Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin 13/05/2019 tarihli bozma ilamında; “Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunurken nişanın bozulması ve evlenme vaadiyle cinsel ilişkiye girilmesi olgularına dayandığını açıklamış, ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesince istemin, nişanın bozulması kapsamında olmadığı, haksız fiil hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, davacı dava konusu olayların yaşandığı sırada reşit olup nikahsız birlikteliğin anlam ve sonuçlarını bilebilecek bir durumdadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 17/06/2009 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemine dayalı haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ..., davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eyleme dayalı manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir....

      Mağdurun manevi tazminat talep edebileceği birden fazla kimse bulunması halinde, bunlardan birinden manevi tazminat adı altında tazminat almış olması, başka bir anlatımla hükmedilen manevi tazminatı tahsil etmiş olması, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gözetilerek, diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır. Borcun ödenmesine dair bir mahkeme kararı olsa dahi, borç ödenmedikçe (ifa gerçekleşmedikçe), alacaklı diğer borçlulara da müracaat edebilir. Bu takdirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödetmeye karar verilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem failleri, ortaya çıkan zarardan dava dışı ve daha önce aleyhlerine hüküm kurulan diğer sorumlularla birlikte sorumludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 07/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Manevi tazminat istemi, davacı hakkında haksız yapılan icra takiplerinden kaynaklanmakta olup; dosya kapsamından, icra takiplerinin zararlı sonuçlarının devam edip etmediği anlaşılamamaktardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            aleyhine 24/02/2009 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarıne gelince; Dava, kasten yaralama eylemi nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacının eşinin kendisini aldattığından şüphelenmesi üzerine, ...'de yaşayan ailesinin yanına gideceğini söyleyip müşterek hanede saklandığını, sonrasında davalı ...'...

                  Davacı, sadakatsizlik iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki, eşin haksız fiile dayalı bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır (HBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646). O halde, davacının manevi tazminat isteği "aile hukuku" hükümlerine göre incclenemiyorsa, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler çerçevesinde incelenebilecektir. Öyleyse, davacının boşanma sebebinden bağımsız hale gelen manevi tazminat isteği yönünden nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde ayırma kararı verilip, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    Md. 49) maddesinde, “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkilinin dava tarihinde evli oldukları daha sonra boşandığı eski eski eşi ile birlikte olduğunu ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Eylem TMK'nın 2. Kitabı ile ilgisi bulunmayan haksız eylem niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu