Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen logoların servis sözleşmesinin feshi sonrasında davalı ... tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabetin maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması istemli dava olduğu, logoların ticari ilişkinin devamı esnasında kullanımının sözleşme çerçevesinde mümkün olduğu ancak o sözleşmenin sona ermesinin ardından davalı tarafça logo kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine...
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesi'nde görülemeyeceğini, davanın haksız rekabetin meni ve haksız rekabetten kaynaklanan TTK haksız rekabet hükümlerine ve BK ilgili hükümlerine dayanılarak açıldığını, FSEK kapsamında herhangi bir talep yada istem bulunmadığını, görevli mahkemenin emsal Yargıtay kararları göz önüne alındığında Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve ref'ine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı gibi, esasen davacılar vekili tarafından bu hususlarda bir istinaf talebinde de bulunulmadığı, mahkemece olay tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 554 sayılı KHK'nın 52/c maddesi uyarınca emsal lisans bedeline göre hükmedilen maddi tazminat tutarının da davalının üretim çeşitliliği ve satış miktarları, tecavüz ve dava tarihi arasındaki dönem, iş yerinin bulunduğu coğrafi bölge, dava konusu tasarımın yaygın kullanılan ve orjinalliğinin düşük bulunması nedeniyle satışa etkisinin az olması gibi etkenler nazara alınarak, BK'nın 50. maddesine göre takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının da olayın şekli, tarafların sosyal...
Bijon Civata Metal Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanının silinmesinin gerektiği, davalının usulüne uygun olarak tescil edilen unvanının değiştirilinceye veya terkin edilinceye kadar kullanma hakkında sahip olduğundan haksız rekabetin tespiti ve meni taleplerinin reddi gerektiği, İİK'nin 134. maddesine göre yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteyebileceği, mahkememizin görev alanı dışında olduğu gerekçesiyle davalı ... Bijon Civata Metal Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticaret sicilden terkinine, haksız rekabetin tespiti ve meni talebinin reddine, ihalenin feshi davası ile ilgili mahkememizin görevsizliğine, bu hususta görevli mahkemenin ... İcra Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 27.03.2014 tarihli ve 2013/5258 E.-2014/5985 K. sayılı kararının kaldırılarak, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan "ve manevi istemler yönünden 400,00 TL olmak üzere toplam 800,00" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, çıkarılan bu ibareler yerine aynı bendin "davalıya verilmesine," ibaresinden sonra gelmek üzere "reddedilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile meni talebi için 1.800,00 TL ve reddedilen manevi tazminat talebi için 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacı ... Ltd....
müvekkili markalarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini talep etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı yanın ekmek üretme ruhsatı bulunmaksızın ekmek üretimi yapmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile haksız rekabet rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 56/3. maddesi uyarınca ticaret ve sanayi odalarının, esnaf odalarının, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birliklerin haksız rekabetin tespiti, meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemli davaları açabileceklerdir. Bu nedenle eldeki dava bakımından da davacı yanın aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Somut olayda, mahkememizce yaptırılan kolluk araştırmasına göre unlu mamüller üretimi yapıldığı, ......
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının tali bayilik sözleşmesine icazet verdiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. ...- Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması, meni, hükmün yayınlanması, manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/474 E. sayılı dosyasında haksız rekabetin men'i davası açıldığını, o tarihte yani davanın ikame edildiği tarihte iki davacının adi ortak olarak faaliyet göstermekte iken birlikte bir limited şirket kurduklarını, firmalara gönderilen dava konusu yazının haksız rekabet olarak nitelendirilmeyeceğini, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın dayanağı olan 13.03.2006 tarihli yazının ... tarafından kaleme alındığı ve taraflar ile aynı iş alanında faaliyet gösteren diğer firmalara faks yolu ile gönderildiği konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlık 13.03.2006 tarihli faks mesajı içeriğinin haksız fiil teşkil edip etmeyeceği noktasında toplandığı, her ne kadar davalılardan ... aleyhine haksız rekabetin tespiti men'i ve tazminat talebi ile dava açılmış ise de dava dayanağı 13.03.2006 tarihli faks mesajının davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/05/2014 gün ve 2010/207-2014/326 sayılı kararı onayan Daire’nin 23/11/2015 gün ve 2015/5173-2015/12354 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/1II-1 nci maddesi uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırı 12.707,00 TL'ye yükseltilmiştir. Davacı marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin meni ile 10.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş olup, mahkemece davacının haksız rekabet ve marka hakkına tecavüze ilişkin davasının kabulüyle haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün men'ine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 324,14 TL maddi tazminatın davalı ... San. Tic. Ltd. Şti.'den, 1.943,95 TL maddi tazminatın davalı ...'...