Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. maddesi kapsamında res'en terkin edilen şirketin, TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescili davasıdır. TTK' nun 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür....
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. maddesi kapsamında res'en terkin edilen şirketin, TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescili davasıdır. TTK' nun 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür....
terkininin teminatsız olarak 30/01/2020 tarihinden önce tedbiren durdurulmasına ve ipoteğin güncellenerek davalılardan tahsilini talep etmiştir....
ilişki olduğu ve tesis edilen ipoteğin borç olarak alınan para karşılığı tescil edildiğini savunduğundan, davacı taraf 21/02/2012 tarihli adi sözleşmedeki madde uyarınca ipoteğin tesis edildiğini kanıtlayan başka delil sunmadığından, ipoteğin 21/02/2012 tarihli adi sözleşme uyarınca tesis edildiği kanıtlanmamıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/09/1981 tarihli ihtiyati haciz kararı ile borçlunun evinde ihtiyaten haczedilen menkullerin, 15/09/1981 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, haczin kaldırılmasını teminen davacının taşınmazına icra mahkemesince ipotek tesis edildiği, bu itibarla somut olayda uygulanan İİK'nun 266. maddesi hükmü olduğu, tesis edilen ipotek ile davacının taşınmazının teminat olarak kabul edildiğini, inceleme konusu olayda İİK'nun 153. maddesinin uygulanma yerinin bulunmadığı, ancak ilk derece mahkemesince takip alacaklısı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesine rağmen adına TK'nun 35. maddesi uyarınca dava dilekçesinin tebliğ edildiği ve takip dosyası temin edilmeden karar verildiği, taraflar arasında halen devam eden bir alacak bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılmadığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür; bu bentte, “......
nin davalı şirket ile arasındaki ticari ilişki neticesinde akaryakıt bayilik sözleşmesinden doğacak borçların teminatı olması için adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, müvekkilinin 18.09.2010 tarihinde bayilik sözleşmesini sona erdirip başka bir dağıtıcı firma ile sözleşme imzaladığını, bayilik sözleşmesinin 18.09.2010 tarihi itibariyle taraflar arasında yeni bir mutabakat sağlanmadığından geçersiz hale geldiğini, sona eren bayilik sözleşmesi kapsamında tesis edilen ipoteğinde 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, Rekabet Kurulu kararlarına rağmen davalı şirketin ipoteği terkin etmediğini, müvekkilin bayilik ilişkisi sonunda davalıya borcu bulunmadığını,Üsküdar 5.Noterliği'nin 01.10.2010 tarihli ihtarname ile ipoteğin fekkinin talep edildiğini, davalının hukuka aykırı şekilde ipoteği fek etmediğini, tarafların ticari defterlerin incelenmesi neticesinde borç bulunmadığının görüleceğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde 2942 Sayılı Yasanın 36. maddesi gereğince tapu iptali ile yol olarak terkin istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Kamulaştırma sonucu dava konusu edilen taşınmazın davacı idare adına tescil kararına dayanak yapılan kamulaştırma belgelerinin (kamulaştırma kararı ile kamulaştırma krokisinin) ilgili idareden, tescil dosyasının mahkemesinden, ayrıca taşınmazın tapuya tescili sırasında Tapu Sicil Müdürlüğüne verilmiş bulunan ve tescile dayanak yapılan ilam ve ekindeki belgelerin getirtilip dosyaya konulmasından, istenen bu belge ve kayıtların eksiksiz olduğu hakim tarafından denetlendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
söz konusu bedelin tamamının depo edilmesi sureti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek; öncelikle zamanaşımına uğraması nedeni ile ipoteğin terkinine, aksi kanaat hasıl olduğu takdirde ise söz konusu tesis edilen ipotek bedelinin tespiti ile bedelin bloke edilmesi karşılığında tapudan ipoteğin terkinine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Parsel'de bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, müvekkilinin banka nezdinde ödemesi gerekli bir borç bulunmadığının tespitine, müvekkili tarafından yahut müvekkili adına yapılan haksız ödemelerin tespiti ile işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde müvekkili ile Şekerbank arasında 2 sayfalık resmi senet düzenlendiğini, resmi senette kredi alacaklısı olarak müvekkilinin göründüğünü iddia ettiğini, var olan belgelerin yokmuş gibi gösterilerek davacı tarafından mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, aynı resmi senedin devamında yer alan ve müvekkili tarafından dosyaya ibraz edilen sözleşme şartları incelendiğinde ipoteğin 2 Yaka Mağazacılık Testi Ticaret A.Ş.'...
Yargıtay 19.H.D nin 16/01/2017 tarih, 2016/6413 E.-2017/133 K.sayılı kararın ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalı şirketten satın alınan taşınmaz (İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, A(Burgaz) Blok , 487 no.lu bağımsız bölüm) üzerinde davalı banka lehinde ipotek bulunduğunu, davalı şirkete satımdan dolayı herhangi bir ödemesinin bulunmamasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipotekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği, somut olayda, uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı şirketin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup, davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceğinden söz konusu uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde...