Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili Burak Öztürk vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin malları üzerine haksız olarak tedbir konulmasının telafisi olmayan zararlar doğuracağı belirterek bu haksız ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Hakan İlhan vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tesis edilen ihtiyati haciz karının kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin mesleğinden ihraç olmadığını ve halen görevine devam ettiğini, davada ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin maaşından haksız olarak kesinti yapıldığını ve malları üzerine haksız olarak tedbir konulduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin tespit içeren tutanağın, aksi sabit oluncaya kadar geçerli, resmi belge hükmünde olduğunu, Müvekkili Şirket yetkililerince 12/02/2022 tarihli ve ... tahakkuk numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, elektrik kullanımına dayalı fatura alacağına müstenit alacaklarda ihtiyati haciz taleplerinin, diğer fatura alacakları gibi değerlendirilmemesi, kamu hizmeti niteliği ve yasal mevzuatla sınırların keskin şekilde çizildiği bu nedenle de kabul edilmesi gerektiğine emsal kararlar bulunduğunu, kaçak elektrik kullanımının Borçlar Kanunu uygulamasına göre haksız fiil olduğunu ve haksız fiil nedeniyle yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenen faturanın da bir alacak borç ilişkisi nedeniyle düzenlenmiş bir fatura olmayıp haksız kullanıma mevzuat tarafından öngörülmüş bir sonuç olduğunu, alacağımızın varlığı İİK 257 ve devamı maddelerine göre ispat edildiğinden...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yukarıda isimleri yazılı bir kısım davalılar tarafından verilen istinaf dilekçelerinde özetle; koşulları oluşmadığı halde ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürelerek ihtiyati hacze itirazlarının reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İhtiyati haciz ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca şerhin devamı yönünde ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, haksız fiilden kaynaklandığı ileri sürülen maddi zararın tahsili istemi ile açılan davada ihtiyati haciz ve haciz kararlarının devamı niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir....

    Mahkemece; 16/02/2022 tarihli tensip tutanağı ile, 21 nolu ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek yine 16/02/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile "dosyaya sunulan dava dilekçesinin tek başına muaccel bir alacağın varlığına kanaat getirilmesi açısından yaklaşık ispat için gerekli şartları taşımadığı, İİK’nın 257.maddesindeki diğer yasal koşullar yönünden ise herhangi bir iddia, talep ve delil ibraz edilmediği, bu itibarla somut olayda dosya kapsamından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı" gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Mahkemece verilen ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuş, mahkeme kararının kaldırılarak talebi gibi karar verilmesini istemiştir. Dava, haksız fiil nedeniyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir....

      Maddesinde hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceğinin açıklandığını, davaya konu olayda haksız fiile dayalı zarar oluştuğunu, tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibari ile muaccel hale geldiğini, KTT, tespit dosyası, sigorta poliçesinin kaza sonucu davacı tarafın zararını yaklaşık olarak ispata yarayan belgelerden olduğunu, İİK’nın 258/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesi için kanaat verecek delillerden olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, mahkemece niteleme ve hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek talebin reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacıların desteğinin ölümü nedeniyle, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....

      Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir" denilmiştir. Eldeki dosya kaçak elektrik kullanım bedeli yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığı noktasında dosyaya sunulan fotoğraflar ve video kaydı da " yaklaşık ispat"a elverişli değildir. Uyuşmazlık konusu haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına ilişkin olup yargılamaya muhtaçtır. Eldeki dosyada yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, eldeki davanın kurum zararı nedeniyle alacak istemli olup, ödemenin yersiz olup olmadığı, dolayısıyla alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle İ.İ.K. 257/1 gereğince şartları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir....

      HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir.İİK'nın "ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve temyiz" başlıklı 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı aynı Mahkemeye itiraz yoluna başvurulabileceği, itiraz üzerine verilebilecek karara karşı ancak istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince; dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına karşı, itiraz yoluna başvurulmaksızın, doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        KARŞI OY Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İİK’nın 259/1, 260/5 maddesi hükümlerine göre, lehine ihtiyati haciz kararı verilen alacaklının, bu ihtiyati haczi haksız olarak koydurduğunun anlaşılması durumunda, borçlu veya üçüncü kişinin bu nedenle uğradığı zararın ödenmesini, ihtiyati haczi koydurmuş olan alacaklıdan, açacağı tazminat davası ile istemesi mümkündür. Bu halde alacaklının sorumluluğu kural olarak TBK’nın 49.maddesinde düzenlenen haksız fiil hakkındaki hükümlere tabidir. Maddi zararların tazmini yönünden bu sorumluluk, kusursuz sorumluluk olup bu sorumluluğun doğması için; a) İhtiyati haczin haksız olması, b) Borçlu veya üçüncü kişinin zarar görmesi, c) Zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir....

          Haksız fiil faili olan borçlu temerrüde düştüğünden artık alacak muaccel hale gelmiş olur ve koşulları oluştuğundan ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekir (Bkz: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 09/04/2015 tarih ve 3835/5679 sayılı kararı). Buna göre, davalı gerçek kişiler kaza tarihi itibariyle temerrüte düşmüştür ve 2004 s. İcra ve İflas Kanunu'nun 257 vd. maddeleri ile vazolunan ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmiştir. Davacı T3 maluliyet raporu ile saptanan maluliyet oranı ve davacıların aktüerya bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat tutarları karşısında davalı gerçek kişilerin itirazları yerinde görülmediğinden ihtiyati hacze itirazın reddine karar verildiği, ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından başvurunun reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu