DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemidir. Davacı vekili davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin malul kaldığını, gördüğü tedavi ve bu maluliyet sonucu manen zarara uğradığını öne sürmüştür. Trafik kazası temelinde bir haksız fiil olup bundan zarar gören fiil ile illiyet halindeki maddi ve manevi zararlarını talep edebilir. Buna göre sürücü haksız fiil faili olarak haksız fiil hükümlerine göre araç sahibi işleten olarak kusursuz sorumluluk hükümlerine göre kasko sigorta şirketi ise eğer teminat altına almışsa sözleşme hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Bunun için öncelikle haksız fiilin tüm şartlarının yerine gelmesi gerekir....
Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. 2015/3594-2016/2752 Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Kanun'un 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....
Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....
I-Yerel mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararının “maddi tazminata” ilişkin kısmı yönünden verdiği direnme kararının incelenmesinde; Uyuşmazlığın çözümü açısından haksız fiil sorumluluğunun ve bu kapsamda nedensellik (illiyet) bağı kavramının değerlendirilmesi gerekmektedir. Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. 818 sayılı BK’nın 41. (6098 sayılı TBK’nın 49.) maddesinde belirtildiği üzere bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için 818 sayılı BK'nın 41. maddesine göre şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur: Öncelikle hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiili işleyen kusurlu olmalı, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalı ve sonuçta doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır....
Maddesinde düzenlenen eseri umuma arz salahiyetinin ihlal edildiğini, müvekkilinin maddi zararlarını tazmin etmeye yönelik olarak FSEK 70/2 uyarında maddi tazminat, FSEK 70/1 hükmü ile ifade edilen manevi hakların haleldar edilmesi; anlaşılacağı üzere ilgili yasa kapsamında eser sahibine tanınan manevi haklardan birisinin ihlal edilmesi ile gerçekleşmekte olduğundan, FSEK 70/1 uyarınca manevi tazminat talep etme zarureti hasıl olduğunu beyan etmiş müvekkilinin mali haklarının ihlal edilmesi nedeniyle 1.000,00-TL MADDİ tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan TAHSİLİNE, manevi haklarının ihlal edilmesi nedeniyle 50.000,00-TL MANEVİ tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan TAHSİLİNE, müvekkiline ait eserin izinsiz yayınlanması sonucu davalı yanca haksız elde edilmiş olan kar karşılığı 1.000,00-TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan TAHSİLİNE, yargılama...
Mahkemece, "Taraflar arasındaki uyuşmazlığını haksız fiil sonucu yaralama nedeniyle uğranılan cismani zarar ve bu nedenle duyulan üzüntü ve elem kaynaklı manevi tazminat talebine ilişkin olduğu ve taraflar arasında kavga sonucu karşılıklı yaralamalar vukubulduğu, davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat sorumluluğuna ilişkin olduğu, haksız fiil sorumluluğun kusur sorumluluğu olduğu, dava konusu olayda davacının da davalılar darbettiği, davalılardan daha ağır ceza aldığı, hakkında HAGB uygulanmadığı ve hükmün ertelenmesine karar verildiği gözetilerek davacının olayda asli kusurlu olduğu, kusurun daha yüksek olduğu kabul edilmiştir. Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz, kendi kusuruna dayanarak hak iddiasında bulunamaz, hak iddiasından bulunanın kusursuz veya karşı taraftan daha az kusurlu olması gerekmektedir....
nedeniyle 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işeyecek reeskont faizi ile birlikte davalı ... şirketini maddi tazminat ile sorumlu tutarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının diğer davalı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat isetmine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır....