Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 14/01/2021 tarihli dilekçesi ile haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinden bahisle İİK 257 vd. maddeleri uyarınca davalılar T7 ve T8'nin taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 14/11/2021 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebine konu alacağın herhangi bir mahkeme kararına veya kıymetli evrağa dayanmadığını, alacağın varlığı, miktarı ve vadesinin geldiğinin yargılamayı gerektirdiğini, dosyaya sunulan somut delillerle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istenen borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya hazırlandığına dair mahkemeye kanaat oluşturacak delil de sunulamadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....

İDM'nce önce tensip ve buna ilişkin yazıldığı anlaşılan 26/08/2021 tarihli kararla davacının geçici hukuki koruma taleplerinin reddine, sonra 25/11/2021 tarihli borçlunun yokluğunda verdiği karar ile başka bir dosyada depo parası olarak kullanıldığı beyan edilen 12.500,00 Dolar karşılığı 90.000,00 TL'na yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, 16.500,00 Dolar karşılığı olarak 140.000,00 TL tutar için teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 341/1.fıkra (b) bendine göre; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın "yüzüne karşı" verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, "karşı tarafın yokluğunda" verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan "itiraz üzerine" verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. 2004 sayılı İİK'nun 265/1.fıkrasına göre ; "borçlu kendisi dinlenmeden" verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı...

Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir. Bu durumda davacının ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince kabülü nedeniyle ve mahkemenin de taktirine göre teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi isteminin yerinde olmadığı,teminata dayalı haciz kararının dosya kapsamına uygun olduğu,davalı vekilinin bu yönde yapmış olduğu itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu halde davacının ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince kabülü nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen harçlandırılmış dava değeri üzerinden %15 teminatla haciz kararı verilmesi suretiyle İDM kararnın düzeltilerek yeniden hüküm kurulması ve bu surette davalı vekilinin itiraz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir....

Maddesi aynen; "İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder." hükmünü havidir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın bonolara dayanılarak alınan ve haksız olduğu iddia edilen ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin bulunmasına ve bu haliyle ticari ve haksız fiil niteliğinde olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 7.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiğinden 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 14.04 2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, yaralamadan kaynaklanan haksız eylem iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davasında istenilen ihtiyati haciz isteminin kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesi' nce davalıların ihtiyati hacze itirazının İİK un 265/3 üncü maddesi uyarınca yapılan inceleme üzerine reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

      Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş(muaccel) olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa , borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir. Dava iş kazası nedeniyle tazminat talebine ilişkin olup, talebin kabul-red veya kısmen kabul edilip edilmeyeceği yargılama sonunda ortaya çıkacaktır. Bu durumda muaccel bir alacak olmadığından ve yakın ispat koşulu da gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmemiştir....

      İhtiyati haciz isteyen vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacağın "kaçak elektrik" kullanımından doğan fatura alacakları olduğu, dava dosyasının içeriğine davalı hakkında tutulmuş olan kaçak elektrik zaptı kaçak elektrik faturası sunulduğu, alacağın varlığı yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, alacağın muaccel olduğu, ihtiyati haciz kararı verilme şartlarının bulunduğu,buna rağmen talebin reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ,ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen "İhtiyati haciz şartları" düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, istinaf yoluna başvuran davalılar hakkında ihtiyati haciz kararının kaldırılması kararının isabetli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, haksız fiilden kaynaklandığı ileri sürülen maddi zararın tahsili istemi ile açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir....

        Somut olayda, davacılar vekili tarafından davalıya verilen avukatlık hizmeti verildiği ancak vekalet ücretinden kurtulmak için davalının haksız azil yaptığı gerekçesiyle belirsiz alacak davası ikame edilmiş, dava dilekçesinde ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebi kabul edilmiş, vaki itiraz üzerine yapılan mürafaa üzerine itirazın reddine karar verilmiştir. Davada haksız azil nedeniyle belirsiz alacak davası şeklinde vekalet ücreti talep edilmiş olmakla, yapılacak yargılama neticesinde azlin haksız olup olmadığı ve her iki sonuca göre davacıların talep edebileceği alacak miktarı belirlenebileceğinden, başka bir anlatımla alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddi gerekirken kabulü kararı yerinde olmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu