DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, haksız azil sebebine dayalı akdi ve kanuni vekalet ücretinin tahsili talebine; karşı dava ise avukatın vekalet görevinin gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle uğranılan zararın tahsili talebine yöneliktir. Avukatın, vekil olarak borçları Türk Borçlar Kanunu'nun 505 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, vekil, adı geçen Kanun'un 506. maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etmekle yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorundadır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/705 esaslı dosyada temsil yetkisine istinaden savunan davalı avukatı haklı nedene dayalı olarak azlettiğini, vekalet ücretine hak kazanmadığı halde davalı avukata vekalet ücretinin tamamını ödediğini, hatta fazladan avans ödemesi yaptığını, tüm bunlara rağmen davalının vekalet ücretinin tahsili için aleyhine takip başlattığını ve 19.172,00 TL tahsil ettiğini ileri sürerek haklı azil nedeni ile ücrete hak kazanamayan davalıdan icra baskısı altında ödemek zorunda kaldığı 19.172,00 TL ve önden ödenen ve kullanılmayan 4.780,00 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı azlin haksız olduğunu ücrete hak kazandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Olayımızda; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacı avukatın, davalı T5 lehine davalarda maddi-manevi tazminat alacağı yönünde açılacak davadaki vekilliğini üstlendiği, ücretin kazanılan maddi-manevi tazminat bedelinin %25'i olarak kararlaştırıldığı, haksız azil halinde davacının hem akdi vekalet ücreti, hem de karşı yan vekalet ücretini müvekkilinden talep edebileceği, akdi vekalet ücretinin bilirkişi raporuyla belirlendiği üzere 12.500,00 TL olduğu, bilirkişi tarafından karşı yan vekalet ücretinin 990,00 TL olduğu belirlenmiş ise de bu belirlemenin mahkememizce kabul edilmediği, zira AAÜT.m.6 uyarınca feragat halinde hüküm altına alınacak miktarının maktu olmayıp nispi olduğu, davanın maddi ve manevi tazminat istemli olduğu dikkate alındığında feragat halinde hem maddi tazminat yönünden, hem de manevi tazminat yönünden tam vekalet ücretine hükmedileceği, tarafların Akşehir CBS'nin 2016/3424 soruşturma sayılı dosyasında tarafların uzlaştıkları ve sulh oldukları, 50.000 TL'nin T8...
Oysa ki davacı replik dilekçesinde, mahkemenin kabulünün aksine davalının bu yöndeki savunmasına karşı çıkmış, “anılan dosyada hüküm altına alınan yasal vekalet ücretinin, davalının ödemesi gereken vekalet ücreti olması hususunda herhangi bir anlaşma yapılmadığını, yasal vekalet ücretinin avukata ait olduğunu, söz konusu dosya nedeniyle yapılan bir ücret ödemesi bulunmadığını” belirtmiştir. O halde davalı,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/771 esas sayılı dosyası yönünden akdi vekalet ücretinin ödendiğini ispat edemediği gibi, Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesi gereğince avukata ait olan yasal vekalet ücretinin davacı avukat tarafından tahsil edilmiş olması da, akdi vekalet ücretinin talep edilmesine engel değildir. Bu durumda mahkemece bu dosya yönünden vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmiş olması da, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
ihtarı gönderilmediğinden olayda dava öncesinde temerrüdün gerçekleşmediği, bu nedenle davalının dava tarihi ve ıslah tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, 3065 Sayılı Katma Değer Kanunu'nun l/l maddesi ve 20/4 maddesi gereğince, belirlenen ücretlerin brüt ücretler olduğu, davacı taraf haksız azil nedeniyle manevi zarara uğradıkları iddiasıyla manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de bu konuda mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalının yapmış olduğu azil işlemi haksız bir azil niteliğinde ise de salt yapılan bu azil işlemi nedeniyle davacıların manevi yönden zarara uğradıkları, kişilik haklarının ihlal edildiği sonucuna varılmadığı'' gerekçeleriyle davacı tarafın vekalet ücreti alacağına ilişkin talebinin ıslah dilekçesi kapsamında kısmen kabulü ile; 1.285.775,79 sözleşme vekalet ücreti ile 1.920,00 TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.287.695,79 TL brüt vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir....
Taraflar arasında yazılı vekalet ücret sözleşmesi bulunmamaktadır.Bu sebeple davacı avukatın talep konusu yaptığı akdi vekalet ücret alacağının Avukatlık Kanunun 164/4 maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir.Davacı avukatın sarf ettiği emek ve mesaisine göre AAÜT de öngörülen asgari vekalet ücret alacağının altında kalmamak koşuluyla dava değerinin %10 u tutarındaki vekalet ücretinin takdir edilmesi gerekir.Davacı avukatın takip ettiği dosyanın dava değeri 50.600- tl.dir.Bu değerin %10 u tutarındaki vekalet ücret alacağı 5.060- tl.olmakla birlikte akdi vekalet ücretinin ilk hukuki yardımın verildiği tarihteki tarifeye (02.12.2015 ) göre belirlenmesi gerektiğinden takdir edilecek akdi vekalet ücret alacağı 5.866- tl.nin altında olamayacaktır.Bu sebeple mahkemece davacının talep artırması gözetilerek bu tutarda akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken azil tarihindeki asgari ücret tarifesinin esas alınarak vekalet ücretinin belirlenmesi yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/217 E.sayılı dava dosyasından akdi ve karşı yan vekalet ücretine hak kazandığı, açılmamış davalar için herhangi bir vekalet ücretine hak kazanamadığının kabulü ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... İnşaat A.ş’nin tüm, davalılar ... ve ...’in sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı ve davalı ve ... İnşaat A.Ş. dan alınıp davalı ...'ya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut olayda, davalılar ... ve ... tarafından davacı avukatın haklı nedenle azledildiği ispat edilememiştir. Azlin haksız olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir....
Ancak haksız azil halinde avukatın işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, azil tarihi itibariyle muaccel olan akdi ve karşı yan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir. Öte yandan vekalet ilişkisi bir bütün olup, vekaletten azil taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder. Zira, azil yapılmış olmakla vekalet akdinin en önemli unsurlarından olan “güven ilişkisi” de sona ermektedir....