Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil ve tazminat isteklerinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkin olup mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil ve tazminat isteklerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir." hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere, malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi, bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TAŞKIN YAPININ TESCİLİ VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 2422 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız işgalinin bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi, olmadığı takdirde elatılan kısmın adına tescilini ve davalı tarafın arazisinde kalan ağaçların bedeli olan 100,00 TL'nin tahsilini istemiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek elatmanın önlenmesi, tescil ve olmadığı takdirde dikilen ağaçların ve imal edilen kuyunun bedeli olarak 10.350,99 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iyiniyetli olmadığı ve davalının haksız kullanımının olmadığı gerekçesi ile tescil ve elatmanın önlenmesi davasının reddine, davacının davalının arazisi üzerine diktiği ağaç inşaa ettiği kuyunun levazım bedeli olan 3427,80 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 12.12.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil, 19.01.2012 tarihli dilekçe ile karşı davada temliken tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davada elatmanın önlenmesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına ecrimisil yönünden reddine, karşı davada temliken tescil talebinin reddine, tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 20.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, meraya elatmanın önlenmesi,yıkım, eski hale getirme bedeli ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, meraya elatmanın önlenmesi,yıkım, eski hale getirme bedeli ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, komşuluk hukukuna aykırı davranışlar nedeni ile oluşan zararın giderilmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, maddi tazminat isteminin 3.575,10 TL.’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin 1.500, 00 TL.’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                  Mahkemece, dava tarihinde müdahale bulunmadığından elatmanın önlenmesi davasının reddine tazminat istemenin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece davacı vekilinin 07.02.2012 tarihli celsede dava tarihinde taşınmazın hasat edilmiş olduğuna dair beyanı esas alınarak elatmanın önlenmesi davası reddolunmuş ise de, gerek mahkemece incelenen İncesu Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/2 esas sayılı dosyası ve gerekse davalının bu davadaki beyanlarına göre muarazanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekten davalının işgal ettiği dava konusu taşınmazda ektiği ürünleri hasat etmiş olması haksız elatmanın sona erdiği anlamına gelmez. Davalı, keşifte taşınmazı 1 yıl süre ile kiraladığını belirttiğinden dava tarihinde varlığını ileri sürdüğü kira sözleşmesinin süresi tamamlanmamıştır. Bu durum da, dava tarihinde muarazanın devam ettiğini göstermektedir....

                    UYAP Entegrasyonu