Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat istenebilmesi için ihtiyati haciz kararının icra edilmiş olması, kararın haksız olması, borçlunun zararının bulunması ve zarar ile haksız ihtiyati haciz kararı arasında illiyet bağının bulunması koşulları gerekmekte olup, maddi tazminat istemi yönünden haksız ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı kusursuz olarak sorumludur. Manevi tazminat istemi yönünden ise, alacaklının kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak ihtiyati haciz kararı almış olması şarttır....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, haksız takip sonucu davacının ticari aracının haczen muhafaza altına alınması nedeniyle ödenen yediemin ve çekici ücretinden kaynaklı maddi tazminat davası ile haksız haciz ve muhafaza işlemleri nedeniyle ticari itibarının sarsıldığı iddiasına müstenit manevi tazminat davasıdır. Davalı şirket vekili maddi ve manevi tazminat yönünden, davacı vekili manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Somut olayda,davalı şirketin isim ve soy isim benzerliği sonucu sehven davacı aleyhine Diyarbakır 1....
maddi ve manevi tazminat yönünden davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine lişkin kararı doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; dava, haksız hacizden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı kurumun davacıya haksız olarak haciz uyguladığı, haksız haciz sebebiyle davacı ve ailesinin otopark, bilet ve çilingir ücreti ödemek zorunda kaldıkları ve haksız fiil hükümleri gereğince davalının oluşan bu zarardan sorumlu olduğu tespit edilerek haksız haciz sebebiyle davacıların kişilik haklarının doğrudan zarar gördüğü ve manevi tazminatın koşullarının oluştuğu kanaatiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, olay tarihindeki paranın alım gücü, tazminatın zenginleşme amacı olmadığı gibi zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirmesi gibi faktörler dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile; davacı T4 lehine 302,20TL, davacı T6 lehine 75TL maddi tazminatı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı Süleyman için 2.000TL, Hacer için 1.000TL...
Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafça ......
İcra Müdürlüğünün 2008/4994 esas sayılı dosyası ile takibe başladığı, davacının davalı ...’i tanımadığı, senedin her iki davalının işbirliğiyle takibe konduğu, davacının davalılardan şikayetçi olması üzerine her iki davalının da bedelsiz senedi kullanma suçundan yargılanarak mahkum olduğu, bu süreçte davacının haciz baskısı altında kaldığını ve zor günler yaşadığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, her iki davalının işbirliği içinde bedelsiz senedi haksız olarak takibe koyduğu, davalıların ceza yargılaması sonucunda mahkum olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 29/03/2022 DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 27/10/2022 YAZIM TARİHİ: 27/10/2022 Davacılar vekili; müvekkiline ait iş yerinde yapılan haksız haciz nedeniyle müvekkillerinin itibarının ve kişilik haklarının zedelendiğini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, ticari nitelikteki davada maddi ve manevi tazminat talep edilmiş olmakla 7155 sayılı Yasa ve 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi ve 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalı şirket vekili istinafında; maddi ve manevi tazminat istemli davada tek vekalet ücretine hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bu yönüyle kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir. Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, davalı şirketin adına sahte abonelik kaydı tesis ettiğini, bu aboneliğin kendisine ait olmadığını ispat için menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını, bu abonelikten kaynaklı borcun ödenmediği iddiasıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, aracına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, aracına haciz konulması nedeniyle düşük bedelle satmak zorunda kalmasından kaynaklı gelir kaybını ve uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Davalı, kendisinin sorumlu olmadığını, bayinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, aracın satış günündeki değeri ile satış bedeli arasındaki fark bilirkişiye hesaplattırılmış ve maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının arabasını haciz şerhi kalktıktan sonra noter sözleşmesi ile sattığı, haciz şerhi ile satış söz konusu olmadığından maddi tazminatı gerektiren bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir....
Bu durumda mahkemece haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın muhatabı davacı olmayıp, davacının annesi olduğundan bundan dolayı maddi ve manevi tazminat davası açma yetkisi davacının annesine ait olup, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....