'ye ihbar edilerek davaya dahil edilmesine, yasanın aradığı koşullar oluşmadığından davacının haksız İhtiyati Tedbir talebinin reddine, yasal dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetle açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için; tahrik oluşturan haksız bir fiilin bulunması, bu haksız fiilin de failde hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi, işlenen suç ile haksız fiil arasında nedensellik bağının bulunmasının gerekir. Oluşa ve dosya içeriğine göre; polis memuru olan ve kaza yerine gelen ... ile ...'ın, sanığa yönelik haksız fiil teşkil eden bir hareketlerinin bulunmamasına karşın, sanık hakkında, kamu malına zarar verme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden ekip aracına zarar verme eyleminin haksız tahrik altında işlediği kabul edilerek TCK'nın 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle cezasından indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Aynı Kanunun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16. maddesi hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir. Buna göre haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki değildir. Somut olayda, davalı tarafın yetki itirazında bulunmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında davanın ilk açıldığı mahkemede görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ağrı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, haksız fiil esaslarına dayanmakta olup yetki uyuşmazlığı haksız fiile ilişkin kurallar çerçevesinde çözümlenmelidir. Haksız eylemden doğan tazminat davalarında yetki konusu yürürlükteki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. maddesinde; "Haksız bir fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir" şeklinde düzenlenmiştir. Davaya konu haber ülke genelinde yayın yapan ..... Gazetesinde yayınlanmıştır. Buna göre davacının yerleşim yeri olan ..... ili aynı zamanda haksız eylemin gerçekleştiği yer olarak kabul edilmelidir. Davacı eldeki davayı hem haksız eylemin gerçekleştiği yerde hem de kendi yerleşim yeri olan ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığına göre davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Esas sayılı dosyası ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi-manevi tazminat davası açılmış olup, açılan bu davanın halen derdest olduğunu, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının fiil ve eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin ortaya çıkmış olduğunu beyanla; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti ve men'i davası olup uyuşmazlık davalı tarafından bir kısım müşterilere gönderilen ihtarname başlıklı yazı içeriğinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil etmesi halinde davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinin men'inin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir. Mahkememizin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle vermiş olduğu ... Esas ... Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin 22/04/2021 tarih ve ... Esas .......
Kusur yalnızca haksız rekabet sebebiyle açılacak maddi ve manevi tazminat davaları yönünden aranacak bir unsurudur. Kanun koyucu TTK m.54/2’de genel ilkeyi belirledikten sonra TTK m.55’te başlıca haksız rekabet hallerini örnekleyici şekilde saymıştır. Bir davranış veya ticari uygulama TTK m.55’te sayılan hallerden birisinin kapsamına giriyorsa haksız rekabet teşkil eder; bu davranış veya ticari uygulama için TTK m.54/2’ye göre ayrıca bir inceleme yapılması gerekmez (Nomer Ertan, N. Füsun, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul, 2016, s. 97). Zira TTK m.55’te sayılan haller doğası gereği TTK m.54/2’de belirtilen ilkeye aykırılık oluşturacak eylemlerdir. Somut olayda davacı tarafından ileri sürülen iddialar TTK m.55/1-a-1’de düzenlenen kötüleme suretiyle haksız rekabet ve TTK m.55/1-a-5’te düzenlenen karşılaştırma yapmak suretiyle haksız rekabet halleri çerçevesinde ele alınabilir....
Şti'nin işyerini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin durdurulmasına, davalı ...'in Belediye ... Aile Çay Bahçesini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin durdurulmasına, davalı ... Vergili Meslek Yüksek Okulu'na izefeten ... Üniversitesi'nin ... Vergili Meslek Yüksek Okulu'nu düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin durdurulmasına, hükmün ilanına dair verilen kararın davalılar ... Turizm İnşaat Ticaret Ltd. Şti. ve ... Üniversitesi vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davalılar ... Turizm İnşaat Ticaret Ltd. Şti. ve ... Üniversitesi vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalıların eylemlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 55/1-e bendi gereğince haksız rekabet oluşturduğunun anlaşılmasına göre, davalılar ......
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya ait tescilli markanın biçim itibariyle eşine yakın olarak nitelenebilecek ebat, renk ve tertip tarzı itibariyle dikkatli bakılmadıkça farkına varılamayacak kadar cüz’i surette değiştirilmiş şeklini kullanan davalının, davacının marka hakkına tecavüzde bulunduğu ve bu eyleminin haksız iktisadi rekabete olarak TTK’nın 56. ve 57. maddelerinde tanımlanan haksız rekabeti oluşturduğu gerekçesiyle, davalının ... tanıtım işaretini taşıyan parfüm ürünleri ithalinin, davacının 2004/41232 sayılı marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin men'i ile marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve davalının haksız rekabetinin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....
Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade, ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir. Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Görülmekte olan davada, davacıların murisinin ölümünden sonraki döneme ilişkin ölüm aylığının banka kartı kullanılarak ATM'den çekilmiş olması nedeniyle haksız çekilen miktarın tahsiline yönelik Kurum işleminin iptali için açılan eldeki davada uyuşmazlık konusu edimin dayanağı “haksız fiil”dir. Zira sigortalının ölümü ile sigortalılık ilişkisi sona ermiş hak sahipleri ile de böyle bir ilişki kurulmamıştır. Başka bir ifadeyle ATM'den haksız yere para çekenler, sigortalılık ilişkisi ya da hak sahibi olarak bunu yapmamıştır....
İdarî Dava Dairesi'nce; 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendinde, yayın hizmetlerinin haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremeyeceğinin belirtildiği, söz konusu düzenlemede cümlelerin arasında ''ve'' bağlacı kullanılmak suretiyle ancak haksız çıkar ve haksız rekabet şeklinde yer verilen bu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi hâlinde bir idari yaptırımın uygulanacağı, davacı yayın kuruluşunun ''...'' isimli kendi ürününün tanıtımını yaptığı ve bu ürünün tüketiciler tarafından alınması durumunda anlaşmalı yerlerden yapılan alışverişlerde indirim sağlanacağının belirtildiği, bu durumda, anılan tanıtım yayınında 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendinin ihlâl edilebilmesi için aranılan "haksız çıkar" ve "haksız rekabet" şeklinde yer verilen iki unsurun birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....