Manevi tazminat, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle, saldırının oluşturduğu zarardan doğan etkilerin, maddi bir karşılık ödetilmek suretiyle bertaraf edilmesini ve zarar görenin manevi yönden tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda manevi huzurun gerçekleşmesini temin etmektir. Manevi tazminatın belirtilen bu özellikleri dikkate alındığında, zarar görenin davranışlarının manevi zarara yol açan haksız eylemin gerçekleşmesine olan etkisinin, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayabileceği (tazminat talep hakkını tamamen ortadan kaldırmayacağı) açık olup, davacının kendi davranışlarının, iddia edilen zararın oluşumunda başlıca etken olduğuna ilişkin gerekçe yerinde olmamıştır. Diğer yandan; haksız fiil nedenine dayanan manevi tazminat istemi bakımından, haksız eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı durumda, eylemin haksızlığı, tazmin borcunu doğurmaz....
Ayrıca olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesine karar verilmiştir. ... Davacı T1 manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ayrıca davacı vekili haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğinden olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle haksız fiil tarihinden itibaren manevi tazminata yasal faiz hükmedilmesine karar verilmiştir. ... Davalı-karşı davacı vekili dava dilekçesinde haksız fiil nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur... davalı-karşı davacının acı ve elem duyduğu, manevi tazminat istemi olayın oluş biçimi, Tekirdağ 3....
Davacılar, desteğin haksız fiil mağduru olması nedeniyle tazminat talep etmektedir. Davacılar desteği aynı zamanda haksız fiilin failidir. Olayda zarar gören davacıların Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayeti halinde yapılacak soruşturma sonucunda davacıların şikayeti yönünden fail ve mağdur sıfatının aynı kişide birleşmesi nedeniyle suç oluşmayacağından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Tazminat alacaklısı (davacı)nın tazminat isteminin dayanağı olan, eşinin dikkatsiz ve tedbirsizlikle kendi ölümüne sebebiyet vermesi olayında suçun mağduru ve faili sıfatı aynı kişide içtima ettiğinden ceza hukukunun genel ilkelerine göre bu eylem suç teşkil etmeyecek, dolayısıyla davacının tazminat istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi hükümleri uygulanmayacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/07/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili Avukat .... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının, kendisini hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığını beyan ederek, uğramış olduğu maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir....
Zarar gören, haksız fiil nedeniyle uğradığı zararın tazminini haksız fiil sorumlularından talep edebilir. Zarar gören, zilyet ise oda haksız fiil nedeniyle uğradığı zararı haksız fiil sorumlularından isteme hakkına haizdir. Zira; zilyetlik hukuk tarafından korunan eylemli bir durumdur. Bir hakka dayanmasına gerek yoktur. Zilyet, zilyet olduğu şeyin malikine aynen teslim ile yükümlüdür. Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. (TMK 973) Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. (TMK m. 985) Bir şeye malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyettir. Somut olayda; yanan evin üzerinde bulunduğu taşınmazda, davacının babasının 19/200 hissesi bulunmaktadır. Tapu kayıtlarında, taşınmaz kerpiç ev ve bahçe olarak görülmektedir. Kerpiç evde davacının babası oturmaktadır. Yanan ev ise tapuda kayıtlı değildir. Davacı dava konusu evde oturmaktadır ve evin zilyedidir....
ın oğullarının ölümü sebebiyle desteğinden yoksun kalmaları sebebiyle tazminat talebi ile tüm davacıların murisin ölümü sebebiyle duydukları acı ve elem sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davalı ile ölen arasında bir taşıma sözleşmesi bulunsa da davacılar ile davalı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, davacı yanın davasının hukuki dayanağını haksız fiil sebebiyle araç işletenin kusursuz sorumluluğu ile haksız fiil neticesinde destekten yoksun kalanların yansıma zararını oluşturduğu, "Destek zararı, hukuka aykırı fiilin hedefinde yer alan kişinin ölümü nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı yansıma zararı ifade eder. Bu durumda, desteğin ölümüne bağlı olarak, onun hayat hakkını ihlal eden hukuka aykırı fiil aynı zamanda üçüncü kişiler üzerinde de yansıma yoluyla bir zarar oluşturmaktadır....
nın 109/I. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar" hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden ilk hüküm bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının reddine dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi...
Borçlar Kanununun 60. maddesi "haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını" düzenlemektedir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzun zamanaşımı süreleri uygulanır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinde ise tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir. Davaya konu olayda; davalının eylemi suç teşkil etmekte olup, mahkeme gerekçesinde de ceza mahkemesi kararına açıkça atıfta bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 07/04/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat, davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davacı-karşı davalı ... aleyhine 02/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacı ...'...