL bedelli kanuni ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir....

                GEREKÇE:Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklanan, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 09.01.2003 tarihinde tesis edilen 1. dereceden 400.000-TL bedelli ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta,09.01.2003 günlü resmi akit tablosu içeriği gereği ipotek “ ... doğmuş, doğacak bilcümle alacakların, taahhütlerin ve cezai şartlar alacaklarına karşılık teminat olarak” tesis edilmiştir. Bu durumda ipotek ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilmiştir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir.İlk derece mahkemesince taraflar arasında bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle ariyetlerin iadesi için 14.03.2011 tarihinde açılan İstanbul 13....

                  Mahkemece, ihale şartnamesinde ipotekten söz edilmediği gibi ihale tarihlerinin davacıya tebliğ edilmeden satışın gerçekleştirildiği, ipoteğin yolsuz olarak terkin edildiği, ihalenin feshi davasının süre yönünden reddedildiği, davacının tapu iptali ve tescil davası açmakta taraf sıfatı ve hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, terkin edilen ipoteğin yeniden tesisine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0,90....

                    Şirketin ipotek alacağı mevcutken tasfiyesinin tamamlatılıp terkin ettirilmesi yerinde değil ve bu nedenle davalı tasfiye memuru aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekiyorsa da, davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan etmesi karşısında davacı lehine herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş; şirket tasfiye sonucu terkin edildiği için zaten ---- açılmasına neden olmadığı sebebiyle yargılama giderleri de davacı üzerinde bırakılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu