Davacı, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacı desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, desteğinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....
Davacılar, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacılar desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, eşinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....
Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dosya kapsamına göre; davacının davalıdan istediği maddi tazminat miktarı, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı maddi zararın yanında, dava konusu olay nedeniyle yapılan ceza yargılamasına katılmak amacıyla yaptığı uçak ve konaklama gibi giderleri de kapsamaktadır. Mahkemece benimsenen aktüerya bilirkişisi raporunda da geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zarar, tedavi masrafları ile ceza yargılamasına katılım için yapılan uçak masraflarına göre maddi tazminat kapsamı belirlenmiştir. Olay nedeniyle yapılan ceza yargılamasında davacı da katılan sanık sıfatıyla yer almış, hakkında açılan kamu davasının şikayet bulunmaması nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../.../2016 tarih 2015/8625 E. - 2016/11230 K. sayılı olan bozma kararına uyulmuş, davacı vekili, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle dava açmış olup, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte davalı ...'in ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilsede haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden hukuki sorununda olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur....
Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Hem mülga BK’nın 41. maddesi hem de TBK’nın 49. maddesi uyarınca haksız fiil sorumluluğundan bahsedilebilmesi için bir fiilin bulunması, fiilin hukuka aykırı olması, kusurun bulunması, hukuka aykırı fiille zarar verilmesi ve hukuka aykırı fiil ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Netice itibariyle haksız fiilin; fiil, hukuka aykırılık, kusur, zarar ve uygun illiyet bağından ibaret olmak üzere beş unsuru bulunduğu söylenebilir. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda, haksız fiilin varlığından söz edilemeyecektir. Haksız fiil sorumluluğundan bahsedilebilmesi için öncellikle sorumlu tutulacak kişinin işlediği bir fiilin (eylemin) bulunması gerekmektedir. Kendisinden tazminat istenen şahsın bir fiili yoksa sorumluluğu da söz konusu olmaz (Oğuzman K./Öz T.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 2, İstanbul 2018, s.13)....
Davalı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının zamanaşımı def'i, ceza mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onandığı tarihten itibaren yasal süresi içinde dava açıldığı gerekçesiyle reddedilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinde haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır....
Haksız fiil nedeniyle tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Fiil olmasaydı meydana gelen zararın doğması mümkün olmayacak idiyse fiil ile zarar arasında bir illiyet bağı var demektir. Bir ilişkinin var olup olmadığı ise her olayın akışına göre değişir. Somut olayda; davalı şirketlerin HES çalışmasına başlama zamanı ile zararın meydana geldiği ileri sürülen zaman aralığının çok uzun olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı dava konusu arı ölümlerinin davalıların faaliyetinden kaynaklandığını tereddütsüz bir şekilde ispatlamış değildir. Varsayımsal olarak davalıların tazminatla sorumlu kabul edilmesi hakkaniyete uygun bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı ne kadar arı kovanının telef olduğunu da kanılayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/05/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalı ...'nin, evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, yuvasını yıktığını ve eşiyle boşanmalarına neden olduğunu belirterek manevi tazminat istemiştir....
İlk derece mahkemesince;"...1- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; -T3 için 15.000,00 TL, -Gülten Sarıgül için 7.500,00 TL, -T1 için 7.500,00 TL manevi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, 2- Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; -1.055,68 TL maddi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı T11 -844,54 TL maddi tazminatın 08/06/2012 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar T5, T9 ve T7 alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,..." karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar vekilince istinaf edilmiştir. Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsiline yönelik alacak davasıdır. İstanbul 24....
Davacı, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacı desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, desteğinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....