DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi....
Hukuk Dairesi'nin 31.01.2013 tarihli kararı ile uyuşmazlığın haksız rekabetin men'i, tespiti tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre kararın Dairenin görevi dışında uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, davacı tarafından hükümsüzlük istemi ile birlikte davalının markasını tescil ettirdiği şekilde kullanmadığı ve bu sebeple haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğu iddia edilerek haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması da talep edilmiş olup mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış; davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.06.2018 tarihli onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
tarafından hali hazırda müvekkil şirkete karşı sürmekte olan haksız rekabetin önlenmesi ve muarazanın giderilmesi ve bu yolla vaki haksız rekabetin men'ine, muarazanın önlenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
rekabetin tespiti ve durdurulmasını, haksız rekabet sonucu meydana gelen durumun ortadan kaldırılmasını, HMK 107. madde kapsamında şimdilik her bir davalıdan ayrı ayrı 1.000....
Sanayi A.Ş. vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2007 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminatın kısmen kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir....
Haksız rekabetin 6102 sayılı TTK m. 54 ve devamı hükümlerinde düzenlendiği, haksız rekabet hallerinin ise m. 57’de genel olarak belirtildiği, ancak haksız rekabet teşkil eden davranışların sayılan bu hallerle sınırlı olmadığı, somut olaya göre değerlendirme yapılarak bir eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağının mahkemece tayin edilmesi gerektiği, haksız rekabetin, haksız fiilin özel bir türü olması nedeniyle her türlü kanıtla ispat edilebileceği, davacı tarafından haksız rekabet nedeniyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve kararın yayınlanması isteminde bulunduğu eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu açıktır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların kullanımının unvan kullanımı vasfında olmayıp markasal kullanım olduğu, unvana tecavüzden sözedilemeyeceği, haksız rekabet bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ticaret unvanına tecavüzün önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle haksız rekabetin tespitine yönelik taleplerin de reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı şirketin, işyeri tabelasında davacı tarafın ticaret unvanında yer alan "..." ibaresini, "...." ibaresi ile birlikte kullandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu kullanımın markasal kullanım olduğu değerlendirilmiş ise de, rapor dosya kapsamına göre hüküm kurmaya elverişli değildir....
Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen markaların, davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğu, ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan tarafından bakılması gerektiğinden, davaya -----Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından devamla esas açıdan hüküm kurulması gerekirken karşı görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. " şeklindedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına ve önlenmesine, 4.311 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için davacı yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmiş tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tesbiti davası yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir....