Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Başka bir anlatımla, haksız tahrik halinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır. Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir....

      Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için; a)Tahriki oluşturan haksız bir fiil olmalı, b)Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı, c)Failin işlediği suç bu ruhi durumun tepkisi olmalı, d) Haksız tahrik teşkil eden fiil, mağdurdan sadır olmalıdır. Buna göre, ilk haksız hareketin, mağdurdan sanığa yönelmiş olması durumunda, sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmasında, tersi durumunda yani ilk haksız hareketin sanıktan sadır olması durumunda ise, bu hükmün uygulanamayacağında bir tartışma söz konusu değildir. İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilememesi halinde ise, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca sanık/sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği, hem Yargıtay ilgili Daireleri hem de Yargıtay Ceza Genel Kurulunca mutlak şekilde kabul görmüş, evrensel bir hukuk kuralıdır....

        Haksız rekabet hükümleri TTK'nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davacı taraf haksız rekabet vakıasına dayandığına göre 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK'nın göreve ilişkin hükümleri uyarınca uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda rekabet yasağı sözleşmesinin bulunmadığı, davalı ...'ın hizmet sözleşmesi'ni imzalamadığı ve 30/11/2018 tarihinde işten ayrıldığı, 2-3 ay sonra davalı şirkette çalışmaya başladığı, davalı şirketin haksız rekabette bulunduğu, ürün benzerini kopya ettiği,davacının müşterileri ili ilişki kurulduğu ileri sürülerek haksız rekabette bulunulduğu ileri sürülmektedir.Dava; iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yasağının ihlal edildiği iddiasına dayalı olmayıp ,davalı ...'ın işyerinden ayrıldıktan sonra davalı şirketin YK başkanı davalı ile birlikte haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunarak davacı şirkete zarar verdiği iddiasına dayalıdır....

          Bu durumun dışında sanık ile mağdurlar arasında, karşılıklı haksız davranışlarda bulunulması halinde sanığın, mağdur ile birbirlerine yönelik haksız tahrik oluşturan davranışların, birbirlerine karşı orantılı ve ölçülü bir şekilde olmalı söz konusu eylemlerde öncelik ve sonralık durumları ile birbirlerine etki ve tepki şeklinde gelişip gelişmediği gözönüne alınmalı ve etki ve tepki arasında denge olmalı ve davranışlarda açık bir oransızlık bulunmamalı, sanığın başlangıçta haksız davranışa gösterilen tepkinin açık ve oransız biçimde olduğunun saptanması halinde sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması sağlanmalıdır. Somut olayda; sanık ...'ın ağabeyi olan ...'in siparişlerinin mağdur ... tarafından sanığın işyerine götürüldüğü ancak fiyatı pahalı bulunarak sanık ...'ın siparişleri almadığı ve malı geri gönderdiği ve mağdur ...'ya sinkaflı sözlerle küfür ettiği, mağdur ...'nın durumu dayısı olan ...'a anlattığı ve ...'ın sanık ...'ın ağabeyi olan ...'...

            bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığının belirtildiğini ve yalnızca maddi tazminata ilişkin hüküm kurulduğunu, ancak davalı tarafça yaptırılan ilanlarda mahkemenin esas ve karar nosunun bozmadan sonraki numaralarının gösterildiğini, metnin altında ilk kararı veren hakimlerin ve katibin sicillerinin yazılı olduğunu, ikinci kararda haksız rekabete ilişkin hüküm kısmı olmamasına rağmen haksız rekabete ilişkin fıkraların ikinci kararın hükmü gibi ilan edildiğini, yine ikinci verilen kararda haksız rekabetin ilanına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, davalı tarafın davacıları piyasada ve müşterileri önünde küçük düşürmek ve haksız rekabet yaratmak amacıyla resmi bir belgeyi bozarak başkalarını aldatacak şekilde tanzim edip kullandığını, ayrıca bu hususu www.atempo.com.tr adlı internet sitesinde aylarca yayınladığını ve bu şekilde haksız rekabette bulunduğunu, ayrıca mahkeme kararında ilanın aynı puntolarla yapılmasına karar verilmesine rağmen kasıtlı olarak büyük harflerle...

              nun tüketici örgütlerinin üst kuruluşu olduğu, ancak huzurdaki davada tüketicilerin veya tüketici örgütlerinden birinin zararına sebep olan bir eyleme istinaden, tüketiciler ve tüketici örgütleri adına hareket ederek değil; ... internet satış sitesi adına birbiriyle aynı şekilde ... siparişi alıp, tedarik ve teslimini gerçekleştiren iki şirket arasındaki haksız rekabetten kaynaklanan ve bu haksız rekabet nedeni ile davalının internet satış sitesi ... adresinin, ...A.Ş ne ait ... internet satış sitesine yaptığı haksız rekabetin tespiti ile ortadan kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının dava dışı ... internet sitesine yapılan haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini istemekte hukuki menfaati bulunmadığı ve davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Bu durumda, sigortalı ile davalı arasındaki temel ilişki haksız fiilden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine çözümü gerekmektedir. Arada geçersiz bir sözleşme veya, olmayan bir hukuki ilişki demek söz konusu değildir. Temel ilişki haksız fiildir. Bu nedenlerle; Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğinin 11/01/2018 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 4. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı kanaatiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

                Nitekim haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK'nun 16. maddesi haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ile birlikte zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olacağını düzenlemiş bulunmaktadır. Dosya kapsamından davacının yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK'nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde HMK'nın 7/1-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir....

                  D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti başvurusunda bulunulduğunu ve haksız rekabet teşkil edecek ifadelerin yer aldığının tespit raporu ile tespit edildiğini, bu raporda; "....", “...”, “...”, "...”, “...”, "...”, "..." ifadelerinin haksız rekabet oluşturduğunu, ayrıca "Sektöründe 1 Numara olan ..., büyük bir yatırımla yine Türkiye'nin en modern operasyon merkezini kurdu, ... kozmetik ürünleri, 125 ülkede yaklaşık 350 milyondan fazla kişi tarafından kullanılmaktadır” ifadelerinin haksız rekabet olduğunun tespiti ile bu ifadeleri içerir videoların ve görsellerin yayınlandığı her türlü mecradan kaldırılmasını; davalının yine .... ” adresinde bulunan ”...” ifadelerini içerir görseli açılır sayfa olarak en öne getirerek haksız rekabet yarattığını belirterek; yayınlanan ifadelerin ve görsellerin yayınlandığı her türlü mecradan kaldırılmasını, haksız rekabetin tespitini ve ilanını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu