Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizin---- dosyasının 06/04/2022 tarihli ön inceleme celsesinde, yargılamanın daha sağlıklı yürütülmesi açısından davacının davalı ...--- yönelik açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davanın ve davalılar ..---- yönelik açtığı manevi tazminat davasının HMK'Nın 167. Maddesi uyarınca tefriki ile mahkememizin yeni bir esasına kayıt edilmesine karar verilmesi üzerine, davacının davalı ...--- yönelik açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davanın ve davalılar ..----- yönelik açtığı manevi tazminat davası mahkememizin ----- kaydedilmiştir. Dava, genel haksız fiil hükümlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 26/01/2015 gün ve 2014/16118-2015/914 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem savına dayalı olarak manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Anayasa'nın 129/5. ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13. maddesi uyarınca, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, dairemizin 26/01/2015 gün ve 2014/16118-2015/914 sayılı ilamı ile onanmıştır. Dava dilekçesinde, süreklilik arzeden yıldırma niteliğindeki eylemler ve yargı kararının uygulanmaması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulmuştur....

      Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir....

        Zira, iddia edilen eylem, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilir. Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....

          Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğinden; mahkemece verilen 18/02/2014 tarihli ilk hükümde; tüm davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat istemin kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 07/10/2015 gün, 2015/12116 esas ve 2015/10899 karar sayılı ilamı ile, kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemeyeceği, gerek BK’nun 49....

            Davacı; davalı ile aynı köyde yaşadıklarını, davalının kendisi evde bulunmadığı sırada evine girerek eşiyle ilişkiye girdiğini bu durumun köyde duyulması üzerine davalının köyü terkettiğini, kendisininde eşinden boşandığını belirterek 10.000 TL manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, davacının eşinin isteyerek davalıyı evine alıp uygunsuz vaziyette yakalandıklarını bu nedenle ancak eşine karşı dava açabileceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Evlilik birliğinde eşler arasında birbirine karşı sadakat yükümlülüğü vardır ve sadakatsizlik diğer eşe boşanma davası açma hakkı ile birlikte sadakatsiz eşten bu nedenle manevi tazminat isteme hakkı verir. Gerçektende davacı ile eşi arasındaki boşanma davasının kabul edildiği ve davacı eş yararına 2.500 TL manevi tazminata hükmedildiği ekteki boşanma dosyasından anlaşılmaktadır. Ne var ki davaya konu eylem davalı ile davacının dava dışı eş tarafından birlikte gerçekleştirilmiştir....

              "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; kayınvalidesi olan davalının, altınlarını çaldığından bahisle kendisini hırsızlıkla itham ettiğini, etrafta bu şekilde dedikodu yaparak kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Islah dilekçesiyle ise maddi tazminat talebi yönünden haksız eylem tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle tahsil talebinde bulunmuştur. Tarafların sıfatı ve davanın niteliğine göre en yüksek mevduat faizinin uygulanması mümkün olmadığından, kabul edilen maddi tazminat tutarının haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, manevi tazminat talebi yönünden ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                    (M) (M) -/- -3- 2014/17838 - 2015/14716 KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat isetmine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu