Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince;"...1- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; -T3 için 15.000,00 TL, -Gülten Sarıgül için 7.500,00 TL, -T1 için 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, 2- Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; -1.055,68 TL maddi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı T11 -844,54 TL maddi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar T5, T9 ve T7 alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,..." karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar vekilince istinaf edilmiştir. Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsiline yönelik alacak davasıdır. İstanbul 24....

delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 3- Davacı tarafça ıslah dilekçesi ile; haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiştir....

    dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, belirlenen bu miktara haksız fiil tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı ... yönünden 23.813,45 TL maddi tazminatın davalılar ... ve Euro Sigorta'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, belirlenen bu miktara davalı ... yönünden haksız fiil tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise 2.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 21.813,45 TL'sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla), davacı ... yönünden 5.603,16 TL maddi tazminatın davalılar ..., ... ve Axa Sigorta'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, belirlenen bu miktara davalı ... ve ... yönünden haksız fiil tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise 2.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 3.603,19 TL'sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, (sigorta...

      Her ne kadar müştekinin borcunu ödememesinin haksız tahrik oluşturabileceği söylenebilir ise de; ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcun keyfi biçimde ödenmemesi, alacaklıdan mal kaçırılması, gerçeğe aykırı beyan veya vaatlerde bulunulması, borcun istenmesi sırasında alaya alma, gibi davranışların haksız tahriki oluşturan bir fiil olarak kabulü mümkündür. Borcu ödememe tek başına özel hukuktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, ceza hukuku anlamında haksız tahrik oluşturacak bir haksız eylem değildir. Salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan haksız bir fiil olarak kabulü mümkün değildir. YCGK 19/01/2016 tarih 2015/203 esas 2016/2 sayılı kararında da borcu ödememenin haksız tahrik oluşturmayacağı kabul edilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.07.2020 gün ve 2020/5 Esas - 2020/150 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 26.11.2020 gün ve 3008-6308 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenlerle HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığı, özellikle yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı davalar niteliği itibariyle haksız fiil hükümlerine tabidir. Haksız fiillerde temerrüt, haksız fiilin meydana geldiği tarihte gerçekleşir. Islah edilen kısım için dahi temerrüt, haksız fiil tarihi itibariyle gerçekleşir....

          Haksız fiil nedeniyle tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Fiil olmasaydı meydana gelen zararın doğması mümkün olmayacak idiyse fiil ile zarar arasında bir illiyet bağı var demektir. Bir ilişkinin var olup olmadığı ise her olayın akışına göre değişir. Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi (6098 sayılı TBK m. 50) hükmüne göre: “Zararı ispat etmek müddeiye düşer, zararın hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder.” hükmü düzenlenmiştir....

          olarak 20.000 TL Manevi Zararın ,haksız fiil tarihi , 1/8/2006 Tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan tahsilini, davacı T1 Milli Eğitim Bakanlığı'nın, "Taşımalı Eğitim" kayıtlarında 34 XX 890 Plakalı minübüsü ile Haksız fiil tarihi olan 2006 yılında en son hangi köyleri taşıdığı,kaç öğrenci taşıdığı ve bu taşıma karşılığında net ne kadar kazandığı bilgisinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili Daire Başkanlığı veya İlgili yönetim biriminden Tensiple Beraber Celbine karar verilmesini, davalı T5 kayıtlarında mevcut olması dikkate alınarak;T5'ten bu bilgilerle birlilkte ,2006 Yılında haksız bir şekilde çıkarılan davacıya ödenen aylık net kazanç bilgilerinin Tensiple Beraber celbine karar verilmesini, T5 ortağı davacının ,Haksız çıkarım tarihi olan 2006 Yılında T5 Gelirlerini aldığı banka olan SUŞEHRİ -İş Bankası Müdürlüğüne, müzekkere yazılarak T5in 2006 Yılında Müvekkilime ne kadar ödeme yaptığının bilgilerinin Celbine karar verilmesini, dava vekalet ücreti ve yargısal...

          Davacı, davalı tarafından uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat ödetilmesini istemiş, davalı ise verdiği cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. 6098 sayılı TBK'nın 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir....

          Trafik kazası temelinde bir haksız fiil olup bu olguya dayanılarak tazminat talep edilebilmesi için haksız fiil şartlarının aynı şekilde gerçekleşmiş olması gerekir. Buna göre haksız bir fiil ile davacının mamelikinde azalma meydana gelmiş ise haksız fiil şartları oluşmuş sayılır. Bu kapsamda somut olay incelendiğinde davalı sürücünün kusurlu eylemi sonucu davacının aracının zarar görüp değer kaybına uğraması dikkate alındığında haksız fiilin tüm şartlarının oluştuğu görülmektedir. Tarafların konumu dikkate alındığında sürücü, haksız fiil kapsamında bu zarardan sorumlu iken malik işleten sıfatıyla sigorta şirketi ise sigorta sözleşmesi kapsamında sorumludur. Değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli trafik kazasının doğrudan meydana getirdiği zararlardan olduğu için sigorta teminatı kapsamındadır....

            Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 69.500,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 29/11/2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,( davalı ...Ş. açısından sigorta limiti ile sınırlı olarak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte)davacı tarafın manevi tazminat talebinin kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 29/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Oto Yedek Parça Tic. Ltd. Şti.'...

              UYAP Entegrasyonu