"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...vd. aleyhine 28/12/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalılardan ... temyiz etmiştir. Davacı, davalılardan ...'...
Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. a-Uyuşmazlık, cismani zarar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının kaza sırasında kırıldığını belirttiği gözlüğü kullanılmış eşya niteliğindedir. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; davacının oluşan gerçek zararının tespitinden ibaret olup davaya konu edilen gözlük açısından gerçek zararın tespit edilmesi için bilirkişi marifetiyle saptanacak kullanılmış eşya değerinin ödetilmesine karar verilmesidir....
Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez....
Mahkemece; davanın maddî tazminat yönünden tamamen, manevî tazminat yönünden kısmen kabulü ile; a) Davacı lehine 220.627,37TL maddî tazminat takdiri ile 1.000TL'ye haksız fiil tarihinden (24.07.2002), 219.627,37 TL'ye ıslah tarihinden (27.03.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b) Davacı lehine 15.000TL manevî tazminat takdiri ile haksız fiil tarihinden (24.07.2002) tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Davalılar tarafından temyize cevap dilekçesi ile katılma yolu ile temyiz talep edilmiş, ne var ki mahkemece gönderilen muhtıra ile verilen süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmadığı anlaşılmış olup, davalıların temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmalarına karar vermek gerekmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle...
Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak işçilik ve satılamayan enerji bedeli dahil edilerek hesaplanan tazminat miktarına hükmedilmiştir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olayda davacı taraf kendi işçileri dışında adam tutulup çalıştırıldığını da iddia etmemiştir. Öte yandan, tüketilmeyen elektrik santrallerde otamatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek eneji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür....
Mahkemece, davacının, dava konusu evin 14 Mart 2011 tarihinde yıkıldığını gördüğü, zararın ödetilmesine ilişkin davanın ise 10/09/2014 tarihinde açıldığı, zarar gören davacının, haksız eylem ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesinde (6098 sayılı TBK m.72), haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Ancak haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu'nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse, haksız fiil sorumluluğunda da bu (uzamış) ceza dava zamanaşımı süreleri uygulanacaktır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının evini davalının yıktığı iddiasıyla tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....
K.. 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını düzenlemektedir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve C..K..’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzun zamanaşımı süreleri uygulanır. 6098 sayılı T.. K..72. maddesinde ise tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Ancak tazminat, ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı süresi öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, olayda bu zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/560 Esas KARAR NO : 2021/578 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/06/2019 KARAR TARİHİ : 04/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücünün kullandığı aracın müvekkili aracına çarpması sonucu aracın değer kaybı olduğunu öne sürmüş bunun tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Dosya kusur ve tazminat hesabı için bilirkişiye verilmiş alınan raporda davacının kusursuz olduğu değer kaybının 2500 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava haksız fiil nedeniyle tazminat davasıdır. Davacı vekili davalı sürücünün çarptığı müvekkili aracında değer kaybı olduğunu öne sürmüştür. Haksız fiil faili kusurlu fiilinin sonucunda meydana gelen zarardan sorumludur....
AŞ aleyhine 14/01/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... ilçesi ... köyü ... sayılı parselde yer alan taşınmazı 2011 - 2012 üretim sezonunda kiralayarak kabak ektiğini, davalı şirketin ... Hidroelektrik Santralinin su depolama bölümündeki kapakları açarak nehre fazla miktarda su bırakması nedeniyle oluşan taşkın sonucu ürünlerinin çürüdüğünü belirterek uğradığı zararın giderilmesini istemiştir....
Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dava konusu olayda, davalının davacı ...'a karşı mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme, hakaret ve cinsel taciz eylemlerini gerçekleştirdiği sabittir. Ancak bu eylemler nedeniyle davacı ... ile temyize konu maddi tazminat talebi kabul edilen davacı ...'in şehir değiştirme ve yeni gidilen yerde kira ödemeleri yapmasının davaya esas eylemlerle doğrudan bağlantısı ispatlanamadığından maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....