Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, kazaya ilişkin görülen soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar ile iş bu dava tarihi arasında 2 yıllık süre dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar."...

    Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

      Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

        Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

          Yine aynı Kanunun 58. maddesine göre; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir."Bir kimse başkasının haksız bir fiili ile işgücü kaybı veya araç hasarı gibi maddi bir zarara uğrayabileceği gibi bu fiilin kendisinde yarattığı üzüntü nedeniyle manevi bir zarara da uğramış olabilir. Görüldüğü üzere zarara uğrayan kimse manevi zararının tazminini de isteyebilir. Manevi tazminatın istenebilmesi için, karşı tarafın haksız bir fiili olmalı, bu haksız fiil neticesinde ortaya manevi bir zarar çıkmalı ve zarar ile fiil arasında illiyet bağı olmalıdır. Kural olarak 6098 sayılı TBK. 74 maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının işleten/ sürücüsü olduğu aracın davacı idaresindeki mobilete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, mesleği olan müzisyenliği yapamaz hale geldiğini, davacının maddi ve manevi zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL. maddi ve 8.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 2.025,00 TL'ye yükseltmiştir....

            aleyhine 21/12/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle ve maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı şirketin taş ocağında yapmış olduğu dinamit patlatma çalışmaları nedeni ile kendilerine ait taşınmazlarda yıkılma ve tahrifatlar meydana geldiğini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini istemişlerdir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

              Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 1136,45 TL maddi tazminatın 02/10/2004 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davalının olaydaki kusur durumunun azlığı, tarafların durumları ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı küçük ... için 5.000,00 TL, davacı anne ... için 2.000,00 TL ve davacı baba ... içinde 1500,00 TL ki toplam 8500,00 TL manevi tazminatın 02/10/2004 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, Dava, trafik kazasına bağlı işgücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi Tarafından "...1- Davacıların talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, -7.661,00- TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T8 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -1.000,00- TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -1.000,00- TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T2 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -500,00- TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T4 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -500,00- TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan...

                  UYAP Entegrasyonu