Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalı ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı-k.davacı ... aleyhine 11/06/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi ve Birleşen Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/1292 esas sayılı dava dosyasında davalı-k.davacı ... tarafından davacı-k.davalı ... aleyhine 09/11/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 21/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-birleşen dosyada davacı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    ün ileride resmi nikah kıyılacağı vaadi nedeniyle 15 yıl karı koca gibi birlikte yaşadıklarını, ancak davalının hiçbir gerekçe ve haklı neden olmaksızın çocuklarının ve torunlarının baskısı ile kendisini terk ederek başka bir eve taşındığını, davalının davranışının haksız fiil teşkil ettiğini, terk edilmesi nedeniyle güç durumda kaldığını, manevi şahsiyetinin zarar gördüğünü, davalının maddi desteğinden ve gelecekteki maddi imkanlarından yoksun kaldığını beyan ederek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının kazanımlarının maddi ve manevi zararlarını karşılayabilecek düzeyde olduğu, davalının aynı zamanda müşterek haneyi mücbir sebep hali sayılan hastalık nedeniyle terk ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 04/04/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... Müessese Müdürlüğü yönünden reddine, davalı ... yönünden maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ölüme sebebiyet verme eylemine dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır....

          Aile Mahkemesi'nce; "...Davacı tarafın talebinin boşanma davasının kesinleşmesinden yaklaşık iki yıl sonra açılan ve kesinleşen boşanma davasında kusur olarak ileri sürülmeyen (anlaşmalı boşanma olması nedeniyle), davalının haksız fiiline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir ve boşanma sebebine bağlı değildir....

          İlk derece mahkemesince davacının haksız eylem nedeniyle maddi zararının meydana gelmediği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilleri istinaf talebinde bulunmuşlardır....

            Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabul edilerek davacı ... için 419,38 TL, davacı ... için 35.793,76 TL alacağın haksız eylem tarihi olan 11.9.2008'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı ... şirketi bakımından alacağın poliçe limitleriyle sınırlı olarak temerrüt tarihi olan 2.6.2009'dan itibaren faiz yürütülmesine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabul edilerek ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL ve ... için 10.000,00 TL alacağın haksız eylem tarihi olan 11.9.2008'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Tefenni Gıda Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/06/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda: Dava, iş kazasından kaynaklı müteveffa Davut Gökdemir'in hak sahipleri tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. Manevi tazminat istemi zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

                Sayın çoğunluğun kararında belirtildiği gibi esasen böyle bir talebi olmadığı halde davacının talebinin Medeni Kanununun 2. kitabında yer alan aile hukukuna ilişkin düzenleme kapsamından çıktığının ve Borçlar Kanununun haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümlere tabii hale geldiğinin kabulü yasa koyucunun davacıya verdiği hakları elinden alma ve davacının boşanmaya bağlı olarak ve harçsız şekilde yaptığı fer’i taleplerinin sonuçsuz kalması ve öte yandan genel hükümlere tabii hale geldiği belirtilen manevi tazminat talebi için yasal dayanağı bulunmayan harç yükümlülüğü altına sokulması sonucunu doğuracaktır. Öte yandan boşanmanın fer’i nitelikli manevi tazminat talebi yönünden aile hukuku çerçevesinde yapılan değerlendirme ile Borçlar Kanunu çerçevesinde ve haksız fiil hükümlerine göre yapılacak değerlendirme birbirinden farklı olacağı gibi varılan sonuçlarda farklı olabilecektir....

                  UYAP Entegrasyonu